BU ŞEHRİ FUTBOLA KÜSTÜRDÜNÜZ!

Bu şehirde futbol heyecanı adına ne kaldı?

Böyle bir soruyla başlayalım. Tarihinde ilk kez ikinci lige düşen ve her anlamda sahipsiz kalan bir Denizlispor… Nereden nereye? Çok değil 2018 yılında bir rüyaya daldık ve 2 senede uyandık. Her şey ne kadar güzeldi oysa ki…

Denizlisporlu taraftarların taktığı lakapla ‘Godfather’ Yücel İldiz yönetiminde, Mehmet Akyüz, Burak Çalık, Ziya Alkurt, Aissati, Recep Niyaz ve şu sıralar Türk futbolunu kasıp kavuran, oynadığı futbolla herkesi kendine hayran bırakan Abdülkerim Bardakçı. Ne güzel takımdı ama... Tıklım tıklım tribünler önünde alınan galibiyetler. Sadece 4 mağlubiyet alarak, lider olarak ‘merhaba’ dedik, adı ‘Süper’ olan lige.

Şimdi gelelim neden bu dönemi yazdığıma!

Stattaki ve meydandaki kutlamaları hatırlıyor musunuz?

Belediye Başkanı Osman Zolan’ın gerçekten o dönem çok büyük emekleri ve mücadelesi oldu. Fakat o mücadelenin ucundan tutmayan ya da kerhen destek verenleri de bir hatırlamanızı isterim. Sorumluluk almaya gelince ortada olmayıp, kutlama yapmaya gelince en ön safta yer alan, egosunu tatmin etmek, başarıdan parsel kapmak, fotoğraf karelerine girmek için sıraya girenleri hatırlardınız mı? Bugün kafasını kuma gömenler… Sanırım daha fazla bir şey yazmaya gerek yok.

Güzel günlerdi vesselam. İlk maçımızı hatırlıyor musunuz? Galatasaray’ı evimizde 2-0 mağlup ederek lige ‘merhaba’ demiştik. Pandeminin yaşanmasıyla tüm takımlar gibi bizde tökezledik. İlk sezon zor da olsa gemi limana yanaştı. Yanlış transfer politikaları, başkanın koskoca kulübü sadece bir kişiye bırakması ve tüm yetkiyi ona vermesi, harcanan onca para, şehirle inatlaşma tam anlamıyla sonun başlangıcı oldu. Sezon sonunda gemi limanı göremeden battı. Hem de ne batış. Mevcut borcun üstüne kat kat eklenen borçlar. Daha fazla anlatmaya gerek yok, zaten bilinen durumlar.

Paraşütsüz düşülen 1’nci Lig. Takımdan alacaklı ayrılan futbolcular. Yeni yönetim. Yeni transferler. Yeniden Süper Lig hayali. Tabi ki hayalde kaldı! Mesut Bakkal’ın sayesinde zar zor ligde kalmayı başaran takım. Ve Süper Lig’de olduğu gibi ikinci sezonda transfer yasağının gelmesiyle paraşütsüz düşülen ikinci lig…

Kısa bir anımı paylaşmak isterim.

Yaklaşık 7 senedir profesyonel liglerde maç spikerliği yaparım. Çok iyi hatırlıyorum. Bursaspor gibi şampiyon olmuş bir camia, ikinci ligde adeta can çekişiyordu. Somaspor ile maçları var. Bende mikrofondayım. Onlarda gençlerden kurulu bir takımdı. Maçı Bursaspor kaybetti. Somaspor’u küçümsediğimden değil ama bir ilçe takımının taraftarları, şampiyonluk yaşamış, koskoca şehir takımıyla resmen dalga geçtiler. Maç sonunda kendi kendime söylenmiştim. ‘İnşallah seneye bu duruma düşmeyiz’ demiştim. Maalesef aynı duruma düştük. Maça gidemedim ama Bursaspor gibi bizde Soma’da kaybedip döndük. Gerçekten acı verici bir durum.

Değinmeden geçemeyeceğim. Kongreler yapıldı, onaylar alındı. Bu şirketleşme konusu ne oldu? Hani konsorsiyum kuruluyordu? Sanırım bu konuda rafa kalktı.

Sahi, Biz futbol kenti miyiz?

Zamanında elimizdeki değerlerinde kıymetini bilemedik. Hatırlar mısınız? Denizli Belediyespor’umuz vardı. Çok da güzel takımdı. Yok olup gitti. Kızılcabölükspor’umuz vardı. Senelerce çok güzel mücadele ettiler. Maalesef yok olup gitti. Denizli profesyonel liglerde üç takımla temsil ediliyordu. Bu iki takıma neden sahip çıkan olmadı? Neden yok olup gitmesine göz yumuldu? Şimdi sırada Denizlispor mu var? O da diğerleri gibi yok olup gidecek mi? Bu sahipsizlik nereye kadar sürecek. Düşürüyoruz beyler? Buradan da düşüyoruz. İstenilen şey; kulübün kapsına kilit vurmaksa, açık açık söylensin, en azından Denizlispor sevdalıları can çekişmesin.

Diğer Yazılar