AYNA MI YOKSA KOCA BİR MİKROFON MU İSTERSİNİZ?

Selamlar;

Sizlere bugün bence insanlık tarihinin en büyük ironilerinden birini anlatmak istiyorum. Bu olayda kahramanımız Michelangelo. Yok kaplumbağa olan değil o kaplumbağaya adını veren rönesans döneminin en nev-i şahsına münhasır sanatçısı ve insan olan Michelangelo.

Michelangelo hakkında çok kısa bilgi vermek gerekirse bu arkadaşımız dünya sanat tarihine adını yazdırmış ama yazdırmakla çok da ilgilenmemiş, Davut heykellerinin mimarı ve hepimizin hayatında en az bir kere gördüğü Adem’in yaratılışı freskinin (Fresk: Duvara yapılan resim) de yaratıcısı.

AYNA MI YOKSA KOCA BİR MİKROFON MU İSTERSİNİZ?

Konumuz da bu Adem’in Yaratılışı çizimi…

Başlayalım;

Dönemin İtalyasında o dönemin en önemli figürlerinden biri olan Medici ailesi sanata inanılmaz yatırım yapan bir aile. Bunun çeşitli sebepleri var. Pollyanna kısmı sanatın ve sanatçının ilerlemesi olsa da tarihin neredeyse ilk bankacılık ve tefecilik sistemini hayata geçiren aile olarak bilinmeleri Medici Hanedanını biraz da kara para ile aynı cümlelerde anılmak zorunda bırakıyor. (Bu cümle gibi) 

Ne diyelim güzellik merkezi zinciri de kurabilirlerdi buna da şükür.

Papalık o dönem Vatikan’ın en önemli figürlerinden biri olan Sistana Şapeline Medici ailesi vasıtasıyla estetik bir yatırım yapmak ister. Bu görkemli şapelin duvarlarına daha doğrusu tavanına o dönemin çok önemli ressamlarından birinin çizimler yapmasını isterler. Tabi ki akla Michelangelo gelir.

Bir ressam için inanılmaz bir onur ve gurur kaynağı değil mi? Vatikan’ın en önemli figürlerinden birinin tavanına bir iz bırakmak. Daha da önemlisi bunu yapabilecek tek kişi olarak görülmek. Düz bir duvar değil tavan olduğunu belirtmek isterim. Peki Michelangelo bu teklife ne yanıt verir?

Koca bir hayır. Michelangelo inatla bir klisenin tavanına boyama yapmak istemediğini belirtir. Sebebini söylemez. Hem papalık hem de Medici ailesinin baskılarına dayanamayarak tamam der ve çalışmalarına başlar.

Ortaya inanılmaz görkemli bir eser bırakır. 650 yıl geçmesine rağmen hala büyüleyiciğinden bir şey kaybetmemiş. O günden itibaren tüm sanat kitaplarında yerini almış o tavanı yapar. Düşünün bu adam yazımın sonunda anlatacağım bir sebep yüzünden bu tavanı yapmak istemiyordu ama işte , İŞ AHLAKI… Hepimize lazım. Aynası işidir kişinin lafının beton bulmuş hali resmen bu tavan.

Tavanın en dikkat çekici olan kısmı da bahsettiğim Adem’in yaratılışı bölümüdür. Tanrı yanındaki meleklerle birlikte Adem’e ilk dokunuşunu yapar. Yani ruhundan bir parça verir. Arkada melekler ve Havva bu yeni yaratık olan İNSAN’a şaşkınlıkla bakar. Biraz meraklı biraz gerginler ve hepsinde ‘ya olmasa da iyiydi ama Tanrı’nın vardır bir bildiği’ modundalar. Haklılar mıydı acaba?

Bu adam bu eseri yatarak (bildiğimiz yatarak yere paralel bir şekilde) çizmiştir bir de. Neyse ana ironiye gelelim.

Çizime dikkatli baktığımızda Tanrı ve meleklerin arka planında kırmızı , bordo , pembe arası yuvarlık bir pelerin dikkatimizi çekiyor. Biraz daha dikkatli bakmanızı rica edeceğim. Bir şeye benziyor o kısım. Ben söyleyeyim. İnsan beynine!

AYNA MI YOKSA KOCA BİR MİKROFON MU İSTERSİNİZ?

Bu çizim şunu anlatıyor. ‘Tanrı insanın kendi beyninin ürettiği bir varlıktır.’ Düşünün bu mesajı veren bir çizim Vatikan’da bulunuyor. En önemli kiliselerinden birinde.

Şimdi neden Michelangelo’nun neden inatla kilise tavanına bir çizim yapmak istemediğini anladınız mı?

Çünkü Michelangelo ateisttir (deist olduğunu söyleyen bir çok kaynak da mevcut). Ama o bu freski yapmamak yerine işini en iyi şekilde yapıp kendinden de bir parça bırakmıştır.

Peki bu ironiden ne anlamamız gerek?  Buraya kadar geldiyseniz bunu da açıklamama lütfen izin verin.

Sizlere verilen bir işi yapmak istemediğimizde ve istemeyerek yaptığınızda o işte ne kadar iyi olsanız bile nasıl yaptığınızı bir düşünün. İyi olmanıza ve yeteneklerinize dolayısıyla kendinize ne kadar çok saygısızlık yaptığınızı anlayacaksınız. O işi ne kadar iyi yapabildiğinizle değil o işle anılacaksınız. Michelangelo kendi ismiyle oraya bu kalitenin 10’da biri kalitede de çizimler yapabilirdi ve eminim bugün yine o resmi konuşurduk. Ama o böyle düşünmediği için Michelangelo oldu.

Michelangelo üzerinden verdiğim bu örneği çok sevdiğim bir sözle kapatmak istiyorum.

Aynası işidir insanın , lafına bakılmaz.

Saygılar

 

 

 

Diğer Yazılar