DOLU VURAN ÜRETİCİ UNUTULDU

İki hafta önce Acıpayam İlçesinde meydana gelen dolu felaketini yeninden meclis gündemine getiren Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün; “Çiftçi devletini yanında görmeyi bekliyor ve bilinmezlikler içinde kredi borcunu ödemek için çırpınıyor” diye konuştu. 

Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, 2 hafta önce Denizli’nin Acıpayam İlçesi’ne bağlı Akalan Mahallesi’nde meydana gelen dolu felaketini yeniden Meclis gündemine getirdi. Partisi adına konuşan Milletvekili Ün; “Deprem, sel, kuraklık, dolu gibi afetler tüm yaşamsal faaliyetleri etkilediği gibi tarım ve gıda değer zincirini de olumsuz etkiliyor. Her beşeri sektörde olduğu gibi tarım ve gıda sektörünün de söz konusu afetlerden çıkarılması gereken dersler var. Son yıllarda olumsuz iklim koşulları nedeniyle sıklıkla yaşadığımız afetlerden çıkaracağımız derslerden biri afetlere dayanıklı bir tarım politikası hayata geçirmek. Peki, bu yapılıyor mu? Hayır. Her gün ülkemizin dört bir tarafından çiftçilerimizin kitlesel çığlıkları yükseliyor. Bu çığlıklardan biri tanesi de şehrim Denizli’den. Acıpayam ilçemizin Akalan Ovası’nda 15 gün önce yaşanan dolu felaketinde 30 bin dekar arazinin üçte 1’i doğrudan etkilendi. Kavun, karpuz, biber, buğday ekimi yapılan bölgemizde çiftçilerimizin ÇKS sorunu olduğundan, en fazla yüzde 15 oranında çiftçimizin TARSİM’e kaydı olduğundan maalesef geri dönüşler olamıyor. Afetin ilk anından itibaren yanında olduğumuz çiftçilerimizin zararının tazmin edilmesini beklerken, faizlerinin silinmesini beklerken aradan geçen zamanda çağrılarımıza kulak tıkayan bankalar maalesef daha çiftçinin kredi borcunun ötelemesini bile yapmadı” diye konuştu.

DOLU

“TARIM DESTEĞİNİ, CUMHURBAŞKANI BELİRLEYECEK”

Çiftçinin devletini yanında görmeyi beklediklerini ifade eden Milletvekili Ün; “Bilinmezlikler içinde kredi borcunu ödemek için çırpınıyor. Çiftçiye ‘Bekle’ diyorlar. Neyi bekleyecek? Cumhurbaşkanına sunulmak üzere hazırlanacak hasar raporuyla ilgili Cumhurbaşkanının iradesini ‘Bekle’ diyorlar. Yani Bakanlık yok, Bakanlığın taşra teşkilatı yok, Denizli’nin bir mahallesindeki tarım desteğini, Cumhurbaşkanı belirleyecek. Emin olun, karşımıza son günlerin popüler mazereti tasarruf tedbirleri çıkacak. Zenginden, faizciden, tefeciden, servet transferi yaptıklarından elde etmedikleri tasarrufun acısını çiftçinin heba olan emeğinden çıkaracaklar. Enflasyon oranını yüzde 75 olarak açıklayıp buğday alım fiyatını sadece yüzde 12 artıran bir anlayış hakkında daha fazla iyimser olmamız maalesef mümkün değil. Tüm kesimler isyanda ‘Rakamlar revize edilsin’ diye haykırıyorlar. Maliyeti 10 liranın üzerinde olan buğdaya 9,25 fiyat veriyorlar. Çiftçi isyanda, Tarım Bakanı çıkıp ‘Çiftçiyi bize karşı kışkırtmayın’ diyor. Sayın Bakan, çiftçiyi kışkırtan birisi varsa çiftçiyi topraktan koparan sizin bu acımasız kara düzen politikalarınızdır. Çiftçiyi kışkırtan bir şey varsa çiftçiye aldığı mazot desteği tutarının 3 katını vergi olarak ödeten politikanızdır. Çiftçiyi kışkırtan bir şey varsa tarım sektörünün takipteki kredi tutarını 2 milyar lirayı geçiren politikanızdır. Çiftçiyi kışkırtan bir şey varsa çiftçinin bankaya borcunu bir yılda yüzde 75 artıran vicdansız siyasetinizdir” şeklinde ifade etti.