CİNAYET ZANLISI ADLİ TIP RAPORUNA İNANMIYORMUŞ
Maç çıkışı bir çocuk babası Yasin Karaobalı’yı bıçaklayarak öldürmekle suçlanan sanığın yargılamasına başlandı. Sanık Karaobalı’nın darp sonucu ölmüş olabileceğini savundu, Adli Tıp’ın bıçaklanarak öldüğü yönündeki raporuna inanmadığını söyledi. Sanık ayrıca; “Arkadaşlarım serbestken benim tutuklu olmam adaletsizlik” dedi.

Denizlispor’un Amedspor’u konuk ettiği maçın çıkışında, stat önündeki çıkan bir kavgada darp edilip bıçaklanarak öldürülen bir çocuk babası Yasin Karaobalı (30) cinayetinin yargılamasına başlandı.
Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada sanık Berkay Y. hazır bulundu. Olay sırasında Ali Karaobalı’nın yanında bulunan babası Şenol Karaobalı ve kardeşi Hüseyin Karaobalı ile anne Zahide Karaobalı da duruşma salonunda yer aldı.
15-20 KİŞİOĞLUMA SALDIRDILAR
Olay anını anlatan Şenol Karaobalı, “Küfürler ettiler. Yasin dayanamadı. Münakaşa başladı. 15-20 kişi oğluma saldırdılar. Ayırmaya çalışınca beni de darp ettiler. Oğlum yere yığıldı, yarası var mı diye kontrol ederken hala saldırıyorlardı. Bıçaklandığını fark ettim” diyerek olayı anlattı.
SANIK: DARP YÜZÜNDEN ÖLDÜ
Yargılama sırasında kendini savunan sanık Berkay Y. ise Adli Tıp Kurumu’nun bıçaklanmak suretiyle öldüğü yönündeki raporuna inanmadığını, darp neticesinde ölmüş olabileceğini ileri sürdü.
Yargılama sırasında söz verilen sanık; “Ben kavgayı ayırmaya çalıştım. Osman T., Mustafa T., Mustafa G., Önder K., Taha Y., Mehmet Eyüp S. ve ismini bilmediğim arkadaşları cadde ortasına kadar Yasin'i darp etmeye devam ettiler. Ben olaya dahil olmadım, sadece izledim. O esnada tanımadığım bir kişinin elinde bıçak gördüm. O kişinin elinde bıçak görünce ben de kendime bir şey olur diye cebimden bıçağımı çıkardım. Arkadaşlarım Yasin'e, Yasin de arkamdaki kalabalığa yöneldi" dedi.
SADECE BİR KEZ BIÇAK SALLADIM
Cinayet zanlısı Berkay Y. sözlerini şöyle sürdürdü: "Olayın devamında Yasin Karaobalı benim boğazımı sıktı. Güçlü bir insan, ben de elimdeki bıçağı kurtulmak için bir kez salladım. Denk geldiğini hissetmedim. Osman T., beni iterek Yasin'i darp etmeye devam etti. Bazı arkadaşlarım Yasin'in yaralandığını gördükleri halde saldırmaya devam etmişler. Yanımdaki arkadaşlarım ben bıçağı salladıktan sonra ağır bir şekilde darp etmeye devam ettiler. Ben Yasin'e hiçbir şekilde vurmadım, yumruk atmadım, sadece bir kere bıçak salladım. Olaydan dolayı çok pişmanım, 14 aydır cezaevindeyim. Olayla alakam olmadığı halde tek başıma tutuklandım. Olayı ben başlatmadım, öldüresiye döven arkadaşlarım tutuklanmadı. Ben öldürme niyetinde değildim, zaten cesaretli bir insan değilim. Tamamen korku ile hareket ettim. Adli tıp raporunun doğruluğuna inanmıyorum. Öldüresiye dayak olayı es geçilerek sadece tek bir bıçak hamlesinin öldürücü olduğunu kabul etmiyorum. Diğer arkadaşlarım serbestken, benim tutuklu olmam bana karşı adaletsizlik, tahliyemi talep ediyorum."
ÇOKLU ORGAN YETMEZLİĞİNE DİKKAT ÇEKTİ
Avukatların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, delil ve bilirkişi raporlarının incelenmesi için davayı ileri bir tarihe erteledi. Davanın bir sonraki duruşmasında olaya ilk müdahale eden güvenlik güçlerinin de dinleneceği ifade edildi.
Sanık ve sanık avukatının savunmasına yönelik konuşan Hüseyin Karaobalı, "Geçen yıl 14 Ocak'ta Denizlispor-Amedspor maçına ağabeyim, babam ve ben gitmiştik. Çıkışta bir kavga çıktı, kavgada ağabeyimi bıçakladılar. Ağabeyim hastanede 23 gün tedavi gördükten sonra hayatını kaybetti. Duruşmada avukatın savunması benim dikkatimi çekti. Ağabeyimin bıçaklanarak değil de sanki dövülerek öldürüldüğünü ifade etmeye çalıştı. Ağabeyim çoklu organ yetmezliğinden vefat etti. Sanık avukatı ağabeyimde 2 santimetrelik bir bıçak kesiği olduğunu, buna bağlı organ yetmezliği olamayacağını ifade etti. 2 santimlik kesiğin can alamayacağından bahsetti. Bu savunma çok saçmaydı. Bir insan yumruk yüzünden çoklu organ yetmezliğine uğrayabilir mi? Tamamen bıçaktan kaynaklı bir ölüm var. Çoklu organ yetmezliği de zaten kan kaybından meydana geliyor. Yumrukla, tekmeyle olan bir durum değil. Ağabeyimin ölümünde sorumlu olan herkesin cezasını en ağır şekilde çekmesini istiyoruz. Ömrü hapiste geçsin. Bizim canımız yandı. Şu an sadece bıçaklayan tutuklu, diğer darp edenler dışarıda, onların da yargılanıp en ağır cezayı almalarını istiyoruz" ifadelerini kullandı.
OĞLUM ÇOCUĞUNA DOYAMADI
Oğlunun vefat ettiğinde 7 aylık bir baba olduğunu ve kızına doyamadığını söyleyen anne Zarife Karaobalı ise; “Tüm kavga anı zaten kameralar tarından görülüyor. Eşim ve diğer oğlum da olayın içinde olduğu için her şeyi biliyoruz. İçeride avukatın yaptığı savunma çok farklıydı. Tüm ifadeleri yalan. Bizler adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Onun için de mücadelemize devam edeceğiz. Benim talebim suçluların en ağır cezayla yargılanmalarını ve ceza almalarını istiyorum. Oğlumun 7 aylık bir kızı vardı vefat ettiğinde. Şu an 1,5 yaşında. Bebeğim baba kelimesini bilmiyor. Annesi fotoğrafını görünce baba demeyi öğretmiş ama babasını hiçbir zaman göremeyecek ve tanıyamayacak. Babası kızına çok düşkündü. Doğduğunda 3 ay başında bekledi. En çokta bu duruma üzülüyorum, oğlum kızına doyamadı. İnşallah Allah'ım onlara da çocuk yüzünü hiç göstermesin. Ebediyen içeride kalsın, içeride çürüsün" şeklinde konuştu.