KARAKOLDA İTİRAF MAHKEMEDE İNTİHAR

Olay, geçtiğimiz yıl 12 Ekim günü yaşandı. Çalışanlarını evlerine bırakan bir inşaat ustası; Pamukkale ilçesine bağlı Cumhuriyet Mahallesi 1968 sokakta yol kenarındaki boş arsada çarşafa sarılı halde bir cisim olduğunu fark etti. Aracını durduran İ.A. içinde ceset olabileceğinden şüphelenerek polise haber verdi.  Polis ekipleri yaptıkları incelemede battaniye içinde Afganistan uyruklu 30 yaşındaki Nadia Noori’nin cesedini buldu. Başlatılan soruşturma kapsamında bölgedeki güvenlik kamerası kayıtları incelendi ve iki kişinin bir el arabası ile şüpheli paketi taşıdıkları tespit edildi. Önce Afganistan uyruklu N.K. (15)’nın kimliğini tespit eden polis daha sonra Noori ile birlikte yaşadığı öğrenilen S.S. (21)’ye ulaştı.

MÜEBBET HAPİS CEZASI İSTENDİ

Cesette yapılan incelemede Noori’nin elleri ve ayaklarının bağlı olduğu tespit edildi. Otopside genç kadının zehirlenerek öldüğüne dair bulgulara rastlandı. Şüpheli S.S. soruşturma sırasında verdiği ifadede cinayeti itiraf etti, hazırladığı pilava fare zehri kattığını, kendisinin az yiyerek zehirden etkilenmediğini söyledi. Zehirlenerek ölen Noori’nin cesedini de iki kilometre el arabası ile taşıyarak yol kenarına attığını itiraf etti.  

Olayın yargılamasına Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Cumhuriyet Savcılığı Noori’yi öldürdüğü öne sürülen S.S. hakkında ‘kadına karşı öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası talep etti. Yaşı küçük olan N.K.’nin dosyası ayrıldı.

NOORİ ADINA KİMSE GELMEDİ

Öldürülen Noori’nin yakınları yargılamaya katılmadı, davaya müdahil olmadı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı dosyaya müdahil olurken, Denizli Barosu Kadın Hakları Komisyonu davaya müdahil olma talebinde bulundu. Avukat İrem Erdoğan; “Kadın cinayetlerinde her kadın suçtan zarar gören taraftır” diyerek müdahil olma ve sanığa haksız tahrik indirimi uygulanmamasını talep etti. Mahkeme heyeti talebi reddetti.

İFADE DEĞİŞTİRDİ

Sanık yazılı savunmasında daha önce alınan ifadesini baskı altında verdiğini, ailesinin hapse girmesinden endişe ettiği için bu yönde ifade verdiğini belirterek, önceki ifadeleri kabul etmedi. Noori ile dini nikâhlı olduklarını ve birlikte yaşadıklarını belirten şüpheli zaman zaman aralarında tartışma yaşandığını, Noori’nin daha önce intihar girişiminde bulunduğunu ileri sürdü. Savunmasında ayrıca Noori’nin fare zehrini kendisi içerek intihar etmiş olabileceğini belirtti. Diğer yandan Noori’nin şiddet nedeniyle uzaklaştırma kararı aldırdığı ortaya çıktı.

SIR PERDESİ ARALANDI

Cesedi bulan tanık inşaat ustası İ.A. mahkemede ifade verdi. Cesedin battaniyeye kısmen de nevresime sarılı olduğunu belirtti. Cesedin taşınmasında S.S.’ye yardım ettiği ileri sürülen N.K. ise mahkemede el arabasında çuval içinde taşıdıklarını söyledi. Şüphelinin ağır bir şeyi taşımak için kendisinden yardım istediğini belirten N.K., tercüman aracılığı ile  yaptığı savunmasında; “Demir taşıyacağını, kendisinin kaldıramadığını söyleyip yardım istedi. Battaniyeye sarılı bir çuval içindeydi. Yolda bekçiler bizi durdurdu. İçinde ne olduğunu sordu. İçinde demir olduğunu ve depoya götürdüğümüzü söyledik. Bizi bıraktılar. Bu olayda hiçbir suçum yok. İçinde ne olduğunu bilmiyordum” diye konuştu.

BEN YAPMADIM, YEMİN EDERİM

Şüpheli S.S. ise  savunmasında; “Ben yapmadım. Yemin ederim. Suçlamaları kabul etmiyorum” diye konuştu. Sanık müdafii ortada somut delil bulunmadığını, tüm delillerin toplandığını belirterek şüphelinin adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasını talep etti.

Mahkeme sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Hem şüphelinin hem de öldürülen Noori’nin cep telefonlarının dijital incelemesine ilişkin raporun beklenmesi amacıyla mahkeme ertelendi.