EŞİNDEN ŞİDDET GÖREN KADININ HAYATI KÂBUSA DÖNDÜ
Denizli’de üç aylık evliliğinde eşi tarafından defalarca darp ve tehdit edilen, boşanmak istediğini söylediğinde ise bıçaklı saldırıya uğrayan H. G.’nin hayatı kâbusa döndü. Kalbine bıçak darbesi isabet eden genç kadın ‘Öldürmeye Teşebbüs’ suçlaması ile suç duyurusunda bulundu. Mahkeme haksız tahrik hükümleri uygulayıp yaralama suçundan 2 yıl 7 ay ceza verdi. Genç kadın; “Can güvenliğimden endişeleniyorum” dedi.
Denizli’de boşanmak istediği eşinin saldırısına uğrayan 33 yaşındaki H.G. ‘Öldürmeye Teşebbüs’ suçlaması ile suç duyurusunda bulunduğu Y. G. (30)’ye yaralama ve hakaret suçlarından 2 yıl 7 ay ceza verilmesiyle sarsıldı.
‘GİYDİĞİ MONT HAYATINI KURTARDI’
Çift geçtiğimiz yıl Ocak ayında evlendi. Evlilikleri boyunca Y. G’nin tehdit ve saldırılarıyla karşı karşıya kalan genç kadın boşanmak istediğini söyleyince bıçaklı saldırıya uğradı. Valizini toplayıp evden ayrılmak üzereyken eşi tarafından zorla tutulan H. G. aldığı bıçak darbeleriyle yaralandı. Y. G.’nin bıçak darbelerinden biri genç kadının kalbine yakın bir bölgeye isabet etti. Fakat evden çıkmak için hazırlanan genç kadının giydiği kalın kazak ve mont bıçağın derin bir kesik açmasına engel oldu. Saldırıdan sonra genç kadın eşine karşı hem boşanma davası açtı hem de hakkında ‘Öldürmeye Teşebbüs’ten suç duyurusunda bulundu.
‘KARAR VERİLDİ, CEZA TATMİN ETMEDİ’
Olaydan sonra yaklaşık iki ay tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakılan Y. G.’nin Denizli 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında karar geçtiğimiz günlerde çıktı. Sanığa kasten yaralama suçundan 3 yıl 6 ay, hakaret suçundan ise 1 yıl 6 ay ceza verildi. Savunmasında eşinin kendisini aldattığını ve tahrik ettiğini ileri süren sanığa haksız tahrik indirimi uygulanarak toplam 2 yıl 7 ay ceza uygulandı.
Mağdur avukatları Senay Kozan ve Gizem Aslan olayın açıkça öldürmeye yönelik bir teşebbüs olduğunu belirterek; “Olay sırasında alınan ses kayıtlarından sanığın tavrı konuşmaları bunu göstermektedir. Mahkemece suçun vasfında hataya düşülerek kasten yaralama suçundan hüküm kurulması usul ve yasaya açıkça aykırılık teşkil etmiştir. Sanığa eksik ceza tayini nedeniyle bu kararı istinaf mahkemesine taşıyacağız. Kadına karşı şiddetle mücadelemiz devam edecektir” diye konuştular.
11 SANTİMETRELİK BIÇAK KULLANDI
Kozan ve Aslan ses kaydının olayın vahametini gösterdiğini işaret ederek; “Olayda sanık boşanmak isteyen eşini 11 santimetre bıçak ile kalbe yakın göğüs bölgesinden ve vücudunun çeşitli bölgelerinden bıçaklayarak kasten öldürmek istemiş ancak olay anında müvekkilin üzerinde kalın kazak ve montunun bulunması sebebiyle bıçak kalbe doğru ilerlememiştir. Ayrıca sanığın yanında bulunan kişi sanığın eylemlerine engel olması sebebiyle eylem teşebbüs aşamasında kalmıştır. Mağdur müvekkilin, olay anında almış olduğu ses kaydı ne yazık ki olayın vahametini göstermektedir. Ses kaydında sanık açıkça öldürme kastını ortaya koymuştur. Dosyada bulunan adli tıp raporları, olay anına ilişkin ses kayıtları bulunmasına ve savcılığın eşi kasten öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılması istemli mütalaasına rağmen mahkemece sanığın eylemi kasten yaralama olarak değerlendirilerek karar verilmiştir” ifadelerini kullandı
‘CAN GÜVENLİĞİMDEN ENDİŞELİYİM’
Yaşadıklarını anlatan H.G.; “2022 yılı Mart ayında boşanmak istediğimden dolayı bıçaklandım. Savcılığa giderek ses kayıtlarını sundum ve şikâyetçi oldum. İfadesi alındıktan sonra tutulandı. 2 ay sonra tutukluluk halinin kaldırılması ile yaşadığım korku arttı. Mahkemeye yaptığımız birçok başvuruya rağmen tutuklanmadı, avukatlarım çare olarak elektronik kelepçe tedbirine başvurdu. Bir süre elektronik kelepçe tedbirinden faydalandım. Bıçaklandıktan sonra karar duruşmasına kadar hep bir korku ile yaşadım. Hak ettiği cezayı almadı. Avukatlarımla beraber yaklaşık 1,5 yıldır adalet mücadelesi verdik. Bu karardan dolayı üzgünüm. Can güvenliğimden endişeleniyorum” diye konuştu.
‘DENİZLİ BAROSU DOSYAYI TAKİP ETTİ’
Davayı takip eden Denizli Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Merve Ögüt hem kasten öldürme hem de hakaret suçlarından haksız tahrik hükümleri uygulandığını hatırlatarak; “Mahkemece tutukluluk talepleri reddedilerek sanığın adli kontrol tedbiri, yurtdışına çıkış yasağı şeklinde değiştirilmiştir. Katılan, evli olduğu erkek tarafından kalbine yöneltilen bıçakla öldürülmekten giysileri sayesinde kurtulmuş; şans eseri hayatta ve adalet arayışındadır. Devlet erkinin koruma yükümlülüğünü yerine getiremediği kadınların, adalet arayışında ise failin fiilinin yerine kendilerinin özel hayatlarının irdelendiğini görmesi, haksız tahrik savunmalarına itibar edilmesi, adalete olan inançlarını sarsmaktadır. Adalete olan inancı sarsılan kadınlar, şiddet karşısında adli makamlara başvurmaktan vazgeçmektedir. Şiddet failleri ise daha da artan bir cüretle eylemlerine devam etmektedir” ifadelerini kullandı.