ÖZGÜRLÜĞÜ GETİREN DETAY

Honaz İlçesi’nde dini nikahlı ve Özbekistan uyruklu eşine darp edilip, cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan R.K., adli rapordaki detay sayesinde tahliye edildi.

Honaz İlçesi’ne bağlı Kızılyer Mahallesi'nde yaşayan 3 çocuk babası 59 yaşındaki R.A.’nın eşi 4 yıl önce hayatını kaybetti. Eşinin ölümünün ardından yalnız kalan R.A., Kaklık Mahallesi'nde yaşayan ve Özbekistan uyruklu bir kadınla evli olan yeğeni M.A.’dan kendisine uygun bir eş bulmasını istedi. R.K., yeğeni aracılığıyla Özbekistan'da yaşayan Z.K. ile cep telefonunda görüşüp, tanıştı. İkili daha sonra evlenme kararı aldı. Geçtiğimiz yıl 18 Temmuz’da Denizli'ye gelen Z.K., R.A. ile dini nikah yaptı. Nikahtan 2 gün sonra Z.K., evinden hiçbir eşyasını almadan yalın ayak kaçıp, polise başvurdu. İfadesinde evlenmek amacıyla Özbekistan'dan geldiğini ancak R.A.'nın kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu, sürekli darp ederek eşyalarını da gasp ettiğini söyleyen Z.K. şikayetçi oldu.

45 YIL HAPİS CEZASI İSTENDİ

Z.K., hastaneye sevk edildi ve darp raporu alındı. Raporda, vücudunun çeşitli yerlerinde darp sonucu oluşmuş 50'ye yakın morluk olduğu belirtildi. Polis ekiplerince gözaltına alınan ve hakkında suçlamaları reddeden R.A., geçtiğimiz 21 Temmuz'da tutuklandı. R.A. hakkında 'kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma', 'yağma', 'nitelikli cinsel saldırı' suçlarından 45 yıla kadar hapis cezası istemiyle 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.

TAHLİYESİNE KARAR VERİLDİ

R.A.’nın yakınları, avukat Salim Kutlutürk ile görüşerek durumu anlattı. 8 Şubat'ta görülen duruşmada, müvekkilini savunan avukat Kutlutürk, Z.K.'ye olay günü verilen raporda; vücudundaki morlukların olaydan öncesine ait olduğunu, olay günü darbedilmesi halinde vücudunda ancak kızarıklıklar olabileceğini ifade etti. Bunun üzerine mahkeme heyeti, R.A'nın cezaevinden tahliyesine karar vererek, duruşmayı erteledi.

Z.K.'nin yalan söylediğini öne süren Avukat Kutlutürk, “Bunları raporlarla ortaya çıkardık. Evden kaçıp, yolda birilerinden yardım istiyor. Evden kaçarken güvenlik kamera kaydı bile var. Eve girerken hiçbir sorun yok. Birkaç dakika sonra yalın ayak evden kaçıyor. Dosyada bazı sıkıntılar da vardı” diye konuştu.

RAPORDAKİ DETAY

Kadının, darp edildiğini, şiddet gördüğünü ve cinsel saldırıya uğradığını iddia ettiğini belirten Avukat Kutlutürk; “Hastaneden darp raporu alınmış. Raporda vücudunda 50'ye yakın darp izleri var. Bunlar da mor renkli şekilde belirtilmiş. Hatta 2 gün sonraki ikinci raporda bu mor renkli izlerin bazıları sarı, yeşil renklere dönmüş. Bu izlerin mağdurun ifadesiyle çeliştiğini fark ettik” şeklinde ifade etti.

“DARP İZİ 8-10 GÜN ÖNCESİNE AİT”

Mahkemede, darp raporundaki renklerin ne anlama geldiğini ve kaç günde oluşabileceğini anlattıklarını söyleyen Kutlutürk, darp izlerinin en az 8 veya 10 gün öncesine ait olduğunu anlattıklarını belirtti. Kutlutürk; “Olay gününden 2 gün önce Türkiye'ye gelen kadının darp edilmesi halinde vücudunda ancak kızarıklıklar oluşabilir. Mahkeme heyeti, bizi haklı bularak, müvekkilimi cezaevinden tahliye etti. Hatta mahkeme heyeti, darp izlerinin kaç gün öncesine ait olduğunu yönelik rapor istedi. Kadın şiddete maruz kalmış ancak bunu benim müvekkilimin yapmadığını ortaya koyduk. Muhtemelen Özbekistan'da şiddete maruz kalmış, belki de kurtulmak için Türkiye'ye gelmiş olabilir. Şu an kadının nerede olduğunu bilmiyoruz” dedi.

“ONA HİÇBİR ŞEY YAPMADIM”

6,5 ay kadar cezaevinden kaldığını belirten R.A., “Yeğenim, Özbekistan uyruklu bir kadınla evlendi, mutluydular. Ben de onlardan evlenmek istediğimi söyledim. Beni bir kadınla tanıştırdılar. Bir süre telefonla konuştuk. 18 Temmuz'da Türkiye geldi. Benden 5 bilezik ve pahalı bir telefon istedi. Daha sonra alabileceğimi söyledim. Bunları isteyince vazgeçmek istedim ama o buna rağmen kalmayı kabul etti. Yeğenimin evinde dini nikah yapıldı. Ertesi gün kendi evimize gittik. Buradan kaçıp, beni suçladı. Ona hiçbir şey yapmadım" diye konuştu.