Çapraz Nakille Çifte Bayram Yaşadılar
İzmir'de kan grupları uyuşmadığı için eşlerinin böbreğini veremediği Mustafa Koyun ile Pınar Sezer, çapraz nakille bayramda çifte mutluluk yaşadı.
İZMİR İHA-Kadavradan yıllarca organ bağışı beklemek, makineye de bağlı bir yaşam sürmek istemeyen böbrek yetmezliği hastaları canlı donörlerden yapılan nakillerle yeni bir hayata kavuşmak istiyor. Ancak bazı hastalar canlı vericileriyle kan uyuşmazlığı yaşıyor ve nakil olma şanslarını kaybediyorlar. Burada ise çözüm olarak devreye çapraz nakil giriyor. İki hasta 7 Nisan'da Kent Hastanesi'nde Opr. Dr. Işık Özgü, Opr. Dr. Uğur Saraçoğlu ve Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok'tan oluşan ekip tarafından gerçekleştirilen çapraz nakille donör sorununu aştı. Kent Hastanesi'nde çapraz nakille Kamil Sezer, Mustafa Koyun'a, Hatice Koyun da Pınar Sezer'e ikinci hayatın kapılarını açtı.
LENFOMAYI YENMİŞTİ, BÖBREK NAKLİYLE DİYALİZDEN DE KURTULDU
İzmir'in Buca ilçesinde oturan iki çocuk babası pazarlamacı Mustafa Koyun, son 11 yılını hastalıklarla mücadele ederek geçirdiğini söyledi. 2012'de hodgkin lenfomaya yakalandığını belirten Koyun, şöyle konuştu:
“Kent Hastanesi Kemik İliği Merkezi'nde Prof. Dr. Gürhan Kadiköylü tarafından kök hücre nakli yapıldı. Sağlığıma kavuştum ancak 2021'de bu kez böbrek yetmezliği gelişti ve diyalizli hayat başladı. Böbrek nakli için de Kent'e geldim. Eşim Hatice gönüllü verici oldu ama kan uyuşmazlığı sorunu çıktı. O zaman çapraz böbrek naklini öğrendim. Eşleşme oldu ancak nakilden bir gün önce kalp krizi geçirdim. Nakil ertelendi, bypass oldum. İyileşip tekrar çapraz nakil için başvurdum. İki kez eşleşme oldu, ama bu sefer de karşı taraflarda sorun çıktı. 4. kez çapraz nakil şansını Sezer ailesiyle yakaladım. Şimdi çok iyiyim ve inşallah bu yaşadığım son sağlık sorunu olur. Hem eşime, hem Sezer ailesine, hem de doktorlarıma ve hemşirelere çok teşekkür ediyorum. Diyalize bağımlı yaşamak çok zor. Makineden kurtuldum, özgürlüğüme kavuştum. Bu bayram, bize tam bayram oldu.”
"BANA AİLE MİRASI"
Alerjik astımdan kurtulmak için 3 yıl önce eşi Şehir Planlamacısı Kamil Sezer ile birlikte Çorlu'dan gelip İzmir'in Urla ilçesine yerleştiklerini belirten iki çocuk annesi resim öğretmeni Pınar Sezer ise, kendisini böbrek nakline götüren sorunun bir aile mirası olduğunu söyledi. Ağabeyi Salih Beylikçi'nin (54) 10 yıl önce aynı sorundan böbrek nakli olduğunu belirten Sezer, hikayesini şöyle anlattı:
“Babam ben 1.5 yaşımdayken ölmüş. Polisiktik böbrek hastalığı hiç tanımadığım babamdan bana miras. Bu hastalığımı biliyordum ve sürekli doktor takibindeydim. Doktorum önerdiği ve yıllardır sürdürdüğüm diyetle nakle gerek duyulmadan hayatımı sürdürebileceğimi söylemişti. Geçtiğimiz 6 Ocak'ta kalp çarpıntısı nedeniyle Urla Devlet Hastanesi'ne başvurdum. Yapılan kan tahlilinde tüm değerlerimin altüst olduğu ve yatmam gerektiği söylendi. Vücudum asidoza (böbrekler yoluyla atılması gereken asit iyonlarının birikmesi veya aşırı bikarbonat iyonunun kaybedilmesi durumu) girmiş. Sonrasında böbrek yetmezliği nedeniyle fistül açılıp, hemodiyalize bağlanacağımın söylenmesi, hepsi kabus gibiydi. Fistül açılırsa bir daha seramik yapamayacağımı düşündüm, istemedim. Ağabeyim nakilli olduğu için nakil olmamı önerdi. Sağ olsun eşim gönüllü oldu ancak kan uyuşmazlığı sorunu çıktı. İzmir'i bilmediğimiz için İzmir dışında da arayışlara girmiştik. Kent'te çapraz nakil yapılması ve başvurduktan bir ay sonra eşleşme çıkması, diyalize girmeden yeni bir hayata başlamamı sağladı. Bu süreçte eşim hep yanımdaydı ve bana çok moral, destek, cesaret verdi. İki doğum yaptım, safrakesesi, apandisit ameliyatı oldum ama nakil hepsinden hafif geçti. Çok iyiyim, seramik yapabileceğim için çok mutluyum. Ekibe, Koyun ailesine, hastaneye teşekkürlerim sonsuz.”
ÇAPRAZ NAKİL BİR ÇÖZÜM
Kent Hastanesi Böbrek Nakli ekibinden Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Ok, çapraz nakil yönteminin canlı donörü kendi hastasına verici olamayan vakalarda değerli bir çözüm olduğunu söyledi. Ok, “Bu hastalarımızın da çözümü karşılıklı eşleşen eşleri oldu. Bu yöntem sayesinde Mustafa Bey diyalizden kurtuldu, Pınar Hanım hiç diyaliz yaşamadı. Hem alıcı hastalarımızı hem de vericilerini sağlıkla taburcu ettik” dedi.