“EMPERYALİZM KARŞISINDA TÜRKİYE, ORTADOĞU VE ŞEHİTLERİMİZ”
Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) tarafından Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz Kongre ve Kültür Merkezi’nde ‘Emperyalizm Karşısında Türkiye, Ortadoğu ve Şehitlerimiz’ konulu panel yapıldı.
Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) tarafından ‘Emperyalizm Karşısında Türkiye, Ortadoğu ve Şehitlerimiz’ konulu panel düzenlendi. PAÜ Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılan panelin moderatörlüğünü; PAÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman İsmail Özdel üstlendi. PAÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Durmuş Akalın, PAÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Osman Aydınlı, Türkiye’deki Filistinli Öğrenciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Abdurrahman Al-Farra ise panelist olarak etkinlikte yer aldı.
“DÜNYA POLİTİKALARI, ORTADOĞU’YU DAHA İYİ ANLAMAKTAN GEÇER”
Panelin açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan; “7 Ekim 2023 tarihinde başlayan bu süreç hepimizin içini yakmakta ve yakmaya da devam etmekte. Dünya devletlerinin politikalarını, ülkemizi, çevremizi ve Ortadoğu’yu daha iyi anlamaktan geçmektedir. Özbekistan ile güzel bir çalışma yaptık. Özbekistan Bilimler Akademisi Tarih Enstitüsü Başkanı geldi. ‘Bizler Müslüman Türk âlemi esaret altında iken, iyi ki Türkiye Cumhuriyeti bağımsız bir devlet olarak ayakta’ dedi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı üniversitemizde ağırladık. Onlar da aynı şekilde burada anlattılar. Yine aynı şekilde Azerbaycan’da Karabağ problemi… Biz kendimizi iyi tanımak zorundayız. Çünkü emperyalizm komplo teorileri ile güya bize komplo teorisi diyorlar ama aslında gerçek teorileri ile saldırmaktalar” dedi.
“BİZ HİZMETKAR OLARAK GELDİK”
Türkiye’nin geçmişiyle övünen bir ülke olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kutluhan, “Atalarımız Balkanları yönetti, Ortadoğu’yu yönetti. Kimsenin burnu dahi kanamadı. Her nereye gittiler ki, orada biz hizmetkâr olarak geldik. Ama şimdi bakıyoruz ki tam tersi var. Adına ‘Birleşmiş Milletler’ denmiş, ‘gelişmiş ülkeler’ denmiş. Söylemiş oldukları hiçbir değerin şu anda karşılığı bulunmamakta. Bunu çok iyi anlamamız lazım. Bize bırakılan başta Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni korumamız, ilelebet bağımsızlığını yaşatmamız lazım. Sadece Ortadoğu’nun değil, bir Amerika’nın bile bize ihtiyacı var. Çünkü bizler, gittiğimiz yere sömürgeyi değil, işkenceyi değil, adaleti götürüyoruz, hukuku götürüyoruz” diye konuştu.
“GAZZE’DEKİ DUVARLARIN BERLİN’DEKİNDEN NE FARKI VAR?”
Panelin Moderatörlüğünü üstlenen Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman İsmail Özdel, şunları dile getirdi: “Filistin mücadelesinin en kısa zamanda Kurtuluş Savaşımız gibi zaferle sonuçlanmasını diliyorum. Bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. Gazze’deki duvarları fark ettiniz mi? Gazze’deki o duvarların Berlin’deki duvarlardan ne farkı var? 1940’lı yıllarda Berlin’de oluşturulan duvarların bir benzeri o duvarlar. Aynı duvarlar. Bu da şunu gösteriyor, insan psikolojisinde travmaya uğrayanlar ne yazık ki travmatizan olarak karşımıza çıkıyor. Yani 1940’lı yıllarda travmaya uğramış toplumu şimdi bir travmatizan olarak o bütün güçleri ile soykırımın en önemli parçası haline dönüştüler. Bu durum çok ciddi bir durum. Hepimizin üzerinde düşünmesi gereken en önemli noktalardan biridir. Travmaya uğrayan toplumlar, travmatizana dönüşüyorlar ve aynı zamanda emperyal güçlerin de en önemli oyuncağı haline geliyorlar. Niye Amerikalılar bizim karşımıza Yunanlıları çıkarsın? 1919’da niye Yunanlılar İzmir’e çıktı? Çünkü aramızda bir ilişki vardı. İki toplum da birbirini travmaya uğratmış olarak görünüyordu. Yani bu iki toplumun geçmiş acılarını, birbirleri ile vuruşturarak aslında yeni acılar oluşturmak ve bir şekilde o tiyatro sahnesindeki yönetmenliklerine devam edebilmek amacındaydılar. Bunların hepsi politik psikiyatrinin çok önemli konularıdır.” Program panelistlerin sunumlarının ardından son buldu.