GELİRİ 92 BİN 547 LİRANIN ALTINDA OLANLAR YOKSUL
TÜRK-İŞ tarafından yapılan araştırmaya göre, dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcaması tutarı olan “açlık sınırı” 28 bin 412 lira olurken, gıda ile birlikte diğer tüm temel harcamalar için haneye girmesi gereken toplam gelir tutarı olan “yoksulluk sınırı” ise 92 bin 547 lira oldu.
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) tarafından, çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla her ay düzenli olarak yapılan araştırmanın 2025 Ekim ayı sonuçları açıklandı. Buna göre; Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapılması gereken aylık gıda harcaması tutarı olan “açlık sınırı” 28 bin 412 lira oldu.
YOKSULLUK SINIRI 4 ASGARİ ÜCRETİ GEÇTİ
Dört kişilik bir ailenin gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçları için yapılması zorunlu diğer aylık harcamaların toplam tutarını ifade için kullanılan “yoksulluk sınırı” ise 92 bin 547 lira olurken, bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 36 bin 984 liraya yükseldi.
MUTFAK ENFLASYONU AYLIK YÜZDE 1,58 YILLIK YÜZDE 40,22
TÜRK-İŞ verilerine göre, dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 1,58 oranında arttı. Mutfak enflasyonunda on iki aylık değişim oranı yüzde 39,06 oldu. Yıllık ortalama artış yüzde 40,22 olarak gerçekleşirken, 10 aylık artış oranı ise yüzde 34,76 oranında oldu.
YAŞAMA MALİYETİ İLE ASGARİ ÜCRET ARASINDAKİ FARK
TÜRK-İŞ’in açıklamasında, “Açıklanan yoksulluk sınırı tutarı, işçinin eline geçmesi gereken ücret düzeyi değildir. Bu değerlendirme eksik bir yaklaşımın ifadesi olacaktır. Yoksulluk sınırı tutarı, ailenin yapması gereken insan onurunun gerektirdiği harcama düzeyidir ve bir bakıma, haneye girmesi gereken toplam gelirin alt sınırını ortaya koyan önemli bir göstergedir. Ancak çoğu zaman, ücretli çalışan ailenin tek gelir kaynağı olduğundan yoksulluk sınırı tutarı olması gereken ücret düzeyi olarak görülmektedir” denildi.
Bu çalışmanın, tüketici fiyatları endeksi olarak değerlendirilmemesi gerektiğine işaret edilen açıklamada, “Dar gelirli ailelerin elde ettiği gelirin yeterli ve dengeli beslenme için gerekli harcamaları bile karşılayabilecek düzeyde olmadığı açıktır. Aileler, düşük düzeydeki geliriyle beslenme ve beslenme dışı harcamaları karşılayabilmek için çeşitli malların fiyatlarını da dikkate alarak tüketim malları arasında tercihte bulunmak zorunda kalmaktadır. Çoğu zaman fiyatı yüksek olan gıda maddeleri yerine fiyatı düşük olan gıda maddelerini seçmektedir. Bu durumda olan aileler, büyük bir olasılıkla beslenme dışı harcamalarının (kira, ulaşım, yakıt, elektrik ve benzerleri) bir kısmını da beslenme harcamalarından kısarak elde edebilmektedir. Sonuçta, gelir düzeyinin düşük ve yetersiz olması, dar gelirli kişi ve ailelerin sağlıksız ve dengesiz beslenme yapmasına yol açmaktadır. TÜRK-İŞ tarafından hesaplanan açlık ve yoksulluk sınırı tutarları ile elde edilen gelir arasındaki fark, çalışanların içinde bulunduğu geçim sıkıntısının boyutlarını ortaya koyan önemli bir gösterge olmaktadır.” ifadelerine yer verildi.




