ASKON DEMİR, EN İYİ İŞVERENLER LİSTESİNDE
Global çapta kurum kültürü ve çalışan deneyimi konusunda otorite olarak kabul edilen Great Place To Work tarafından gerçekleştirilen değerlendirme sonucu, Askon Demir olarak 250 - 499 çalışan sayısı kategorisinde13. sırada yer alarak Türkiye’nin En İyi İşvereni unvanını almaya hak kazandı. Yönetim Kurulu Başkanı Okan Konyalıoğlu, “İnsan odaklı yatırımlarımız bizi farklılaştıran ve ileriye götüren ana yakıtımız oldu” dedi.
Great Place To Work, gerçekleştirdiği analizler ile her yıl düzenlenen ve çalışan deneyimi konusunda fark yaratan şirketlerden oluşan Türkiye’nin En İyi İşverenleri 2023 Listesini açıkladı. Listede Denizli’de demir çelik sektöründe faaliyet gösteren Askon Demir, 250 - 499 çalışan sayısı kategorisinde13. sırada yer alarak Türkiye’nin En İyi İşvereni unvanını almaya hak kazandı.
Bir asra yakın köklü kültür ve tarihiyle sektöründe lider konuma gelmiş Askon Demir, ABD’de 1, Türkiye’de 5 ayrı lokasyonda, 500’e yakın çalışanıyla toplam fayda merkezinde topluma ve doğaya sorumluluklarını da önceliklendirerek, temel paydaş anlayışı ile “işveren markası” olma hedefi doğrultusunda katma değerli üretim ve ürün yolculuğunu devam ettiriyor. Askon Demir; insan kaynaklarına yaptığı yatırımları ile bugün 5 kıtada 27 ülkeye ihracat, 2018 yılından itibaren bünyesinde oluşturduğu Artepera, Wall Art İstanbul ve Oobje dekorasyon markalarıyla da 6 kıtada 67 ülkeye e-ihracat yapar hale geldi.
KLASİK PERSONEL YÖNETİMİNDEN STRATEJİK İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİNE GEÇTİK
Bu yolculukta başarının anahtarının nitelikli ve inanmış insan kaynakları olduğunu belirten Askon Demir Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Md. Okan Konyalıoğlu, klasik personel yönetiminden stratejik insan kaynakları yönetimine geçtiklerini ve bu geçişin daha nitelikli ve mutlu bir aile yarattığını, bu mutluluğun sürdürülebilir başarıyı da beraberinde getirdiğini ifade etti.
“Biz, Askon Demir ailesini büyütürken bir yanda çalışan adaylarımızın bizi tercih etme gerekçelerini kuvvetlendirmeye çalışıyor, diğer yanda ayrılıklarda da neden sorusunu kendimize ısrarla soruyoruz” diyen Konyalıoğlu, kırmızı okyanustan mavi okyanusa geçişin bir maliyeti olduğunu, bu maliyetin insan kaynaklarına yaptıkları yatırımlarla sisteme geri döndüğünü ve kalıcı kültür oluşturabildiğini aktardı.
İhracatı milli bir misyon olarak ele aldıklarını ifade eden ve paydaş tanımında da paradigma değişikliğine gittiklerini açıklayan Konyalıoğlu, sadece müşteriler ve hissedarlar değil; çalışanlar, tedarikçiler, toplum ve çevreyi kapsayan çok daha geniş bir paydaş kitlesi tanımladıklarını ve stratejik eylem planlarını bu odakta şekillendirdiklerini ifade etti.
STRATEJİK DÖNÜŞÜM UZUN SOLUKLU BİR KÜLTÜR
Happy Place to Work platformunda 2022 yılında Demir-Çelik sektörünün en mutlu işyeri seçilen, benzer şekilde bu yıl “Great Place to Work” listesinde ödül almaya hak kazanan şirketler arasına giren Askon Demir’in bu başarısı ile ilgili “İnsan odaklı yatırımlarımızda hayata geçirdiğimiz Askon Akademi, yabancı dil öğrenmeye verdiğimiz destekler, sosyal sorumluluk projelerimiz, sosyal gelişim kulüplerimiz, özlük hakları ve yan haklar, kişiye ve fikirlere gösterilen saygı, şirket sorunlarıyla dertlenerek derde deva fikir üretmeye verilen değer, şirket içi girişimci ruhu teşvik eden uygulamalarımız, toplumsal cinsiyet eşitliğinde kadın istihdamına verdiğimiz önem, aileleri de kapsayan sosyal etkinliklerimiz, kütüphanemiz, kendi mutfağımızın becerisiyle çalışanlarımıza yaptığımız sürprizlerimiz, iş yerinde yenilikçi hibrit çalışma ortamı ve fijital inovatif uygulamalarımız çalışan memnuniyetini daha da üst seviyelere yükseltti ve iş gücünün aidiyeti-tutunması-verimliliğinde bizi farklılaştıran ve ileriye götüren ana yakıtımız oldu.” diyen Konyalıoğlu, stratejik dönüşümün uzun soluklu bir kültür yolculuğu olduğunu vurguladı.
BM KÜRESEL İLKELER SÖZLEŞMESİNİN İMZACISI OLDU
“Dönüşümü sadece sattığımız ürün sayısıyla değil, yarattığımız toplam fayda üzerinden ortaya koymamız gerekiyor. İşin sürdürülebilirliğinin ve karlı hale getirilmesinin, toplumun refahından ayrılamayacak bir noktada olduğunu gördük. Bu nedenle BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini kendi yol haritalarına yansıtan şirketler sağlıklı büyümelerine devam ederken, bu hedefleri kendi eylem planlarına yansıtamayan şirketlerin 2030’lardan sonra uluslararası ticarette var olma imkânları da kalmayacak.” diyen Konyalıoğlu, 17 adet BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefinin 12’sini doğrudan stratejik eylem planlarına yansıttıklarını, BM Küresel İlkeler Sözleşmesinin ve yine BM Kadın Güçlendirme Prensiplerinin imzacısı olduklarını ifade etti.