“AB’DEKİ TALEP DARALMASI DEVAM EDECEK”

Denizli İhracatçılar Birliği eski Başkanı, Süleyman Kocasert, Habertürk TV Ekonomi Müdürü Zeliha Saraç tarafından sunulan ve Gazeteci Faruk Aksoy ile Güney Doğu Anadolu İhracatçı Birlikleri Başkanı Fikret Kileci’nin de konuşmacı olarak yer aldığı ‘Para Gündem’ programına konuk oldu.

Programda ekonomi gündemini değerlendiren Kocasert; “Çalışanlarımızı memnun etmek adınabirçok ekstra servis vermeye çalışıyoruz. En büyük arzularımızdan birisi de çalışanlarımızın her hafta aileleriyle birlikte dışarıda yemek yiyebilmeleri, tatile gidebilmeleridir. Biz elimizden geleni yapıyoruz ama bu, çok makro konjonktürel bir durum. Yani, X firması asgari ücretin 2 ya da 3 katı ücret verirse sektör ebitdası belli. Bir süre sonra kendisi çok ciddi finansal sorunlarla karşılaşacaktır. Bizim ülke olarak çözmemiz gereken bir sorun. Çünkü biz maalesef kalifiye işgücünü değil, aynı zamanda beyinlerimizi de dışarıya kaybediyoruz. Bu durum apayrı bir başlık” dedi.

“DENİZLİ’DEKİ İŞÇİ MEMNUNİYETİ TÜRKİYE ORTALAMASININ ÜZERİNDE”

Denizli’nin Türkiye’de işçi memnuniyeti açısından ortalamanın yüksek olduğu illerden biri olduğuna vurgu yapan Kocasert; “Denizli, sanayici ve ihracatçı bir şehir. 2 tane Denizli firması uluslararası alanda da bu konuda ödül aldı. Yeterli mi? Asla değil. Gönül arzu eder ki çok daha iyi olsun” şeklinde ifade etti.

“AB, 3 YILDAN BERİ ENFLASYONİST BASKI ALTINDA”

Avrupa Birliği’nin Türkiye’nin en önemli pazarlarından bir tanesi olduğuna vurgu yapan iş insanı Kocasert; “Özellikle ev tekstili sektöründe bu yüzde 60-65’leri bulan bir pazar. Hem coğrafi olarak yakınız hem de o bölgede daha rahat rekabet edebiliyoruz. Avrupa Birliği özellikle son 3 yıldır ciddi bir enflasyonist baskı altında. Merkez bankaları da sıkı para politikası uyguluyor. Talepteki daralmayı biz, derinden hissediyoruz. Bu, bir süre daha devam edecek. Avrupa Birliği ve Amerika Merkez Bankaları sıkı para politikalarına devam ettirecek gibi görünüyorlar. Hazır giyim, konfeksiyon ve tekstil, ihtiyaç analizinde üst sıralarda gelen bir sektör de değil. Pandemi döneminde de zaten insanlar ve aileler, evde kaldıkları için önemli bir kısım ev ihtiyaçlarını giderdiler. Bu yüzden de önümüzdeki dönemde hızlı bir açılım beklenmiyor. Talepteki bu yavaşlama; ihracat rakamlarının yavaşlaması, hedeflerin tutturulamaması ve döviz girişlerinin azalması anlamına geliyor. 2023 yılı itibariyle bu kayıp hizmetteki, özellikle turizm gelirlerindeki artışla dengelenebilir gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.

“AB’DEKİ TALEP DARALMASI DEVAM EDECEK”

İş insanı Kocasert, şunları kaydetti: “Sadece ihracattaki azalmaya bağlı olarak TL’nin üzerinde büyük bir baskı olacağı tezini ortaya koymak bence yeterli değil. Çünkü biz, 265 milyar dolar hedef koyduk. Temmuz sonu itibariyle 144 milyar dolara ulaştık. Bazı sektörlerimizde her ne kadar yüzde 15-20’lere varan azalmalar da olsa, yılsonu itibariyle hedefe çok yaklaşacağız gibi görünüyor. 2024 yılının ilk çeyreğinde de Avrupa Birliği’ndeki talep daralması devam edecek gibi duruyor. PMI’da bunu hissediyoruz.Türk lirasının değer kaybı ve dövizin artışına bağlı değil. Keşke orta ve yüksek teknolojili ihracatımızı, katma değerli ihracatımızı ile markalı ihracatımızı artırabilsek ve bu dövize olan bağımlılığımızı aza indirebilsek. İhracatçı, enflasyon oranında artış istiyor. Maliyetlerdeki artışın, dövizdeki artışla telafi edilerek rekabetçiliğin korunmasını istiyor. Dolar 25 TL’nin de üzerine çıktı. Yıl sonu hedefleri içerisinde 30 lira civarında söylenen rakamlar var. Bu enflasyonla beraber doların yıl sonunda 30 lira olması hiç kimseyi şaşırtmaz.”