EK GÖSTERGE VAADİ NE OLDU?

Türk Büro-Sen (TBS)  Denizli Şube Başkanı Hüseyin Utangaç,  bir çok siyasi partinin seçim vaatleri arasında yer alan ek gösterge konusunda hiçbir girişimin olmamasına tepki gösterdi.  

Başta Adalet ve Kalkınma Partisi olmak üzere birçok siyasi partinin seçim beyannamesinde kamu görevlilerinin ek gösterge rakamlarının artırılacağı yönünde vaatlerde bulunduklarını hatırlatan Utangaç,  “Seçimlerin üzerinden 4 aydan fazla zaman geçmesine ve 2019 yılı Bütçesi TBMM gündemine gelmiş olmasına rağmen iktidar partisinin bu yönde hiçbir girişimde bulunmadığı görülüyor. Türkiye Kamu-Sen olarak başından beri, ek gösterge sorununun yalnızca belli unvanlarla sınırlı olmadığını, bütün kamu görevlilerini özellikle emekli aylıkları bakımından doğrudan ilgilendirdiğini ifade ediyoruz.Bu çerçevede öğretmen, din görevlisi, hemşire ve polisler yanında müdürler, müdür yardımcıları, şefler, merkez taşra ayrımına tabi tutulan uzmanlarla, kurum içi yükselme sınavıyla gelen uzmanlar, idareci konumundaki kamu görevlileri, denetmenler, avukatlar, ek gösterge uygulamasından HİÇ faydalanamayan mübaşir, teknisyen yardımcısı, şoför gibi Yardımcı Hizmetler Sınıfına dahil olan personel unutulmamalıdır.Bu sorunlar, ek gösterge uygulamasının bütüncül bir biçimde ele alınması ve yalnızca belli unvanları değil tüm kamu görevlilerini içeren kapsamlı bir biçimde değişikliğe tabi tutulması zorunluluğunu ortaya koymaktadır.Kaldı ki, ek gösterge cetvelinde düzenleme yapılsa dahi 3600 ve üzeri ek gösterge alan kamu görevlileriyle 3600’ün altında ek gösterge alan kamu görevlileri bakımından emekli aylığı yönüyle ortaya çıkan adaletsizliğin giderilmesi amacıyla özel hizmet tazminatlarının ek göstergeye bağlı olarak belirlenen emekli aylığına yansıtıldığı oranların alt basamaklarında da artış yapılması gerekmektedir. Türkiye Kamu-Sen, yıllardan beri ortaya koyduğu bu sorunlara çözüm üretmek adına elini taşın altına koymuş ve memurlarımızın emekli aylıklarına doğrudan etki eden ek gösterge cetvelleri üzerinde detaylı ve titiz bir çalışma gerçekleştirmiştir” dedi.

YETKİLİ SENDİKA NERDE?

Açıklamasında yetkili sendikayı kamu hakları konusunda sessiz kalmakla suçlayan Utangaç, şunları söyledi: “Kamu görevlilerinin sorunlarına duyarlılıkla yaklaşan siyasi partilerin dikkatine sunulmak üzere hazırlanan bu çalışma ile yukarıda saydığımız aksaklıklara çözüm üretildiği gibi hizmet sınıfları dahilindeki bütün kamu görevlilerinin ek göstergelerinde de 800 puandan başlayan artışlar yapılması, hiç ek gösterge alamayan Yardımcı Hizmetler Sınıfındaki personele de ek gösterge verilmesi öngörülmüştür. Ek göstergeye ilişkin bu çalışmayı destekleyen ikinci bir çalışma ise ek göstergeye bağlı özel hizmet tazminatı yansıtma oranları ile ilgili olarak yapılmış ve 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun ek 70. maddesinde yer alan özel hizmet tazminatı yansıtma oranlarının, 3600’ün altında ek gösterge alan kamu görevlileri açısından önemli ölçüde artırılması öngörülmüştür.Bu çalışma ile de 3600’ün altında ek gösterge alan kamu görevlilerinin emekli maaşları ile 3600 ve üzeri ek gösterge alan kamu görevlilerinin arasındaki emekli maaşı makasını makul seviyelere çekmek amaçlanmıştır.  Tekliflerimiz bir bütün olarak değerlendirildiğinde, bütün kamu görevlilerine hatırı sayılır iyileştirmeler yapılması ve ek gösterge ile emekli maaşı sorunlarının köklü olarak giderilmesi sağlanmış olacaktır.MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Konya milletvekili sayın Mustafa Kalaycı, tekliflerimizin ilk ayağı olan ek gösterge düzenlemelerine ilişkin çalışmamızdan faydalanarak hassasiyetlerimizi de göz önünde bulunduran bir Kanun Teklifi hazırlayarak geçtiğimiz günlerde TBMM’ye sunmuştu. Şimdi amacımız özel hizmet tazminat yansıtma oranı ve kıdem aylığına ilişkin tekliflerimizin de değerlendirmeye alınması ve kamu görevlilerinin emeklilik sorunlarını büyük ölçüde gidereceğini düşündüğümüz taleplerimizin tamamının kanunlaşması yönündedir.Biz Türkiye Kamu-Sen ve Türk Büro-Sen olarak, yetkili olmadığımız halde bütün eleştiri riskini de göze alıp memurlarımızın meseleleri için kanun teklifleri hazırlarken, bir milyon üyeye sahip sözde yetkili sendikalar ise kolaycılığı seçip her konuda olduğu gibi bu konuda da sessiz kalmayı tercih ediyorlar. Kamu görevlilerimiz artık kendileri için her alanda mücadele eden sendikalarla memurlar için kılını bile kıpırdatmayanlar arasındaki farkı fark etmelidir. Unutulmasın ki, haksızlığa sessiz kalmakla haksızlığı desteklemek arasında bir fark yoktur.Emanet ehil ellere teslim edilmelidir. Memurlarımız, haklının ve hakkın yanında saf tutarak çalışanla, çalışmayan; mücadele edenle etmeyen arasındaki farkı ortaya koymalıdır.”

MESUT GÜLER