100 YILLIK HİKÂYEYİ KALEME ALDI
Gazeteci-Yazar Emrah Varol, Balkan Savaşları’nın ardından yaşanan mübadele ile Denizli’nin Honaz İlçesi’ne gelen Türklerin yaşamlarını aktardığı ‘Vatanı Yüreğinde Taşıyanlar-Bir Mübadele Hikayesi’ adlı kitabını meslektaşları için imzaladı.
Gazeteci-Yazar Emrah Varol, Balkan Savaşları’nın ardından yaşanan mübadele ile Yunanistan’dan Denizli’nin Honaz İlçesi’ne gelen Türklerin yaşamlarını bir kitapta topladı. ‘Vatanı Yüreğinde Taşıyanlar-Bir Mübadele Hikayesi’ adını verdiği kitap, geçtiğimiz aralık ayında Töre Yayıncılık Hizmetleri Limited Şirketi tarafından çıkarıldı ve raflardaki yerini aldı. Tarihin kaybolmaması ve gelecek kuşaklara aktarılması konusunda önemli olan ve 330 sayfadan oluşuyor. Denizli Gazeteciler Cemiyeti’nde meslektaşlarıyla bir araya gelen Gazeteci-Yazar Varol, kitabını meslektaşları için imzaladı.
“GAZETECİLİK İLGİNÇ BİR MESLEK”
Gazeteciliğin ilginç bir meslek olduğunu ifade eden DGC Başkanı Osman Nuri Boyacı etkinlikte yaptığı konuşmada; “Gazetecilik ilginç bir meslek. Çok farklı olaylarla karşılaşabiliyorsunuz. Ben Denizli’ye geldikten birkaç sene sonra 1995 ya da 1996 yıllarında Honaz İlçemizde Kemal Yalçın, annesinden dinlediği bir öyküden yola çıkarak mübadele döneminde Honaz’dan Yunanistan’a dönen insanlardan bir ailenin burada bıraktığı çeyizi yıllarca araştırıp sahibini bulmuş ve emaneti teslim etmişti. ‘Emanet Çeyiz’ kitabıyla da ‘Abdi İpekçi’ Barış Ödülü’nü almıştı. Bugün bu olayın karşı hikayesini anlatan çok değerli bir kitap. Emrah Varol da mübadele döneminde Yunanistan’dan Honaz’a göç eden Türk aileleri ve dedelerinin hikâyesini araştırdı. Uzun bir çalışma sonucunda bu kitabı hayata geçirdi. Böyle bir çalışmaya imza attığı için kendisine çok teşekkür ediyorum. Bu çalışma bir dönemi ve bir ailenin hikayesiniaydınlattığı için çok değerli olduğunu düşünüyorum. Ülkemiz, farklı kültürlerin bir arada yaşadığı güzel bir ülkedir. Her şehir bünyesinde bir çok hikaye barındırıyor. Bu hikâyelerin birini de gün yüzüne çıkarıp, edebi metne dönüştürdüğü için bir kez daha teşekkür ediyorum” dedi.
“BU HİKAYE 100 YIL ÖNCE BAŞLADI”
Kitaba dair bilgi veren Varol; “Bu hikâye aslında 100 yıl önce başladı. 6 Mayıs 1924’te Honaz’a gelen mübadil atalarımın hikâyelerinin peşine düştüm. 2019’da başladı ve 5 yıllık bir araştırmaydı. İlk olarak Honaz’ın Hisar Mahallesi’nde saha çalışması yapmaya başladım. Yaptığım çalışmalarda baktım ki büyük bir hazine var. Bu hazineyi ne kadar geliştirebiliriz, üzerine ne koyabiliriz diye düşündüğümde Yunan kaynaklarına ulaşmaya çalıştım. Yunan kaynakları baya bir şey söyledi. Osmanlıca belgelere indik. Osmanlıca belgelerden çok fazla faydalanmaya başladım. Bu da yetmedi. Bu defa bizim geldiğimiz topraklar, şu anda Yunanistan’ın Makedonya sınırına yakın Grebene Bölgesi’ndedir. Grebene Bölgesi’nde, atalarımızın elinin değdiği, su içtikleri, sevdalandıkları, üzüldükleri yerleri gördük. Atalarımızın mezar taşlarına, evlerine, çeşmelerine dokunduk. Bunlar bizi çok mutlu etti. Yeniden Honaz’a geldiğimde de artık bunun kitaba dönüşebileceği gibi çalışmalar başladı. Bu kitap bir mahallenin hikayesidir. Honaz’a giriş yapan 282 kişidir. Devletin tuttuğu kayıtlarda da 70 hanenin Honaz’a giriş yaptığı görünüyor. Belki daha fazla kişi yola çıktı ama yolda vefat edenler var” diye konuştu.
“KİTAP 4 KISIMDAN OLUŞUYOR”
Kitabın 4 bölümden oluştuğunu ifade eden Varol; “Kitap 4 kısımdan oluşuyor. İlk kısımda tarihi bilgiler var. İkinci kısımda Hisar Mahallesi’nde yaşayan insanların röportajları var. Onların konuşmaları, kendi yaşadıkları, atalarının yaşadıkları var. Üçüncü kısımda ise tanıyabildiğim mübadillere yer verdim. Onlar nasıl yaşadı? Nasıl öldüler? Gibi hikayeler var. Son kısımda da; Yunanistan ayağı var. Biz yaklaşık 6 kişi Yunanistan’a gittik. 5 günlük bir gezi yaptık. Atalarımızın yaşadığı coğrafyada neler oluyordu? Onu aktarmaya çalıştım. Düşünün ki 1912’de yaşadığımız coğrafya Yunanistan’a geçiyor. 1914’te de Yunanistan’da bir seçim olmuş. O belediyede seçmen kütüğünü bulduk. Atalarımın ismi yazıyordu. O dönemde oy kullanmışlar. Bunları bulmak kitabın değeri açısından beni çok mutlu etti diyebilirim. Mübadelenin kelime kökü; ‘Bedel’dir. Mübadele de bedel ödeyenlerin hikayesidir. Biz neyin bedelini ödedik diye baktığımda ise Balkan Savaşlarında yenilmenin bedelini ödemişiz. Yenildiğiniz zaman inanın gözünüzün yaşına bakmıyorlar. Ben bunu hissettim” ifadelerini kullandı.