“SADECE BİNALAR DEĞİL YÜREKLERİMİZ DE SARSILDI”
Kahramanmaraş’ta 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerin ikinci yılı dolayısıyla açıklama yapan İnşaat Mühendisleri Odası Denizli Şubesi Başkanı Seyhun Türk; “Depremin bize doğanın gücünü hatırlattığı o günde sadece binalar değil, yüreklerimiz de derinden sarsıldı” dedi.
Kahramanmaraş’ta 6 Şubat 2023’te 7,7 ve 7,6 şiddetinde iki depremle sarsıldı. Yaşanan depremlerde on binlerce vatandaş yaşamını yitirdi. İnşaat Mühendisleri Odası Denizli Şubesi Başkanı Seyhun Türk, Kahramanmaraş depremlerinin ikini yılı dolayısıyla Denizli Gazeteciler Cemiyeti’nde basın açıklamasında bulundu. “6 Şubat 2023’te ülke olarak acı bir güne uyandık” diyen Başkan Türk; “O gece binlerce insanımız bir sabah uyandıklarında hayatlarının bir anda değişebileceğini hiç düşünmeden uyudu. Depremin bize doğanın gücünü hatırlattığı o günde sadece binalar değil, yüreklerimiz de derinden sarsıldı. Saat 04.17’de meydana gelen 7,7 büyüklüğündeki depremin ardından neredeyse tarihte görülmemiş şekilde saat 13.24’te 7,6 büyüklüğünde ikinci bir deprem meydana geldi. Ve bu depremlerden ilki 65 saniye sürerken, ikincisi 45 saniye sürerek yıkımın etkisini arttırdı. Depremlerin ardından 40’tan fazlası 4.0 büyüklüğünün üzerinde olmak üzere binlerce artçı sarsıntı yaşandı. Bahse konu bu depremlerin büyüklüğü ve ivmeleri dikkate alındığında hem bilim insanlarının hem de biz mühendislerin beklentilerini aşan depremlerdi. Tabii ki de az rastlanan büyüklükte bir deprem olması olmayacağı anlamına gelmiyordu, 500 yıltekerrür aralığı olması bu döneme denk gelmeyeceği anlamı taşımıyordu.İşte tam da bu yüzden hazırlıklı olmalıydık çünkü doğal afetlerin hiç şakası yoktu. Uzun yıllar etkisi maddi ve manevi olarak devam edecek olan bu depremlerin toplumda yarattığı travma hali ise ayrı bir sosyolojik durum olarak güncelliğini korumaktadır” diye konuştu.
“YAŞADIKLARIMIZIN İZLERİ HALA ÇOK TAZE”
Depremin hemen ardından AFAD ve Kızılay öncülüğünde tüm sivil toplum kuruluşları ve devlet kurumlarının seferber olduğunu hatırlatan Başkan Türk; “Üzülerek belirtmek istiyoruz ki deprem öncesinde almamız gereken önlemleri tam olarak almadığımız gibi, deprem sonrası yaşadığımız sürece de tam anlamıyla hazır olmadığımız ortaya çıktı. Depremin yıkıcılığı, büyüklüğü ve etki alanının fazlalığı bu durumun ortaya çıkmasında etkili olsa da daha koordineli bir çalışmayla belki bir canımız daha kurtarılabilirdi. Benzer afetlerin yaşanmasının önüne geçemeyecek olmanın bize yüklediği sorumlulukların bilincinde olarak yapmamız gereken yegâne şeyin ‘Deprem değil kötü bina öldürür’ sloganı çerçevesinde farkındalık yaratarak insanlarımızın bakış açısını değiştirmek olduğunun da farkındayız. 11 ilde yaklaşık 15 milyon kişinin etkilendiği bu depremlerde resmi rakamlara göre 50 bin 783 insanımızı kaybettik, 107 bin 2024 insanımızı yaralı olarak kurtardık, 125 binden fazla insanımızı ise enkaz altından çıkardık. Tam 2 yıl önce yaşadığımız bu elim hadisenin ardından acılarımız biraz olsun hafiflese de yaşadıklarımızın izleri hala çok taze. Evsiz kalan yaklaşık 2 milyon insanımız için, yıkılan binaların bir kısmını yeniden inşa etsek bile geri gelmeyecek olan insanlarımızın umutları ve hayallerini miras olarak taşımaya devam ediyoruz. Hayatın ne kadar kısa ve kıymetli olduğunu hatırladığımız bu depremde doğanın gücünün hatırladığımız gibi dayanışmanın, insanlığın ve yardımlaşmanın da ne kadar önemli ve birleştirici bir güç olduğunu deneyimledik” şeklinde ifade etti.
“DEPREMİN MALİYETİ YAKLAŞIK 100 MİLYAR DOLAR”
Başkan Türk, şunları kaydetti: “Deprem Yönetmeliğine uygun olarak yapılmayan veya yeterli mühendislik hizmeti almayan 311 binden fazla binanın yıkıldığı, 883 binden fazla konut ve işyerinin hasar aldığı, yolların köprülerin kullanılmaz hale geldiği bu depremin ülkemize maliyetinin yaklaşık 100 milyar dolar olduğunu biliyoruz. Tahmini olarak hesaplanan bu bedeli depremin hasar tespit çalışmaları sonrasında hesaplamak yerine keşke daha dirençli kentler kurmak için harcasaydık diyenleri duyar gibiyiz. Çünkü bu deprem bize şunu da gösterdi ki; yönetmeliklere uygun olarak zemin kapasitesi yüksek olan zeminlere inşa edilen yapılar neredeyse can kaybına bile sebep olmadan yapısal olmayan hasarlarla bu depremi atlattı. Aslında her deprem sonrası öykündüğümüz Japonya gibi olmanın çok da zor olmadığını iyi bilen biz İnşaat Mühendisleri de üzerimize düşen dersleri fazlasıyla alarak geleceğe daha güvenli bakacak yapıların oluşturulması için çalışmaya devam edeceğiz.”
“KAYBEDECEK VAKTİMİZ YOK”
Türkiye’de son 40 yılda şehirlerin hızlı şekilde nüfusunun arttığına dikkat çeken Başkan Türk; “Kırsal nüfusun sanayileşme ile şehir merkezlerine akın etmesi ve buna paralel olarak ihtiyacın karşılanması için yapılaşma süreci yaşandığı hepimizin malumu. Maalesef bu süreçte şehircilik ilkeleri ve mühendislik hizmetlerinin ışığında bir yapılaşma olmadığı gibi, ortaya çıkan sorunları deyim yerindeyse örtbas etmek için çıkartılan imar affı gibi uygulamalar bizleri yüksek riskli yapı stokları ile karşı karşıya bıraktı. Diğer taraftan bu sorunların çözümü için ortaya çıkan Kentsel Dönüşüm Uygulamalarınında hala bir standarda kavuşmaması ve vatandaşlarımıza belki de tam olarak konunun anlatılamaması, çıkartılan yasaların sahaya tam olarak yansımadığını ve sorunlarımıza tam olarak çözüm olmadığını bizlere gösteriyor. Kaybedecek vaktimizin olmadığının hep birlikte farkına vararak, doğal eşikleri göz önüne alarak, çevreye saygılı ve sürdürülebilir yeşil binalar üreterek hem depreme dayanıklı yapılar üretmeli hem de geleceğe hazırlanarak olası doğal afetlere hazırlıklı olmalıyız. Çünkü bugün depremi konuşuyoruz ancak yarın başka bir felaketi konuşmayacağımızın garantisinin olmadığını biliyoruz” şeklinde konuştu.
“169 TARİHİ YAPI YIKILDI, 646’SI HASAR GÖRDÜ”
Doğal afetlerin sadece altyapı ve üstyapıları tahrip etmekle kalmadığını aynı zamanda kültürel varlıklarına da zarar verdiğini kaydeden Başkan Türk; “Birçok eski medeniyete ev sahipliği yapan üzerinde yaşadığımız bu topraklarda sahip olduğumuz kültürel miraslarımızın sayısı ve değeri bakımından yine çok büyük sorumluluk altındayız. Resmi kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre 8 bin 500 kültürel varlığa ev sahipliği yapan deprem bölgesinde, bu eserlerden 169’unun depremde yıkıldığı bin 646’sının ise hasar aldığı tespit edildi. Kültürel mirasımızda ve müzelerimizde meydana gelen maddi hasarın 1 milyar TL’yi aştığı ve kültür enkazlarının ayrıştırılmasının hala devam ettiğini biliyoruz. Geçmiş ile gelecek arasında bağ kuran kültürel yapıların sadece ülkemiz için değil evrensel miras olduğunun bilincinde olarak hareket etmemiz gerektiğini de acı tecrübelerle hatırlamak zorunda kalıyoruz” ifadelerini kullandı.
“DENİZLİDE BİRİNCİ DERECE DEPREM KUŞAĞINDA”
İnsanların önümüzdeki süreçte neyle karşılaşacağını bilmediğini ifade eden Başkan Türk; “Şunu çok iyi biliyoruz ki yaşadığımız şehir Denizli’de birinci derece deprem kuşağında bulunan ve tarihte yıkıcı depremlere tanıklık etmiş bir bölge. Aynı zaman da bugün toplam nüfusu 1 milyonu aşan ve şehir merkezi yaklaşık 650 bin kişiye ev sahipliği yapan bu kentin riskli ve eski yapı stoku sayısını tahmin etmek çok da zor değil. Doğru yapıların doğru zeminlere yapılmasının önemini vurgulamakla beraber şehrimizin merkez bölgelerinde taşıma kapasitesi zayıf zeminlere yüksek katlı yapıların yapıldığını biliyoruz. Olası bir depremde nasıl performans göstereceği konusunda şüphe duyduğumuz bu yapıların bulunduğu plansız dar sokaklar kocaman birer soru işareti olarak bizleri bekliyor. Kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum örgütlerinin de destekleri ile farkındalığın arttırılarak çözümler bulunması noktasında çalışmalarımıza bıkmadan usanmadan devam etmek mecburiyetindeyiz. Dirençli bir kent olma yolunda sadece depremlere değil diğer doğal afetlere karşı da hazırlıklı olmalıyız. Sadece kurumlar değil bireyler de sorumluluk alarak hareket etmek zorunda. Tüm bu veriler ve bilgiler ışığında bizler İnşaat Mühendisleri olarak durmadan çalışamaya devam edeceğiz. Yaşadığımız acı tecrübelerin bir daha yaşanmamasının temenni etmek yerine daha somut gelişmeler olmasını, risklerin en aza indirildiği refah kentlerini oluşturulmasını istiyoruz” diye konuştu.