KUR SORUNUNA DİKKAT ÇEKTİLER
Bir program için Denizli’ye gelen Merkez Bankası Fatih Karahan ile görüşen DTO yönetimi, döviz kurlarının enflasyona paralel artmaması nedeniyle firmaların rekabet gücünü yitirdiğini söyledi, çözüm bulunmasını istedi.
![](https://denizliyeniolay.com/1200/630/1/media/2025/02/KUR-SORUNUNA-DIKKAT-CEKTILER-1739367174.jpg)
Bir programa katılmak için geldiği Denizli’de iş dünyası temsilcileri ile görüşen ve Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’a talep ve beklentiler aktarıldı. Denizli Ticaret Odası Başkanı Uğur Erdoğan, Karahan’dan kur sorununa çözüm bulmasını istedi, döviz kurundaki artışın enflasyon ile paralel seyretmemesi nedeniyle ihracatçı firmaların rekabet gücünü kaybettiğini hatırlattı.
Karahan ile yaptığı görüşmeye ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan, “İş dünyamızın ve sektörlerimizin daha iyi olması için el birliğiyle çalışıyoruz; daha yaşanabilir ve daha güçlü bir Denizli hayal ediyoruz. Merkez Bankası Başkanımıza, bu bağlamdaki düşüncelerimizi gerek birebirde gerekse dosya halinde aktardık. İlgilerinden dolayı teşekkür ederiz. Döviz kurları enflasyon artışına paralel artmadığı için, ihracatçı firmalarımızın rekabet etme şansı ortadan kalkıyor. Onun için, bu konuda bir düzenleme şart. İhracat Bedeli Kabul Belgesi düzenleme zorunluluğunun 15 bin dolardan 50 bin dolara çıkarılmasının, bürokratik işlem yükünü hafifleteceğini düşünmekteyiz.İhracat bedellerinin en az yüzde 30'unun Türk lirasına çevrilmesi zorunluluğunun kaldırılmasını talep ediyoruz; şayet olmayacaksa yüzde 30 oranının düşürülmesini ya da ihracatçımıza dövizini TL'ye çevirirken özel sabit bir kur rejiminin uygulanmasını öneriyoruz” ifadelerini kullandı.
O ZORUNLULUK KALDIRILMALI
Erdoğan yaptığı görüşmede dile getirdiği talep ve önerileri şu şekilde özetledi;
* 50 bin dolar ile altındaki İhracat Bedeli Kabul Belgesi Düzenleme (İBKB) zorunluluğunun kaldırılarak 50 bin üzerindeki döviz bedellerinin 180 gün içinde yurda getirilme zorunluluğunun esnetilmesi, hem ilgili ihracatçı firmalar bazında bürokrasiyi azaltacaktır hem de firmalara yasal işlem başlatılmasını gerektirmeyecektir.
* Rusya, önemli ticari partnerlerimizden biridir. Bu bölgede yaşanan savaş sonrasında Rus bankalarının uluslararası para aktarım sisteminden çıkarılması, Rusya Federasyonu ile ticaretimizi 2023'ten 2024'e yüzde 17 azaltmıştır. Bu sebeple, Rusya'dan banka kanalı dışında gelen ihracat bedelleri için Nakit Beyan Formu düzenlenmesi zorunluluğunun kaldırılmasının, faydalı olacağını düşünüyoruz. İkili kur uygulaması ve döviz dönüşüm desteğinin yüzde 2'den yüzde 4'e yükseltilmesi, ihracatçı firmalarımızın rekabet gücünü artıracaktır.
* Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkındaki Kanun gereği döviz cinsinden ödeme yapılamamaktadır. Fakat bu durum, para cinsleri arasında çevirme işlemi yapılırken, ciddi mali kayıplara yol açmaktadır. Bu yasağın esnetilmesi, ülkenin sermaye birikimine katkı sağlayan firmalarımızın işlemleri açısından bir zorunluluktur.
* Bir süredir yaşanan yüksek enflasyon ve zaruri izlenen yüksek faiz politikası, finansmana erişimi güçleştirmiş gerek ihracatçıları gerekse yeni yatırım yapacakları zora sokmuştur. Aralık ayında başlatılan enflasyondaki düşüşe paralel izlenen faiz indirimi politikasının, her para kurulu toplantısında devam ettirilmesi gerektiğini düşünmekteyiz.
* İhracatçıların gerek finansman maliyetleri gerekse finansmana erişim zorlukları nedeniyle, uygun reeskont kredilerine yöneldikleri bilinmektedir. Fakat bunun için bazı yükümlülüklere imza atmaları ve özellikle kredi vadesi boyunca döviz alımı yapmama taahhüdünde bulunmaları gerekmektedir. Ancak döviz almak zorunda kaldıklarında ise cezalarla karşılaşmaktadırlar.
* Bu taahhüdün kaldırılmasının, rahatlatıcı olacağını düşünmekteyiz.Bankalara uygulanan regülasyonlarda; TL kredilerde KOBİ'ler için yüzde 2,5; KOBİ harici firmalarda yüzde 2 ve Yabancı Para kredilerde ise aylık yüzde 1 büyüme rasyosu var. Firmaların bankalarda limiti bulunmasına rağmen ödemelerinden kaynaklanan banka finansmanı kullanmak istediklerinde örneğin maaş, çek, SGK, vergi ya da piyasaya yönelik ihtiyaçlarında regülasyon nedeniyle kredi kullanamamaktadırlar.
* Sıkı para politikası nedeniyle, firmalarımız ödemelerinde ciddi bir zorluk yaşamaktadır.Piyasadaki talebi azaltmak için tüketimi kısıcı kredi politikasına devam edilirken; diğer taraftan da üretimi ve özelikle imalat sanayi, yatırımı, ihracatı ve lokomotif sektörleri teşvik edici rahatlatıcı bir kredi politikası elzemdir. Kredi tabanı, her ay enflasyon açıklandıktan sonra aylık bazda genişletilmelidir. Bankaların kredi limitlerini artırmalarına da müsaade edilmelidir.