ÜNİVERSİTEYE SON UYARI

Üniversitenin çeşitli birimlerinde çalışan işçiler poliklinik binası önünde eylem yaptı. Taleplerine yanıt verilmemesi durumunda 6-7 Mart’ta iş bırakılacağı açıklandı.

Pamukkale Üniversitesi’nin çeşitli birimlerinde ve üniversite hastanesinde görev yapan personelin, sözleşme farklarından kaynaklı ücret dengesizlikleri ve çalışma koşullarının eşitlenmesine yönelik talepleri yanıt bulmayınca eylem kararı çıktı.

Türkiye Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası (Türk Sağlık-İş) üyesi 1023 çalışan bugün üniversite hastanesinin poliklinikleri önünde toplanarak, yönetime sesini duyurmaya çalıştı. Sendikanın üniversite temsilcisi Zeki Kılıç son kez uyarıda bulunduklarını kaydederek eylem kararını açıkladı. Pankartlar ve sloganlarla üniversite yönetimine sesini duyurmaya çalışan personel, oyalandıklarını ve sürecin çıkmaza sürüklendiğini hatırlattı, taleplerinin bir an önce karşılanmasını istedi.

SON AÇIKLAMAMIZ

Türk Sağlık İş PAÜ Temsilcisi Zeki Kılıç çalışanlar adına yaptığı açıklamada; “Bugün burada, yine haklarımızı savunmak ve sesimizi duyurmak için toplandık. Ancak üzülerek belirtmek isteriz ki bugüne kadar yaptığımız tüm çağrılar karşılıksız kaldı. Sorunlarımızı çözebilecek muhatap bulamıyor, sürekli oyalama taktikleriyle karşılaşıyoruz. Bu yüzden, artık bu açıklamayı son kez yaptığımızı özellikle vurgulamak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Kılıç sözlerini şöyle sürdürdü:

* Hepinizin bildiği gibi, 2022-2024 yılları arasındaki toplu iş sözleşmesinde bizlere verilen sözler hâlâ yerine getirilmedi. En temel talebimiz, aynı işi yaptığımız, aynı kadroda ve aynı birimde çalıştığımız arkadaşlarımızla aramızdaki maaş farklarının kaldırılması ve çalışma saatlerinin eşitlenmesidir.

* Bu adaletsizliğin giderilmesi gerektiğini Nisan-Mayıs 2024’te gerçekleştirdiğimiz mücadelede açıkça ifade ettik. O dönemde bizleri çağırarak, “Haklısınız, sözleşmeye az kaldı, sözleşmede çözelim” diyenler, bugün bizleri TÜHİS ile görüşün diyerek süreci çıkmaza sürüklüyorlar.

GÖRÜŞME SÜRECİNİ ANLATTI

* Buna rağmen bizler, iyi niyetimizi koruyarak, temsilci arkadaşlarımızla yönetimle defalarca görüştük. Bize umut verdiler. Sendikamızla birlikte yürüttüğümüz toplu iş sözleşmesi görüşmelerine 20 Aralık’ta başladık ve şu ana kadar iki oturum gerçekleştirdik.

* İlk toplantıda yönetim, sorunların çözülebileceğini söyledi. Ancak ikinci toplantıda “TÜHİS’e göndereceğiz” denildi, sonra gönderilmekten vazgeçildi, ardından tekrar gönderildiği söylendi. Yani, sürekli bir belirsizlik içinde oyalanıyoruz!

* Bizim sorunumuz TÜHİS değil, çözümsüzlük! TÜHİS’ten görüşme talep ediyoruz, olumlu yanıt alamıyoruz. Yönetimle konuşuyoruz, “TÜHİS ile görüşeceksiniz” diyorlar. Buradan yetkililere sesleniyoruz: Bizleri yok saymayın! Bizler bu kurumun çalışanlarıyız, sorunlarımızı birlikte çözelim!

* Sürekli artan enflasyon karşısında sözleşmemiz imzalanmadıkça mağduriyetimiz büyüyor, iş barışımız ve motivasyonumuz tükeniyor. Bıçak kemiğe dayandı! Buradan saygıdeğer Rektörümüze ve hastane yönetimimize sesleniyoruz: Bizleri duyun! Bizler bu hastanenin çalışanlarıyız, TÜHİS’in değil! Bizi TÜHİS anlamaz, bizi ancak siz anlarsınız, sizlerle sorunlarımız çözülür.

* Gelin, masada işçilerin sorunlarını birlikte çözelim. Çözümsüzlüğe itmeyelim! Daha önce de belirttiğimiz gibi, eğer sorunlarımız masada çözülmezse 6-7 Mart 2025 tarihinde üretimden gelen gücümüzü kullanmak zorunda kalacağız. Bu süreçte yaşanabilecek her türlü sorun ve aksaklığın sorumlusu biz değiliz! Bizim derdimiz sorun yaratmak değil, sorunlarımızın çözülmesini sağlamak.