DEGİAD’DAN SAĞDUYU ÇAĞRISI
DEGİAD Başkanı Sözkesen bu yılın ekonomik görünümüne dair beklenti ve öngörülerini paylaştı, zorlu bir dönemden geçildiğini vurgulayarak tüm kesimleri sağduyulu olmaya çağırdı.

DEGİAD Başkanı Kemal Sözkesen, 2025 yılının ekonomik görünümüne dair değerlendirmeleri ve öngörülerini paylaştı.
ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşlarının küresel düzeyde ekonomik büyümeyi yavaşlattığını, finans piyasalarında düşüşe neden olduğunu belirten Sözkesen; Türkiye’de ise piyasaların daha çok iç siyaset nedeniyle değer kaybı yaşadığını ifade etti.
Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadele kapsamında faiz indirimi kararlarının, iş dünyasında sıkı nakit kontrolü ve maliyetlerin düşürülmesini zorunlu kaldığını kaydetti.
İŞ DÜNYASI ENFLASYONU YÜKSEK HİSSEDİYOR
TÜİK’in Mart ayı enflasyon verilerini de değerlendiren Sözkesen; “Verilere göre yıllık enflasyon yüzde 38,10 seviyesinde fakat iş dünyasındaki maliyetlerde enflasyon çok daha yüksek seviyelerde hissediliyor. Yüksek hizmet enflasyonu ve kur geçişgenliği de kalıcı risk unsurları olarak karşımızda. Barınma, gıda, ulaştırma gibi kalemlerdeki artışlar toplumun geniş kesimlerini etkilemeye devam ediyor. Bu süreçte iş dünyasının dikkat etmesi gereken unsurlar; ürün fiyatlamasında esneklik ve marj koruma stratejileri, girdi maliyetlerinde yerli tedarik zincirleriyle çalışma, uzun vadeli sözleşmelerde fiyat farkı mekanizmalarını kullanma olacaktır” değerlendirmelerinde bulundu.
İSTİHDAMI MERCEK ALTINA ALDI
Türkiye’de genç işsizlik oranının, işsizlik oranının üzerinde seyrettiğine işaret eden Sözkesen; “Nitelikli iş gücü açığı ve kayıt dışı istihdam hâlâ büyük sorunlar arasında yer alıyor. İşverenler yeni istihdamdan çok mevcut kadroyla verimlilik artışı üzerine odaklanıyor. Ayrıca maaş baskısı, asgari ücretteki artış ve SGK prim yükleri işletme bütçelerini zorluyor. İş dünyası açısından işveren destek paketleri, SGK prim teşvikleri, mesleki eğitim–istihdam bağlantılarının güçlendirilmesi büyük önem taşıyor.
Türkiye ekonomisi 2025’e enflasyonla mücadele ve büyüme hedefleri arasında sıkışmış bir dengeyle başladı. İş dünyası açısından bu süreç; temkinli büyüme, risk yönetimi ve fırsatlara odaklanma dönemidir. Nakit akışlarına daha sıkı odaklanmak, dijitalleşme ve verimlilik artırıcı yatırımları gündeme almak, ihracat potansiyeli olan ürün ve pazarları araştırmak, çevresel, sosyal, yönetimsel ve sürdürülebilirlik kriterlerini geleceğe hazırlık olarak değerlendirmek bu noktada büyük önem arz ediyor” ifadelerine yer verdi.
GELİŞMELERİ DİKKATLE TAKİP EDİYORUZ
Siyasi gerilime de değinen Sözkesen, hukukun üstünlüğü ve adaletli bir yönetimin altını çizdi. Sözkesen; “Tüm bu ekonomik değerlendirmelerin merkezinde, ülkemizde son günlerde ekonomi ve iş dünyasını olumsuz etkileyen gelişmeleri dikkatle takip ediyoruz. Bu süreçte, toplumsal huzurun, birlik ve beraberliğimizin korunmasının en büyük önceliğimiz olduğuna inanıyoruz. Güçlü bir ekonomi ve sürdürülebilir kalkınma için en temel unsur, hukukun üstünlüğü ve tarafsızlığıdır. Adil bir hukuk sistemi, Türkiye’nin ekonomik gücünü artıracak, yatırımcı güvenini pekiştirecek ve iş dünyamızın uluslararası rekabet gücünü yükseltecektir.
Farklı görüş ve düşüncelere sahip olsak da hepimizin ortak amacı, Türkiye’nin refahı ve istikrarıdır. Ekonomik ve sosyal dengelerin korunması, tüm vatandaşlarımızın huzur ve güven içinde yaşaması ortak arzumuzdur. Bu çerçevede herkesin sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiğine inanıyor, yapıcı ve birleştirici iletişim gücünün önemini vurguluyoruz.
Denizli Genç İş İnsanları Derneği (DEGİAD) olarak, içinde bulunduğumuz bu zorlu dönemde toplumun tüm kesimlerinin sağduyulu bir şekilde hareket etmesini diliyoruz. Hukukun üstünlüğü ve adaletli bir yönetim anlayışıyla, toplumun ortak paydada buluştuğu mutlu günlere olan inancımızla ülkemiz ve şehrimiz için çok çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.