PROJE OKULLARINDA LİYAKAT TARTIŞMASI
Eğitim-İş Sendikası, proje okullarına yapılan atamalarda objektif kriterlerin uygulanmadığını belirterek Milli Eğitim Bakanlığı’na tepki gösterdi.

Eğitim-İş Sendikası, proje okullarına yapılan öğretmen ve yönetici atamalarında objektiflikten uzak, keyfi uygulamaların yaygınlaştığını vurgulayarak Milli Eğitim Bakanlığı’nı sert bir dille eleştirdi. Sendika tarafından yapılan açıklamada, "Okulları, öğretmen ve öğrencileri proje, nitelikli, niteliksiz adıyla ayırmaktan derhal vazgeçin! Okulların sahibi değilsiniz, buralar sizin şirketleriniz değil, eğitimde eşitliği, adaleti, hakkı ve liyakati öncelemek, sağlamak MEB’in asli görevidir" ifadelerine yer verildi.
PROJE OKULLARI ELEŞTİRİSİ
Eğitim-İş, proje okullarını “MEB’in istediğini atama projesi” olarak nitelendirerek, bu okulların siyasetin ve yandaş sendikaların makam ve koltuk dağıttığı bir yapıya dönüştüğünü iddia etti. Açıklamada, atamalara dair somut hiçbir kriterin bulunmadığı, liyakatli öğretmenlerin ise sistem dışına itildiği belirtildi.
“NEDEN ATANMADI?” SORUSU YANITSIZ
Sendika, “Bu okullara yapılan son atamalar MEB’in kayırmacılığını ve keyfiliğini bir kez daha gözler önüne sermiştir,” diyerek öğretmenlerin neden atanmadığına dair herhangi bir gerekçenin kamuoyuyla paylaşılmadığını söyledi. "Kıdemli birçok öğretmen, doktorası olan, yüksek lisansı olan, başarı belgeleri olan, cezası bulunmayan, yıllardır aynı okulda görev yapan öğretmen atanmıyor. Neden?" diye soran Eğitim-İş, MEB’in bu konuda kamuoyuna açık bir açıklama yapması gerektiğini ifade etti.
SAYILARLA PROJE OKULLARI
MEB verilerine göre şu anda 2.153 okul proje okulu olarak belirlenmiş durumda. Bu okullarda 79.286 öğretmen, 5.318 yönetici görev yapıyor. Yaklaşık 500 bin öğretmen ise proje okullarına atama başvuru kriterlerini taşıyor. Ancak bazı durumlarda boş kadrolara rağmen atama yapılmadığı iddia ediliyor.
MAHKEME KARARLARI GÖRMEZDEN GELİNEMEZ
Açıklamada, geçmişte açılan ve kazanılan davalara dikkat çekilerek, mahkemelerin “Bakanlığın atama ve yer değiştirme yetkisi var ama bu yetkiler keyfi şekilde kullanılamaz” kararları hatırlatıldı. Mahkemelerin objektif kriterler ve gerekçelendirmenin önemine vurgu yaptığı belirtildi.
LAİKLİK VE CUMHURİYET DEĞERLERİ VURGUSU
Sendika açıklamasında, "Cumhuriyet değerleriyle, laiklikle, halkın aydınlanmacı, ilerici öğretmenleriyle kavga eden bir iktidarın başarılı olması mümkün değildir," ifadeleriyle mevcut politikaların eğitimi nitelikten uzaklaştırdığı öne sürüldü.
EĞİTİM-İŞ’İN TALEPLERİ
Eğitim-İş, MEB’e şu çağrılarda bulundu:
Özel program ve proje uygulama okulu ayrımına son verilmelidir.
Öğretmen atama ve yönetici görevlendirme süreçleri tüm eğitim kurumlarını kapsayan tek bir yönetmelik ile yasal, belirli, objektif ve sürdürülebilir şekilde düzenlenmelidir.
Liyakati ve şeffaflığı esas alan bir sistem oluşturulmalıdır.
Yönetmelikte yer almayan yöntemler hakkında öğretmenler zamanında ve açık şekilde bilgilendirilmelidir.
Proje okullarına öğretmen atamalarında torpilin ve cemaatvari yaklaşımların değil, adaletin ve hakkaniyetin esas alınması sağlanmalıdır.
HUKUKİ MÜCADELE SÜRECEK
Eğitim-İş açıklamasında, "MEB, proje okulu atamalarındaki objektif kritere dayalı olmayan keyfi atamaları derhal iptal etmeli, kayırmacılığa son vermelidir. Yönetici görevlendirme ve öğretmen atamalarında şeffaf bir sistem oluşturulmalıdır," denildi.
Eğitim-İş, bu konunun takipçisi olacaklarını ve tüm hukuki haklarını kullanacaklarını duyurdu.