RİSKLERLE MÜCADELE EĞİTİMİ VERİLDİ
HAK-İŞ Konfederasyonu'na bağlı Öz Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası (Öz Sağlık-İş) tarafından yürütülen "Sağlık ve Sosyal Hizmet İşkolu Çalışanlarının Güvenlik Kültürlerinin Geliştirilmesi Yoluyla Çalışma Hayatı Merkezli Risklerle Mücadele Projesi" Denizli'den başlatıldı. Sendika Başkanı Devlet Sert, Türkiye'nin iş kazalarında dünyada ilk 3'te yer aldığını söyledi.

HAK-İŞ Konfederasyonu'na bağlı Öz Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası'nın (Öz Sağlık-İş) akademik üst kurulu tarafından geliştirilen, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından uygulanması kabul edilen "Sağlık ve Sosyal Hizmet İşkolu Çalışanlarının Güvenlik Kültürlerinin Geliştirilmesi Yoluyla Çalışma Hayatı Merkezli Risklerle Mücadele Projesi"ne Denizli'den start verildi. Projenin başlaması dolayısıyla düzenlenen eğitim programın açılışına Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı ve Öz Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Devlet Sert, Denizli İl Sağlık Müdürü Dr. Berna Öztürk, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdür Yardımcısıları, Öz Sağlık-İş Sendikası yönetim kurulu üyeleri, proje sunumu yapacak eğitim uzmanı akademisyenler ve diğer ilgilileri ile sendika üyesi işçiler katıldı.
RİSK EN AZA İNDİRİLMELİ
Öz Sağlık-İş Sendikası Denizli Şube Başkanı Hanım Oğuz eğitim programın açılışında yaptığı konuşmada, sağlık ve sosyal hizmet işkolunda çalışan emekçilerin karşı karşıya kaldıkları riskleri en aza indirgemek ve güvenlik kültürünü yaygınlaştırmak amacıyla bir araya geldiklerini belirterek, "Bu önemli başlıkta altında yaptığımız buluşmanın, çalışma hayatında güvenliğin bir tercih değil bir zorunluluk olduğu bilincini daha geniş kitlelere ulaştıracağına ve farkındalığı artıracağına yürekten inanıyorum." dedi. Oğuz, toplantıya teşrif eden genel başkanları Devlet Sert ile eğitim ve sosyal işlerden sorumlu genel başkan yardımcısı Süleyman Doğan’a, katkı sunan uzmanlara ve kendilerine güç veren katılımcılara teşekkür etti.
3 İLDE BAŞARIYLA GERÇEKLEŞTİ
Öz Sağlık-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Doğan da, sendikalarının akademik üst kurulu ÖZSAN tarafından geliştirilen, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından uygulanması kabul edilen "Sağlık ve sosyal hizmet işkolunda çalışanların güvenlik kültürünün geliştirilmesi yoluyla çalışma hayatı merkezi risklerle mücadele projemizin" eğitim programına katılanlara teşekkür etti. Geçen geçen yıl Yozgat, Hatay ve Samsun'da başı başarı ile gerçekleştirdikleri iş aile uyumunun sağlanması yoluyla aile yapısının güçlendirilmesi projesine işaret eden Doğan, bu proje kapsamında yürüttükleri eğitim faaliyetlerini bakanlık bürokratlarının katılımıyla kapsamlı bir değerlendirmede bulunduklarını, dün de Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından uygulanması kabul edilen sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının iş yaşam dengesinin sağlanmasına yönelik farkındalığın artırılması ve iş yaşam dengesinin sağlanmasında çalışma haklarının korunmasına yönelik projenin ilkini Muğla’da gerçekleştirdiklerini söyledi.
3 BİN 500 KİŞİ EĞİTİMDEN GEÇTİ
Öz Sağlık-İş Sendikalı olarak eğitim faaliyetlerini büyük bir titizlikle sürdürdüklerini ifade eden Doğan, "Eğitim faaliyetlerimizin ilk etabı olan ve 3 bin 500 temsilcimizi kapsayan eğitim programlarımızı 2025 Ocak ayı itibari ile tamamlamış bulunmaktayız. Biz bilime eğitime ve bilgili bir işçi sınıfının inşaatına büyük önem veriyoruz. Bu anlayışla da teşkilatımızın tüm fertlerinin gerekli eğitimleri alması adına çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürmekteyiz. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının desteğiyle hayata geçirilen, sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının güvenliğini sağlama ve iş kazalarını önleme açısından verimli olacağına inandığımız ve 8 ilde uygulanacak proje tamamlandığında ortaya çıkan verileri kamuoyu ile paylaşacağız." diye konuştu
Hak-İş Denizli Şube Başkanı Sezai Söylemez de güzel ve yerinde bir proje olduğunu belirterek, "Bizler Hak-İş Konfederasyonu olarak arkadaşlarımızla Ankara’da bu tür bir programda bir araya gelmiştik. Öz Sağlık-İş Sendikası olarak siz bunu biraz daha ileriye götürdünüz. Bu proje kapsamında 8 ilde yapacağınız eğitim toplantılarıyla sahada arkadaşlarımızla olacaksınız. Bu projenin hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür ediyorum, hayırlı olsun." dedi. Söylemez, Filistin ve Kudüs’te devam eden bu zulmün bir an önce son bulmasını niyaz ettiğini kaydetti.
ÖZ SAĞLIK-İŞ SENDİKASI GENEL BAŞKANI SERT
Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı ve Öz Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Devlet Sert, sendika olarak özellikle eğitime gerçekten çok büyük önem verdiklerini belirtti. Sert; "Eğitim insanın doğumundan ölümüne kadar olan süreçte yapması gereken ne varsa özellikle çalışma hayatında da şunu arkadaşlarımız düşünebilir, ya biz sonuçta çalışıyoruz, işçiyiz eğitime ne gerek var? Bunu bazı sendikalar da anlamayabilir. Biz bilgili bir işçi sınıfı yetiştirmek, bilgili bir üye yetiştirmek, hem sendikasına güç katacak hem çalıştığı kuruma güç katacak daha donanımlı bir şekilde faaliyetlerini sürdürecek üyeler olmasını hedefliyoruz. Özellikle bizim iş kolu dezavantajlı gruplara hizmet eden, hem sağlıkta hem sosyal hizmet alanında hem üniversite hastanelerinde dezavantajlı gruplara hizmet eden bir anlayışla yola koyulduk. Sendikamız bu tip projeleri takip ediyor. Hem üye bazında hem Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bazında işçi cezalarıyla ilgili projelendirmede. Yine dün biz Muğla’da İLO’nun ortaklaşa düzenlemiş olduğumuz bir projenin açılışını yaptık. Tabii bu birkaç ilde devam edecek. Bu proje de, Denizli'de ilk kez yapıyoruz. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızla birlikte beraber yürüteceğimiz bir proje. Bunun ilkini burada gerçekleştiriyoruz. Bu proje yıl sonuna kadar 8 ilimizde yaklaşık 800 kişiye hitap edecek bir anlayışla çalışmaları sürdüreceğiz. Bunları önemsiyoruz. Hem Hak-İş konfederasyonu olarak hem de Öz Sağlık-İş sendikası olarak bunları önemsiyoruz. Eğitilmeyen öğütülür anlayışı içerisinde sendikamızın olmazsa olmazları arasında yer alan bir anlayışla çalışıyoruz. Eğer üyelerimiz, arkadaşlarımız kendi haklarını, menfaatlerini bilemezse karşı tarafa bir şey anlatması mümkün değil. Önce kendimizi tanıyacağız, özgüveni kendimizde hissedeceğiz. Karşı tarafa savunmalarımızı ona göre yapacağız. İşverenlerimize gittiğinizde eğer bir haksızlığa maruz kaldığınızda o hakkınızı siz toplu sözleşmelerde güvence altına alamıyorsanız, hakkınızı bilemiyorsanız burada kaybeden biz oluruz" ifadelerini kullandı.
GÜVENLİK KÜLTÜRÜ KURUMLARDA MEVCUT MU?
Özellikle sağlıkta ve sosyal hizmet alanında bu kurumların başarılı hizmeti yapması için çalıştıklarının altını çizen Sert, "Dezavantajlı gruplara hizmet ediyoruz. Peki bu güvenlik kültürü bu kurumlarda mevcut mu? Bunu başarıya ulaştırmamız gerekiyor. Yaşadığımız geçmişteki Covid örneği bunun tam bir göstergesi. Anne babasının yanına gidemeyen bireylerin, sizin onlara nasıl hizmet ettiğinizi o dönemde iyi hatırlıyoruz. Pandemi sürecinde balkonlardan alkışlanmamız, vatandaş tarafından benimsenmemiz dünyanın en güzel hizmetine yine sağlık ve sosyal alanında vermemiz yedi gün 14 gün hatta 30 gün evimize gitmeden orada hizmet vermemiz, bu önemli bir şey arkadaşlar. Onun için çalıştığımız kurumun ne kadar çok bir sevap üzerine kurulu olduğunu ve çalıştığımızın ne kadar kıymetli bir kurum olduğunu buradan anlıyoruz. İşte bu kurumlarda biz, bu proje kapsamında hocalarımızın verecek olduğu bu güvenlik kültürü adı altındaki proje eğitimini i̇nşallah buradan donanımlı bir şekilde çıkmış olacaksınız. Tabii i̇ş sağlığı ve güvenliği konusunda da kurumların ciddi manada eksiklikleri var. Biz sendika olarak üzerimize düşen görevi yapmaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.
İŞ GÜVENLİĞİNE DEĞİNDİ
İş kazalarında faturaların iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarına kesildiğine işaret eden Sert, "Belki haksızlar, belki görevlerini iyi yapıyorlar, kurumlarda eksiklikler oluyor, ya da şirketler üzerinde eksiklik, faaliyet yaparken bu hadiseler yaşanıyorsa bunun faturasını sadece çalışanlar ödememeli." dedi. İş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının sendikalı olmasının önemine dikkat çeken Sert, örgütlü olmanın toplumu bir adım daha ileriye götüreceğini kaydetti. Türkiye genelinde yaklaşık 120 bin civarında iş sağlığı ve güvenliği uzmanı olduğunu dile getiren Sert, bunların sendika olarak güçlü bir şekilde teminat altına alınması gerektiğini vurguladı.
İŞ KAZALARINA DİKKAT ÇEKTİ
İş kazalarına dikkat çeken Sert, "Bugün dünyada ilk 3'te yer alıyoruz iş kazalarında. Avrupa'da ilk sırada yer alıyoruz, birinciyiz Avrupa'da. Peki bu bize yakışıyor mu? Yakışmıyor. Bunu çözmemiz lazım. İş sağlığı ve güvenliği kanunu gerçekten mükemmel bir kanun ama uyugulamada sıkıntılarımız var. Bunu kurumlar, sendika ve çalışanlar olarak bir araya toplayarak inşallah bu tip kazaların önüne de geçmiş olacağız." dedi.
Kamuda yürütülen toplu iş sözleşmesi çalışmaları hakkında da bilgi veren Sert, "Sağlıkta ve sosyal hizmet alanında, özellikle kamu çerçeve görüşmelerinde koordinasyon kurulu başkanı olarak da bu süreci Hak-İş olarak yürütmeye çalışıyoruz. Türk-İş'le birlikte beraber bir taslak oluşturduk. Hem kendi sendikalarımız 20'ye yakın sendikamız hem öz sağlık sendikamızın beklentilerine cevap verecek bir anlayışla taslağımız oluşturmuş olduk. Geçen Sağlık Bakanlığı'na ziyarete gittim. Kendisi de sağ olsun özellikle bazı tavsiyelerini, eksikliklerini kurum olarak bildirdi. Bunları da biz taslak içerisine dahil ederek hem sağlıkta hem aile sosyalde arkadaşlarımızın beklentilerine cevap verecek şekilde toplu sözleşmelerine gideceğiz." diye konuştu.
Açılış konuşmalarından sonra Ankara Sağlık Bilimleri Üniversitesinden Dr. Orhan Koç "Sağlık Çalışanlarının Çalışma Hayatı Merkezli Riskleri", Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Merve Özaydın "Sağlık Çalışanlarının Çalışma Hayatı Merkezli Risklerle Mücadelesinde Güvenlik Kültürünün Önemi" konularında sendika üyelerine eğitim verdi, katılanlara sertifika takdim edildi.