LAİKLİK PLATFORMUNDAN ADALET YÜRÜYÜŞÜ
Denizli Laiklik Platformu üyeleri dün Gazi Bulvarı boyunca yürüyerek kadın ve çocuk cinayetlerine, protesto hakkını kullanan gençlerin tutukluluklarına, iş cinayetlerine ve yoksulluğa dikkat çekti.

Denizli’de sivil toplum kuruluşları, sendikalar, siyasi partiler ve meslek odalarının oluşturduğu Denizli Laiklik Platformu, yaşanan hak ihlalleri başta olmak üzere, hukuksuzluklara karşı adalet yürüyüşü gerçekleştirdi.
Grup Valilik Binası önünden başlattığı yürüyüşünü Gazi Bulvarı boyunca sloganlarla sürdürdü ve Çınar Meydanı’nda toplandı. Platform adına açıklamayı Denizli Barosu Kadın Hakları Komisyonu üyesi avukatlardan İrem Erdoğan yaptı. Açıklamada kadın cinayetlerinden çocuk istismarlarına, iş kazalarından yoksulluğa, adaletin teminindeki hukuksuzluklardan, Anayasal haklarını kullandıkları için tutuklanan gençlerin durumuna kadar pek çok konuya değinildi.
Açıklamada; “Mücadelemiz; otoriterleşmeye, baskılamaya yarayan her türlü kararda tokmağını her an ensemizde hissettirirken, korumaya ve yaşatmaya gelince çocukları, kadınları yapayalnız bırakan siyasallaşmış eril yargı sistemiyledir. Zannedilmesin ki çocuklarımızı, istismar yuvası cemaat ve tarikat yurtlarına, ölüm fermanlarını hazırlayan iktidarın insafına terk edeceğiz. Siyasal iktidarın memleketin her köşesine tuğla tuğla örmeye çalıştığı korku duvarını yıktığımız gibi kanla, kavgayla, istismarla, hukuksuzlukla, yoksullukla, yolsuzlukla, gericilikle müteahhidi olmaya çalıştıkları kültürel hegemonyayı da yıkacağız” ifadelerine yer verildi.
Saraçhane Mitingi’ne katıldıkları için tutuklanan gençlere de yer verilen açıklamada; “Tutuklanan gençlerimiz derhal serbest bırakılmalıdır. Gençlere yönelik baskı politikalarına son verilmelidir.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Anayasal hakları olan ifade ve toplanma özgürlüğüne saygı gösterilmelidir. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, hukukun evrensel ilkeleri çerçevesinde hareket eden, Anayasamızın 2. Maddesinde belirtildiği üzere; toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olduğu bilinciyle Devlet niteliklerine uygun hareket edilmelidir. Bizler, bu ülkenin vatansever yurttaşları; seçme ve seçilme hakkını fiilen ortadan kaldırma girişimlerine, bir Devletin nasıl yürütülüp yaşatılacağının kanunu olan Anayasamız defalarca delinmişken; Anayasal teminat altına alınmış olan protesto hakkını kullanarak hukuksuzluğa karşı çıkan vatandaşlarımızın, gençlerimizin hürriyetlerinden hukuksuzca alıkonulmalarına, tüm bu hukuksuzluk tehditlerine boyun eğmeyeceğiz! Eşit, özgür, hukuku esas alan, demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyetini koruyacak ve yaşatacağız” denildi.