HAK-İŞ 1 MAYIS’I ETKİNLİKLERLE KUTLADI
HAK-İŞ Konfederasyonu, 1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele Ve Dayanışma Günü’nü 1 Mayıs Haftası kapsamında çeşitli etkinliklerle kutladı. Denizli’de HAK-İŞ İl Başkanı Sezai Söylemez, Kayalık Caddesindeki sendika binası önünde basın açıklaması yaptı.

HAK-İŞ Konfederasyonu, 1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele Ve Dayanışma Günü dolayısıyla yurt genelinde 1 Mayıs Haftası kapsamında çeşitli etkinlikler gerçekleştirdi. 1 Mayıs’ı her yıl ayrı bir ilde kitlesel olarak kutlayan HAK-İŞ, bu yıl Rize’de kutlama programı düzenlerken, 22 Nisan’da Kocaeli’nde Örgütlenme ve Kayıt Dışı ile Mücadele, 24 Nisan’da Van’da Refahın Adil Paylaşımında Vergi ve Sosyal Politikalar, 25 Nisan’da Aydın’da 696 sayılı KHK’nın Yol Açtığı Sorunlar, 28 Nisan’da Konya’da Emeklilik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve 29 Nisan’da Gaziantep’te İş Mevzuatının Güncel Sorunları başta olmak üzere pek çok konunun kamuoyuna daha güçlü bir şekilde duyurulması, emek mücadelesinin evrensel değerleri etrafında birlik ve dayanışma ruhunun hep birlikte yaşatılması amacıyla basın toplantıları düzenledi.
EMEKÇİNİN YANINDAYIZ
HAK-İŞ Denizli il yönetimi ve sendika üyeleri, geçen hafta 1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü etkinlikleri kapsamında HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Devlet Sert’in katılımıyla Aydın’da 696 Sayılı KHK’nın yol açtığı sorunları dile getirmek üzere yapılan toplantıya katılırken, bugün Denizli’de düzenledikleri basın açıklamasında işçilerin seslerini duyurmaya çalıştılar. HAK-İŞ Denizli İl Başkanı Sezai Sözlemez ve sendikalılar, Kayalık Caddesindeki Hizmet İş Sendikası Denizli Şubesi önünde 1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle bir araya geldiler.
HAK-İŞ Denizli İl Başkanı Sezai Sözlemez, basın açıklamasında, bugün alın terinin, emeğin, birlik ve dayanışmanın günü olduğunu belirterek, “İşyerlerinde gece gündüz demeden alın teri döken vefakâr emekçilerimize, birlikte yol yürüdüğümüz tüm kardeşlerimize Rize Meydanından ve eşzamanlı olarak illerden sesleniyoruz. Uluslararası Birlik, Mücadele ve dayanışmamızda sizlerin sesi olmak için alanlardayız. Sorunlarımız, önerilerimiz ve taleplerimiz için coşkuyla, inançla meydanlardayız. Van ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyelerinde hukuksuz ve haksız şekilde işten çıkarılan, 360 gündür eylem çadırında ekmeği ve hakkı için direnen emekçi kardeşlerimizin, Altındağ Belediyesi, Lezitave Yolbulan’da grev yapan, aylardır alın teri ve emeği için mücadele eden emekçilerimizin yanında olduğumuzu bir kez daha haykırıyoruz.” dedi.
SENDİKAL HAKKA MÜDAHALEYİ KINIYORUZ
HAK-İŞ olarak, sendikal hak ve özgürlüklere yönelik yapılan tüm müdahaleleri kınadıklarını ifade eden Söylemez, “Sendikadan istifaya zorlanan, işten çıkarılan emekçilerin bir an önce işlerine iade edilmesi için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi buradan bir kez daha ilan ediyoruz. Tüm emekçilerin ücretlerinin enflasyona karşı korunmasını talep ediyoruz. Emekçilerin ve emeklilerin milli gelirden aldığı payın artırılmasını istiyoruz. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısı demokratik, katılımcı ve çoğulcu bir anlayış ile yeniden düzenlenmelidir. HAK-İŞ olarak, toplu sözleşme düzenini bozmayacak, güçlendirecek bir asgari ücret düzenlemesini talep ediyoruz.” diye konuştu.
VERGİ YÜKÜ AZALTILSIN
Ücretlerdeki vergi yükünün azaltılmasını ve az kazanandan az çok kazanandan çok anlayışıyla vergi alınmasını talep ettiklerini vurgulayan Söylemez, “Sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını, sendikalı işyerlerinin teşvik edilerek sendikal hakların kullanımının yaygınlaştırılmasını talep ediyoruz. Sendikal örgütlenmenin temel taşlarından biri olan toplu iş sözleşmesi yetki tespit sürecinin, hızlı ve şeffaf bir şekilde sonuçlanmasını istiyoruz. HAK-İŞ olarak, hukuka ve ahlaka ayrılığı açık olan arabuluculuk müessesinin hukukumuzda mevcut eşitsizlikleri daha da artırması nedeniyle bir an önce ortadan kaldırılmasını, uyuşmazlıkların hızlı ve etkin çözüme kavuşturulmasını sağlayacak bir sistem kurulmasını talep ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
KAYIT DIŞI SON BULSUN
Kayıt dışı çalışmanın son bulduğu, herkesin emeğinin karşılığını alabildiği bir Türkiye’nin mümkün olduğunun altını çizen Söylemez, “Kayıt dışı istihdam ile mücadelede çalışmaların daha etkin ve istikrarlı bir şekilde devam etmesini istiyoruz. Çocuk işçiliğinin ve istismarının önlenmesini talep ediyoruz. Kayıt dışı ve güvencesiz alanlarda çalışan işçilerin kayıt altına alınması için gerekli yasal düzenlemeler bir an önce hayata geçirilmesini istiyoruz. Kadınların, gençlerin ve engellilerin istihdama katılımlarını kolaylaştıracak politikaların oluşturulmasını, gençlerin istihdamda daha güçlü yer bulabilmesi için eğitim-istihdam geçişinin desteklenmesini, staj ve çıraklık süreçlerinin daha güvenceli hale getirilmesini talep ediyoruz. HAK-İŞ olarak, işçi haklarını güçlendirecek köklü düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesini, İş Mevzuatının, emeğin değişen koşullarına ve çalışma hayatının gerçeklerine uygun biçimde güncellenmesini istiyoruz. Ev hizmetlerinde çalışan emekçilerin, İş Kanunu kapsamına alınmasını, Evde Bakım ve Destek Sigortası hayata geçirilmesini talep ediyoruz. Ev işçileri, bakım işçileri, tarım işçileri gibi sosyal güvenceden uzak olan çalışma biçimlerinin sosyal güvenlik kapsamı altına alınmasını ve sendikal haklardan yararlanmaları sağlanmasını istiyoruz. Uzaktan çalışma, esnek çalışma, kısmi zamanlı çalışma gibi yeni çalışma biçimlerinde işçilerin fazla mesai, izin, sosyal güvenlik ve sendikal haklarını koruyacak şekilde düzenlemeler yapılmalıdır.
HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, taşeron sistemine karşı verilen mücadelenin en önemli kazanımlarından biri olan 696 sayılı KHK ile sağlanan kadro düzenlemesini çalışma hayatı açısından tarihî bir başarı olarak değerlendiren Söylemez, “Bununla birlikte devam eden sorunlarımızın da çözüme ulaştırılmasını bu tarihi başarıya destek olacağını düşünüyoruz. Kadroya geçen işçilere tayin ve becayiş hakkının verilmesini, belediye şirketlerinde çalışan işçilerin 6772 sayılı Kanun kapsamındaki 52 günlük ilave tediye ödemesinden faydalandırılmasını istiyoruz. Kadro dışı kalan işçilerin durumunun ivedilikle çözülmesi ve tüm emekçilere istisnasız ve ayrımsız kadro verilmesi talep ediyoruz. Mevcut durumda, görev tanımı ve meslek kodu belirsizliği, çalışanlar üzerinde baskı oluşturmakta, iş barışını zedelemekte ve mobbing ortamına zemin hazırlamaktadır. İş tanımlarının netleştirilmesini, görev geçişlerinin esnekleştirilmesini ve işyerlerinde baskı ve tehdit ortamının son bulmasını istiyoruz. 2025 yılı Kamu Çerçeve Protokolü sürecinin sosyal diyalog ilkesiyle yürütülmesini ve taleplerimizin karşılanmasını istiyoruz. Toplu iş sözleşmesinin, kamu işçilerimizin ücret adaleti, sosyal hakları ve çalışma koşulları açısından kalıcı kazanımlar sağlaması gerektiğine inanıyoruz. 2025 yılının “Aile Yılı” ilan edildiği bu süreçte, kamu işçilerinin aile bütünlüğünü koruyacak adımların atılmasını bekliyor, gerekli yasal ve idari düzenlemelerin ivedilikle hayata geçirilmesini talep ediyoruz.”
HAK-İŞ olarak, dünyanın dört bir yanında zulme uğrayan mazlumların yanında olduklarına işaret eden Söylemez, Filistin başta olmak üzere; Doğu Türkistan’dan Arakan’a kadar pek çok coğrafyada insanlar temel hak ve özgürlüklerinden mahrum bırakılmakta, ağır insanlık ihlallerine maruz kalmaktadır. Siyonist İsrail rejiminin Filistin halkına yönelik saldırıları, yalnızca bölge barışını değil, tüm insanlığın ortak vicdanını hedef almaktadır. Bizler, emeğin onurunu savunduğumuz kadar, insan onurunun da evrensel değerlerle korunması gerektiğine inanıyoruz. Küresel adaletin tesisi, yalnızca kendi sınırlarımız içinde değil; mazlum coğrafyalarda da barış, huzur ve özgürlüğün sağlanmasıyla mümkündür. HAK-İŞ, her türlü ayrımcılığa, ırkçılığa, zulme ve sömürüye karşı durmaya; hak, hukuk ve adaletin sesi olmaya devam edecektir.” ifadelerine yer verdi.