ERİŞİLEBİLİR TOPLUM ÇAĞRISI

Denizli Barosu Başkanı Ufuk Kök, Engelliler Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, engellilik konusunun yardım değil, hak ve adalet meselesi olduğuna dikkat çekti.

Engelliler Haftası kapsamında bir açıklama yapan Denizli Barosu Başkanı Av. Ufuk Kök, engelli bireylerin yaşamın tüm alanlarına eşit ve etkin katılımının bir lütuf değil, temel bir insan hakkı olduğunu vurguladı. Engelliliğin, bireyin umutlarını ve yaşam sevincini sınırlamadığını belirten Kök, asıl engelin toplumsal önyargılar, erişilebilirlik eksiklikleri ve fırsat eşitsizliklerinden kaynaklandığını ifade etti.

“ENGELLİLİK, YARDIM DEĞİL HAK MESELESİDİR”

Başkan Kök açıklamasında, “Engelli bireylerin yaşamın tüm alanlarına eşit ve etkin katılımı, bir lütuf değil temel bir insan hakkıdır. Engelli olmak, bireyin hayallerini, umutlarını ve yaşam sevincini sınırlandırmaz. Asıl sınırlayıcı olan, toplumsal önyargılar, erişilebilirlik eksiklikleri ve fırsat eşitsizlikleridir. Engeller yalnızca bireysel zorluklardan ibaret değildir; aksine insan hakları odaklı politikaların eksikliği, hak temelli hizmetlerin yetersizliği ve toplumsal dışlayıcılık ile büyür. Bu nedenle, engellilik meselesi bir ‘yardım’ değil, hak ve adalet meselesidir” ifadelerine yer verdi.

“DEVLET VE TOPLUM ORTAK SORUMLULUK TAŞIYOR”

Kök, engelli bireylerin eğitim, istihdam, kamusal alan ve toplumsal yaşamda karşılaştıkları erişim engellerinin devlet ve toplumun ortak sorumluluğu olduğuna dikkat çekti. Başkan Kök açıklamasının devamında, “Eğitimde, istihdamda, kamusal alanda ve toplumsal yaşamda karşılaşılan tüm erişim engelleri, devletin ve toplumun ortak sorumluluğundadır. Erişilebilir şehirler, kapsayıcı eğitim sistemleri, eşit istihdam olanakları ve ayrımcılıktan arınmış bir sosyal yaşam, engelli bireylerin değil, devletin ve toplumun yerine getirmesi gereken yükümlülüklerdir” dedi.

“ENGELLİ BİREYLERİN HAKLARI TANINMALI VE KULLANILABİLMELİ”

Kök, engelli bireylerin “korunması gereken” değil, hakları tanınan ve bu hakları kullanabilen özneler olarak görülmesi gerektiğini belirtti. Hak temelli yaklaşımın önemine değinen Kök, şu ifadelere yer verdi:

“Hak temelli yaklaşım, engelli bireyleri ‘korunması gereken’ değil, hakları tanınan ve bu hakları kullanabilen özneler olarak görmeyi gerektirir. Bu bakış açısı, adaleti sağlamanın ve gerçek eşitliği inşa etmenin ön koşuludur. Gerçek engel, hakların yok sayılmasıdır. Adaletin, eşitliğin ve insan haklarının yaşadığı bir toplumda engeller değil; haklar, sevgi ve anlayış büyür. Hep birlikte, daha adil, daha erişilebilir ve daha kapsayıcı bir toplum için sorumluluk almalıyız. Engelleri değil, hakları ve adaleti büyütelim.”