YEREL BASINA İNCE GÖNDERME: CONCORDE SENDROMU…

Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Müdürü Cavit Erkılınç, internet haber sitelerinin arama motorlarıyla kurduğu ilişkide tek tarafın kazandığını belirterek, bu sitelerin Concorde Sendromu yaşadığını ifade etti. Diyarbakır’da düzenlenen bölge toplantısında, resmî ilan ve reklam destekleriyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Müdürü Cavit Erkılınç, Diyarbakır, Batman, Bingöl, Mardin, Muş, Siirt ve Şırnak’taki gazete ve internet haber sitesi temsilcileriyle Diyarbakır Kayapınar Halk Kütüphanesi’nde bir araya geldi. Toplantıda, bölgede 40 gazete ve 22 internet haber sitesinin resmî ilan ve reklam yayımladığını, 2 haber sitesinin ise bekleme süresinde olduğunu belirten Erkılınç, 2025 yılının ilk üç ayında Diyarbakır Bölge Müdürlüğüne bağlı yayınlara 32 milyon 669 bin 720 TL’si resmî ilan, 478 bin 757 TL’si reklam olmak üzere toplam 33 milyon 148 bin 477 TL devlet desteği sağlandığını açıkladı. Erkılınç, bu tutarların artmasını arzuladıklarını, ancak daha önemli olanın mevcut ilanların devamlılığı olduğunu vurguladı. “Her yıl binlerce ilanı farklı gerekçelerle kaybediyoruz. Resmî İlan Fiyat Tarifesinin yüksek bulunması bir yana; gazetelerimizin satış rakamları ile nitelik ve etki gücü kaybı en büyük faktör olarak önümüze çıkıyor. Böylesi yayınların varlığı masada elimizi zayıflatmakla ve ilan kaçışına neden olmakla kalmıyor, reklamların başka mecralara yönlenmesinde de başat rol oynuyor. Mesleğin gerçek sahipleri olarak sizler, tırnak içinde söylüyorum aranızdaki yanlışları düzeltmediğiniz veya çemberin dışına çıkarmadığınız müddetçe yol alamayacağımızı özellikle vurgulamak istiyorum” dedi.

İNTERNET HABER SİTELERİNE ELEŞTİRİ

İnternet haber sitelerinin mesleğin geleceği açısından önemine değinen Erkılınç, sitelerin arama motorlarıyla ilişkilerini ve mesleki uygulamalarını eleştirdi. “2022 yılında ‘özgür basını susturamazsınız’ manşetleriyle mücadele ede ede Basın Kanununu değiştirerek internet haber sitelerinin süreli yayın kapsamına alınmasını sağladık. Devlet kurumlarımızın ekonomik gerekçelerle kendileri açısından bakıldığında son derece haklı itirazlarına rağmen gazetelerimizin kazancına dokunmadan internet haber siteleri için ayrı bir ilan ve reklam ekosistemi kurduk. Çalışanların; özlük hakları, basın kartları, protokol listelerinde yer alma gibi diğer kazanımlarını zaten biliyorsunuz. Buna karşılık haber sitelerimizden tek bir şey istedik: Samimi bir şekilde mesleğe yaraşır gazetecilik yapın. Mevzuatımızı da beklentilere göre şekillendirdik. Akademisyenler, iletişim uzmanları, hukukçular ve meslek duayenlerinden oluşan 800’e yakın kişinin görüşünü aldık. Öyle ‘ben yaptım, oldu’ gibi bir tavra bürünmedik. Açık açık ‘sahayı bir görelim, gerekirse yönetmeliği güncelleriz’ diye de ilan ettik. Sözümüzde durduk, daha birinci yıl dolarken güçlü haber sitelerinin itirazlarına rağmen yönetmeliğimizdeki asgari trafik şartlarını yüzde 50 düşürdük. Ancak tüm bu iyi niyetimizin ve çabamızın karşılığında sitelerimizin bir kısmı kadroda, mekânda, ziyaretçi trafiklerinde, Kurumumuzu yanıltma girişimlerini sürdürdü. Ekseriyetle bunu gazetelerimiz, kendilerine ait haber siteleri için yaptı. Üstelik, ‘kötü alışkanlıklarınızı gözbebeğimiz olan yeni mecraya taşımayın’ dememize rağmen bu yaşandı” diye konuştu.

ALGORİTMA DEĞİŞİKLİKLERİ VE TRAFİK SORUNU

Erkılınç, internet haber sitelerinin arama motorlarıyla ilişkilerinde karşılaştıkları sorunlara dikkat çekti. BİK’in arama motorlarıyla ilgisi olmadığını vurgulayan Erkılınç, “Kurum olarak biz şuna bakarız: Haber sitesi mevzuatımızda yer alan kurallara uyuyor mu, şartları yerine getiriyor mu, bunları yaparken sahteciliğe veya aldatmaya yönelik eylemleri var mı? Bunun ötesindeki her konu bizim dışımızdadır” dedi. Algoritma değişiklikleri sonrası trafik kayıplarına çözümün BİK’ten beklenmemesi gerektiğini belirten Erkılınç, “Arama motorunun kodu üstte kalmış; tebliğ hazırladık, hepinize müdürlüklerimiz aracılığıyla tek tek duyurduk ama sen gereğini yapmamışsın. Arama motorundan para kazanacakmışsın; kazan, itirazımız yok. Lakin oradan para kazanmak uğruna beni yok sayma. Çünkü senin nezdinde en büyük ilan ve reklam veren zaten benim. ‘Arama motoru beni yasakladı, haber kategorisinde yer vermiyor veya aramalarda çıkarmıyor. Bu nedenle haber siteme trafik alamıyorum’ deniyor. Kimse kusura bakmasın, ben de sorarım; acaba ne yaptın da yasaklandın? ‘Yok algoritma değişikliğine gitmiş, yok haberler silinmiş, yok trafikler alt üst olmuş’ şeklinde uzayıp giden bir sürü mazeret. Söz konusu algoritma değişiklikleri haber sitelerinin bir kısmını etkiliyor, bir kısmını etkilemiyorsa; her bir yayına özel uygulama da yoksa bu durumda yapılması gereken öncelikle ‘nerede hata yaptık’ sorusuna cevap aramaktır. Geçtiğimiz yılın yaz aylarından bu yana haber sitelerimiz sürekli bu konuyu önümüze getiriyor. Bu sitelerin kaçı, algoritma değişikliklerinin neleri içerdiğine, neyi hedeflediğine bakmışlar gerçekten merak ediyorum. Hazır beni yakaladınız, birkaçını söyleyeyim. Her şeyden önce gerçek profil istiyor. ‘Dünya genelinde milyarlarca dolarlık ilan-reklam yayımlatıyorum, benden para kazanabilmek için gerçekte var olmayan kişileri bana yönlendirme’ diyor. Devam edersem ‘içerikte özgünlük’, ‘güvenilirlik’ ve ‘kalite’ vurgusu yapıyor. Hatta talebini daha da açarak ‘bilgi derinliği’, ‘orijinallik’ ve ‘etkileşim’ kavramlarının altını çiziyor. Bizim mağdur sitelerimiz ne yapıyor; neredeyse 2 gün arayla ‘Hurda araçta ÖTV indirimi’, 3 gün arayla ‘Emekliye zam müjdesi’ başlığı atıyor. Yeni Zelanda’da olmuş kazayı sanki ülkemizde olmuş gibi servis ederseniz, bir gün biri çıkar, ‘yeter artık, dur’ der. Şayet internet haber sitelerimiz, 2023’te yayımlanan yönetmeliğimize uysalardı, bunların hiçbirisi başlarına gelmeyecekti, çünkü arama motorlarından önce yapılması gerekenleri madde madde sıralamıştık. Keza, algoritma değişiklikleri sonrasında bir tek okur kaybetmeyen haber sitelerimiz var, şimdi bizlere teşekkür ediyorlar” şeklinde konuştu.

CONCORDE SENDROMU BENZETMESİ

İnternet haber sitelerinin arama motorlarına bağımlılığını eleştiren Erkılınç, bu ilişkinin sürdürülemez olduğunu belirtti. “Çok bilindik sözdür ama ifade edeyim: Taşıma suyla değirmen dönmez” diyen Erkılınç, “Saydığım hizmetleri alabilmek için ayda 150 bin lira harcayan haber siteleri biliyorum. Bir gün gelecek, bir şekilde sizleri kendisine bağımlı kılan arama motorları ve sosyal mecralar, 250-500 bin lira isteyecek. Geçmişte markanızı tutundurmak, okurun ürününüze talepte bulunmasını sağlamak yerine başkasının vasıtasıyla, belki de sırtına basarak büyümek üzerine yaptığınız planlar geldi sizi vurdu. Çıkmak, kaçmak isteseniz de artık kurtulamıyorsunuz. Bugün kurduğunuz sadece maddiyata dayalı ilişki, hiç istemem ama yarın yine sizleri olumsuz etkileyecek. Özetlemek gerekirse birçok internet haber sitesinin arama motorları ile geçmişten bugüne kurduğu ilişki yayınlarımız yönüyle çarpıktır, gerçekte tek tarafın kazandığı, yayınlarımızın kaybettiği bir düzendir. Önümüzdeki tabloyu adeta kaybedenin vazgeçmekten korktuğu Concorde Sendromuna benzetiyorum. Şu veciz sözle konuşmamı tamamlamak istiyorum: Yanlış trene bindiğinizde ilk istasyonda inmeye çalışın, çünkü mesafe ne kadar artarsa, dönüş maliyeti de o kadar artar” dedi. Toplantı, Genel Müdür Yardımcısı Oğuz Akçakoca ve Diyarbakır Bölge Müdürü Ali Nuhoğlu’nun katılımıyla, görüşlerin alınması ve soruların yanıtlanmasıyla sona erdi.