BEDELİNİ SANAYİCİ ÖDÜYOR
DSO meclisinde konuşan Başkan Kasapoğlu; “Sanayici, ekonomi politikalarının bedelini ödemeye devam ediyor” diye seslendi, sıkıntıları tek tek sıraladı.

Denizli Sanayi Odası’nda temmuz ayı meclis toplantısı gerçekleşti. Meclis Başkanı Okan Konyalıoğlu’nun yönettiği oturumda ihracat verileri, İSO 500 araştırmaları, PMI endeksleri, enflasyon verileri, konkordato kararları, istihdam verileri ve karşılıksız çekler gibi finans konuları gündeme geldi.
DSO Başkanı Selim Kasapoğlu meclis üyelerine hitaben yaptığı değerlendirmede enflasyon baskısının sanayiye yansımalarına dikkat çekti. Hükümetin ekonomi politikalarının bedelini sanayicilerin ödediğini ifade eden Kasapoğlu, “Yaşadığımız ekonomik sıkıntılar artarak devam ediyor. Türkiye'nin uyguladığı ekonomi politikasının bedelini sanayicimiz ödemeye devam ediyor. Firmalarımızın finansman kaynaklarına ulaşmakta yaşadığı zorluklar, zaten daralan piyasalarda işlerimizi daha da zorlaştırıyor. Bu ekonomik politikaların olumsuz etkileri en çok Türk sanayisini vuruyor. İhracat rakamlarımızda da durum farklı değil. İhracatımız nicelik olarak artsa da fiyat tutturmakta zorlanıyoruz. Pazarlarımızı kaybetmemek adına, kâr marjlarımızdan feragat ederek sipariş almaya ve çarklarımızı döndürmeye çalışıyoruz. Sanayimiz hem istihdam hem de sermaye anlamında rekabet gücünü yitiriyor. İstihdam tarafına baktığımızda işsizlik rakamları geriliyor gibi görünse de alt kırılımlarda önemli veriler var” diye konuştu.
FİNANSMANA ERİŞİM GÜNDEMDEN DÜŞMÜYOR
Sanayicinin yaşadığı finansmana erişim sorunlarına değinen Başkan Kasapoğlu, “Finansmana erişimde yaşanan sıkıntılar, iş dünyasının en büyük sorunlarından biri. Yüksek faiz oranları firmalarımızı darboğaza sokuyor. Artan maliyetler, girdi fiyatlarındaki yükseliş ve kur dalgalanmaları, üretim maliyetlerimizi sürekli yukarı çekiyor. Bu durum, hem iç piyasada tüketicinin alım gücünü düşürüyor hem de ihracatçımızın uluslararası pazarlarda rekabet etmesini zorlaştırıyor. Önümüzü göremediğimiz bir ortamda, orta ve uzun vadeli planlamalar yapmak neredeyse imkânsız hale geliyor. Ülke ekonomisinin geleceği için ekonominin ve üretimin öncelikli gündem olması gerekiyor. Üretimi ve refah seviyesini artırmaya odaklanmamız gerekiyor. Siyasetin gölgesinde kalan ekonomi, maalesef hak ettiği değeri bulamıyor ve bu da biz sanayicilerin yükünü katbekat artırıyor. Oysa refahın artması, istihdamın sağlanması ve sürdürülebilir kalkınma ancak ve ancak güçlü bir üretim ekonomisiyle mümkündür.” dedi.