CHP DENİZLİ MİLLETVEKİLİ’NDEN 24 TEMMUZ BASIN BAYRAMI MESAJI

CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda, gazeteciliğin hakikatin nöbetini tutan bir meslek olduğunu vurguladı ve basın özgürlüğünün demokrasinin teminatı olduğunu belirtti.

CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı nedeniyle bir mesaj yayımladı. Karaca, gazeteciliğin halk adına hakikati savunan bir meslek olduğunu ifade ederek, “Bu topraklar tanıktır, gazetecilik, halk adına hakikatin nöbetini tutmaktır. Kalemiyle iktidarı denetleyen, kamunun bilgiye erişim hakkını anayasal bir hak olmaktan önce tarihsel bir sorumluluk olarak üstlenen bir meslektir” dedi.

BASININ TARİHSEL DİRENCİ

Karaca, Türkiye’de basının zorlu bir mücadele tarihine sahip olduğunu vurguladı: “Bu halk tanıktır; Türkiye’de basın, sansürle sınanmış, darbelerle bölünmüş, siyasi mühendisliklerle hizaya getirilmek istenmiş bir alandır; ama aynı zamanda 212 ruhunu taşıyan, sendikal mücadelenin gövde verdiği, Göktepe’nin düştüğü yerde boy veren, Hrant’ın sesiyle çoğalan, Mumcu’nun ruhuyla bütünleşmiş bir ‘hakikat hafızası’, bir dirençtir.”

DİJİTAL ÇAĞDA BASININ MÜCADELESİ

Dijitalleşme çağında basının karşılaştığı zorluklara dikkat çeken Karaca, “Yine, bugün; dijitalleşme çağında sermaye baskısı, algoritmik görünmezlik ve dezenformasyon tufanı altında mücadele veren gazetecilik çok yönlü bir kuşatma altındadır. Bu meslek, artık doğru bilgiye ulaşmanın yanında, doğru bilgiye anlam kazandırmakla da yükümlüdür; çünkü bugünün dinamiğinde hakikat, aslında bağlamdır” dedi.

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ VE DEMOKRASİ

Karaca, basın özgürlüğünün halkın denetim hakkı ve kolektif hafızanın teminatı olduğunu belirterek, “Basın özgürlüğü, bugün halkın denetim hakkının ve kolektif hafızasının da teminatıdır. Bugünün Türkiye’sinde, yargı sopasıyla hizaya getirilmek istenen bu meslek; bir vicdan seferberliğidir, halk adına iktidardan hesap sorma pratiğidir. Bu haliyle gazetecilik, hakikatin iktidar karşısındaki siperidir. Çünkü bugün Türkiye’de gazeteci, yalnızca yazdığı için değil; rejimin inşa ettiği post-truth cehenneminde gerçeği ısrarla dillendirdiği için de suçlu sayılıyor” ifadelerine yer verdi.

BASIN KANUNU’NUN YENİDEN İNŞASI

Karaca, gazeteciliğin mesleki onurunun korunması gerektiğini vurguladı: “Bu yüzden, gazeteciliğin mesleki onurunu ve kamusal işlevini savunmak; hukuku, demokrasiyi, hakikati ve kamusal aklı savunmaktır. Bu bağlamda, Basın Kanunu’nun güncellenmesi yetmez, mesleki özerklik ve editoryal bağımsızlık temelinde yeniden inşası elzemdir. Çünkü gazetecilik, bir meslek olmaktan önce; susmamak, unutmamak, unutturmamak adına edilmiş kamusal bir yemindir.”

BASIN EMEKÇİLERİNE SELAM

Karaca, mesajını şu sözlerle tamamladı: “Bu inançla, sansürün kaldırıldığı ancak gerçek anlamda basın özgürlüğünün hala mücadele konusu olduğu bugünde, Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü’nde tüm basın emekçilerini selamlıyorum.”