“YÂREN” SAZI, ÖZAY GÖNLÜM’ÜN MİRASINI YAŞATIYOR

31 Temmuz Ender Bulunan Enstrümanlar Günü, bu yıl merhum halk ozanı Özay Gönlüm’ün müzik kültürümüze kazandırdığı özgün çalgılardan biri olan “yâren” sazı ile kutlandı. Kızılcabölüklüler Vakfı tarafından yapılan açıklamada, Özay Gönlüm’ün “yâren” sazı ile Anadolu müziğine kazandırdığı çok sesli yapı ve kültürel mirasın önemine dikkat çekildi.

Her yıl 31 Temmuz’da kutlanan Ender Bulunan Enstrümanlar Günü, bu yıl merhum halk ozanı Özay Gönlüm’ün müzik kültürümüze kazandırdığı eşsiz çalgılardan biri olan “yâren” sazı ile taçlandı. Ünlü sanatçının, Denizli yöresine özgü üç telli bağlama, cura ve bozuk düzenli sazları tek gövdede birleştirerek tasarladığı bu enstrüman, halk müziği geleneğine hem işitsel hem de kültürel zenginlik kattı. “Yâren” ismini verdiği bu özel saz, hem Gönlüm’ün ustalığını hem de Anadolu’nun çok sesli müzik mirasını yansıttı.

Kızılcabölüklüler Vakfı tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Nadir bilinen anlamlı günde rahmetli Özay Gönlüm anısına yâren sazın bu önemli günde kültürel ve sanatsal alanda Kızılcabölüklüler Vakfı olarak yaşatmak, gelecek nesillere aktarmak için 31 Temmuz Ender Bulunan Müzik Enstrümanları Günü’nü kutluyoruz.”

GÖRÜNTÜSÜYLE VE TINISIYLA FARK YARATIYOR

Özay Gönlüm’ün kullandığı “yâren” sazı, geleneksel üç bağlamanın (cura, divan ve bozuk) birleşiminden oluşuyor. Sanatçının yıllarca sahne performanslarında ve TRT arşivlerinde seslendirdiği türkülerde bu özel enstrümanın tınısı dikkat çekti. Hem görüntüsü hem de sesiyle fark yaratan yâren, bugün hâlâ çıraklar ve ustalar tarafından büyük bir saygıyla anılıyor.

KÜLTÜREL BİR DEĞER OLARAK KORUNMALI

Bugün sadece birkaç usta tarafından üretilebilen ve çalınabilen “yâren” sazı, Türkiye’nin somut olmayan kültürel mirası içerisinde önemli bir yer tutuyor. Ender Bulunan Enstrümanlar Günü vesilesiyle bu eşsiz sazın yeniden tanıtılması ve gelecek nesillere aktarılması gerektiği vurgulanıyor.

Özay Gönlüm’ün müzikle yoğrulmuş yaşamı boyunca benimsediği “yârenlik” kültürü, onun sazında da hayat buldu. Bugün, hem enstrümana hem de bu geleneğe sahip çıkmak, Anadolu halk müziğinin derin köklerine duyulan saygının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

YÂREN SAZININ TEKNİK ÖZELLİKLERİ

TANIM VE KÖKEN

Yâren, Özay Gönlüm tarafından geliştirilen ve ilk kez 1970’li yıllarda halk müziği sahnelerinde tanıtılan özel bir çalgıdır. Geleneksel cura, bozuk ve divan sazı olmak üzere üç farklı bağlama türünün birleşiminden oluşur. Aynı gövde üzerinde üç ayrı sap ve üç farklı düzen içerir.

GÖVDE (TEKNE)

Tek bir büyük gövdeye sahiptir. Gövde genellikle maun, ceviz veya akağaç gibi kaliteli ağaçlardan yapılır. Bu geniş tekne, üç sazın sesine karşı yeterli rezonans sağlamak üzere özel olarak şekillendirilmiştir.

SAPLAR

Yâren sazında üç ayrı sap bulunur. Her biri farklı bir sazın karakterine göre düzenlenmiştir:

Sağdaki sap: Cura düzenindedir (kısa sap, tiz sesli).

Ortadaki sap: Bozuk düzenindedir (orta sap, klasik bağlama sesi).

Soldaki sap: Divan sazı düzenindedir (uzun sap, pes sesli).

PERDELER

Her sap, kendi düzenine uygun olarak bağlama perdesi sistemiyle donatılmıştır. Perdeler çoğunlukla naylon misina ya da tel ile bağlanır ve her sapta farklı aralıklar içerir.

TEL DÜZENLERİ

Her sapta 6 veya 7 tel bulunur. Toplamda sazda 18 ila 21 tel olabilir. Tel grupları sazın ait olduğu düzene göre şu şekilde akortlanır:

Cura (tiz) sapı: Genellikle Re–La–Re düzenindedir.

Bozuk sapı: Bağlama düzeninde (Re–Sol–La) ya da bozuk düzeninde olabilir.

Divan (pes) sapı: Daha kalın tellerle La–Re–La gibi pes seslerde akortlanır.

ÇALMA TEKNİĞİ VE AKUSTİK YAPISI

Üç sap, farklı ezgileri ve tınıları aynı anda çalabilme olanağı sağlar. Özay Gönlüm, yâren sazını çalarken üç sap arasında geçiş yaparak, zengin ve çok sesli bir icra sunmuştur. Solo veya eşlikli performanslarda kullanılır. Sazı çalmak özel bir ustalık ister; çalan kişinin üç farklı bağlama tipini ve düzenini iyi bilmesi gerekir.

Her sap kendi rezonans sistemine sahip gibi çalışır ancak tek bir ortak gövde üzerinden ses yayılır. Bu yapı, yâren sazına eşsiz bir çok katmanlı ses karakteri kazandırır. Aynı anda hem derin hem parlak hem de orta tonlar duyulabilir. Özellikle sahne performanslarında yârenin çok yönlü tınısı büyük etki yaratır.

YAPIMI VE KORUNMASI

Yâren sazı bugün çok az sayıda usta tarafından yapılabilmektedir. El yapımıdır, seri üretimi bulunmamaktadır. Hassas bir enstrümandır; nem, sıcaklık ve darbelere karşı korunması gerekmektedir. Özay Gönlüm’ün orijinal yâren sazı bazı müzelerde veya özel koleksiyonlarda sergilenmektedir.