KAMU EMEKÇİLERİ ‘ADALET’ İSTİYOR

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, kamu çalışanlarının ekonomik ve sosyal haklarını iyileştirmek için 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini kamuoyuyla paylaştı. Denizli İl Başkanı İlker Zengin, açıklamasında, “Biz bugün burada sadece kamu çalışanlarının değil, bu ülkenin tüm emekçilerinin, halkının, çocuklarının, gençlerinin sesi olmak için toplandık. Çünkü biliyoruz: Bir ülkede öğretmen aç kalırsa, öğrenci öğrenemez. Bir ülkede sağlıkçı geçinemiyorsa, halk sağlığı da tehlikededir. Bir ülkede kamu çalışanı eziliyorsa, halkın adalete erişimi de yok olur! Biz bugün burada, alın terimizin karşılığını istiyoruz! Yıllardır ekonomik krizin, adaletsiz vergi sisteminin, artan hayat pahalılığının yükü kamu emekçilerinin sırtına yıkılıyor. Ama artık yeter! Biz yoksulluk sınırının altında yaşamak istemiyoruz! Biz sadaka değil, hakkımızı istiyoruz!” dedi.

ÜCRET VE SOSYAL HAK TALEPLERİ

Konfederasyon, kamu emekçilerinin yoksulluk sınırının altında maaşlarla mücadele ettiğini belirterek, şu talepleri sıraladı: 

Kamu çalışanlarına 2026 yılında toplamda %115, 2027 yılında ise %56 oranında zam yapılmalıdır. Çünkü mevcut maaşlarla barınma, ulaşım ve temel ihtiyaçların karşılanması artık mümkün değildir. 

Enflasyon farkı aylık olarak maaşlara yansıtılmalıdır. Gerçek enflasyon karşısında alım gücü sürekli erimektedir; bu kaybın telafisi şarttır. 

Toplu sözleşme ikramiyesi aylık 2.025 TL’ye çıkarılmalıdır. Bu ödeme sendikal örgütlülüğün güçlenmesi için teşvik edici olmalıdır. 

* Barınma yardımı, özellikle büyükşehirlerde kira fiyatları dikkate alınarak artırılmalıdır. İstanbul, Ankara, İzmir’de 29.000 TL; diğer illerde 23.000 TL; kendi evinde oturanlara ise 5.800 TL kira desteği verilmelidir. 

* Aile yardımları çocuk başına 3.800 TL’ye çıkarılmalıdır. Ekonomik kriz koşullarında çocuk yetiştirmek ciddi bir maliyet hâline gelmiştir. 

* Engelli çocuğu olan memurlara %100 artırımlı ödeme yapılmalıdır. Engelli çocukların özel gereksinimleri aile bütçesine ek yük getirmektedir. 

* Giyecek yardımları yıllık en az 30.000 TL ve yiyecek yardımı yıllık 90.000 TL seviyesine çıkarılmalıdır. Gıda ve tekstil ürünlerindeki yüksek enflasyon bu destekleri zaruri hâle getirmiştir. 

* Evlenme yardımı en yüksek devlet memuru maaşının 15 katı olarak verilmeli; ölüm yardımında da 5 kat esas alınmalıdır. Özel yaşam koşullarında çalışan yalnız bırakılmamalıdır.

ÇALIŞMA KOŞULLARININ İYİLEŞTİRİLMESİ İSTENİYOR

Çalışma koşullarının iyileştirilmesi için şu talepler öne çıktı: 

Haftalık çalışma süresi 35 saate düşürülmelidir. Çalışanların verimliliği, sağlığı ve aile hayatı için bu düzenleme hayati önem taşımaktadır. 

* Yıllık izin süreleri 10 yıl üstü çalışanlar için 35 gün olmalıdır. Kıdeme bağlı izin artışı, hem birikmiş emeğe hem de tükenmişliğe karşı bir önlemdir. 

* 3600 ek gösterge 1. dereceye ulaşmış tüm kamu emekçilerine verilmelidir. Emeklilik maaşları ve ikramiyelerdeki adaletsizlik bu yolla giderilebilir. 

* Ulaşım desteği tüm kamu çalışanlarına servis veya ulaşım ücreti şeklinde sağlanmalıdır. Özellikle taşrada görev yapanlar için bu destek yaşamsaldır. 

* Fazla mesai ücretleri adil biçimde artırılarak ödenmelidir. Emekçinin ek çalışması karşılıksız bırakılmamalıdır. 

İşe alım ve görevde yükselmede mülakat kaldırılmalı, liyakat ve sınav puanı esas alınmalıdır. Kayırmacılığa ve torpile son verilmelidir. 

Disiplin affı getirilmelidir. Geçmişte haksızlığa uğramış kamu çalışanları için adalet sağlanmalıdır.

GÜVENCE VE EŞİTLİK TALEBİ

Konfederasyon, güvenceli istihdam ve eşitlik için şu talepleri dile getirdi: 

* 399 KHK’lılar ve İHS kadroları güvenceli statüye kavuşturulmalıdır. Aynı işi yapan çalışanlar arasında statü farkı kabul edilemez. 

* Eşit işe eşit ücret sağlanmalı; vergi ve kesinti adaletsizlikleri giderilmelidir. Çalışanlar arasında ayrım yaratmak kamu hizmetinin niteliğini de düşürmektedir. 

* Özel hizmet tazminat oranı 55 puan; diğer tazminat oranı 25 puan artırımlı uygulanmalıdır. Emek yoğun hizmetlerde görev yapan personelin ek geliri desteklenmelidir. 

* Tüm kamu görevlilerine 1 derece verilmelidir. 2016 öncesi başlayanlar için kayıplar telafi edilmelidir. 

* Tüm ek ödemeler emekli aylığına dahil edilmelidir. Emeklilikte yoksulluk kader olmamalıdır. 

* Gelir vergisi oranı %15’e sabitlenmelidir. Ücretliden alınan yüksek vergi oranları insafsızca bir yük oluşturmaktadır. 

* Kıdem aylığı göstergesi 100’e çıkarılmalıdır. Yıllarca hizmet vermiş personele kıdem hakkı tanınmalıdır. 

* Sendika yasası (4688) ILO normlarına göre yeniden düzenlenmelidir. Gerçek bir toplu pazarlık ve grev hakkı tanınmalıdır. 

* Mobbing ve psikolojik şiddete karşı etkin kurumsal mücadele araçları oluşturulmalıdır. Çalışma barışı ve ruh sağlığı için bu adım zorunludur.

AİLE YAŞAMINI KORUMA TALEPLERİ

Aile yaşamını desteklemek için şu öneriler sunuldu: 

* Doğum yapan kamu görevlilerine 63.200 TL doğum yardımı verilmeli, doğum sonrası en az 24 hafta ücretli izin sağlanmalıdır. Aile yaşamı korunmalı, çalışan anneler desteklenmelidir. 

* İsteğe bağlı olarak 12 ay yarım ücretli ya da 24 ay ücretsiz doğum izni verilmelidir. Anneliğin cezalandırılmadığı, desteklendiği bir sistem kurulmalıdır. 

* 0-6 yaş çocuklar için aylık 25.000 TL kreş yardımı sağlanmalıdır. Çocuk bakımı aileye yüklenmemeli, sosyal devlet destek olmalıdır.

EMEKÇİLERİN SESİ SUSTURULAMAZ

Açıklamada, taleplerin sadece kamu emekçileri için değil, tüm yurttaşların hizmete erişim hakkı için önemli olduğu vurgulandı. Zengin, “Bu talepler, yalnızca kamu emekçilerinin değil; her öğrencinin, her hastanın, her yurttaşın hizmete erişim hakkının da güvencesidir. Bizler bu taleplerin arkasındayız. Emekçilerin sesi susturulamaz. 8. Dönemde masanın değil, emekçinin dediği olacak! Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz, Yaşasın Birleşik Kamu-iş!” dedi.

Açıklamaya, Büro-İş, Eğitim-İş, Enerji-İş, Genel Sağlık-İş, Güven Haber Sen, Kültür Sanat-İş, Tarım Orman-İş, Tapu Çevre Yol-İş, Tüm Yerel Sen ve Ulaşım-İş sendikaları destek verdi.