MİNYATÜR TEZGÂHLAR YAPIYOR
İstanbul’da yaşayan Babadağlı Abdullah Yurtsever, emeklilik yıllarında hobi amaçlı yaptığı minyatür dokuma tezgahlarıyla koleksiyon oluşturdu.

İstanbul'un Fatih ilçesinde yaşayan 77 yaşındaki Abdullah Yurtsever, iş hayatından emekli olduktan sonra hobi arayışı içine girdi. Denizli’de ailesi dokumacı olan Yurtsever, 15 yıl önce dokuma tezgahlarının minyatürünü yapmak üzere yola çıktı. Evinin altında atölye kuran Yurtsever, küçükken ailesinin yanındaki dokuma deneyimi ile dokuma tezgahlarının minyatürünü yapmaya başladı. Yıllar içinde ustalaştı ve gerçek dokuma tezgahlarının aynı sistemiyle çalışan minyatür tezgahlar üretti. Geleneksel 2 ya da 4 çerçeveli ahşap Anadolu tezgahları, mekikli Bursa kara tezgahının benzeri 2 ila 4 çerçeveli tezgahlar, 6 çerçeveli armürlü ve 6 çerçeveli jakarlı olmak üzere 4 ana modelde tezgahları el emeği göz nuruyla üreten Yurtsever, 15 yılın ardından 25 eser elde etti. Minyatür dokuma tezgahlarını satmak amacıyla üretmeyen Yurtsever, dünyadaki tek koleksiyonu oluşturdu. Tamamı el yapımı olan koleksiyondaki her dokuma tezgahı yaklaşık 3 ayda hazırlandı. Pirinç veya ahşap malzemeden yapılan modellerin planı ya da 3D çizimi bulunmuyor. Minyatür dokuma tezgahlarına çeşitli ülkelerdeki tasarımcılar, teknik okullar, dokuma fabrikaları, tekstil firmaları gibi çeşitli mecralar yoğun ilgi gösteriyor.
"BENİM KÖKENİM DOKUMACI"
Minyatür dokuma tezgahlarını el emeğiyle üreten Abdullah Yurtsever, "1948 yılında İstanbul’da doğdum. Denizli Babadağlıyım. Annem ve babam dokumacıydı oradan İstanbul’a göçmüşler. Burada uzun müddet dokumacılık yapmışlardır. Babaannemin ve annemin dokuma yaptığı el tezgahları vardı, onları gördüm. Zaman içerisinde el dokuma tezgahları kalkıp yerine modern tezgahlar geldiği için babaannemde, annemde dokumacılığa devam edemedi. Çocukluğumda halı dokumaya da çalıştım. Becerebildiğim kadar yaptım. Bunlar benim hatıralarımda, hep anılarımda var. Sonraki zamanlarda ise oto yedek parçacılığı yaptım, tekstille de uğraştım ve emekli oldum. Biraz boş gezdikten sonra vaktimi doldurmak için bir şeyler yapmak istedim. Oturduğum yerde düşünürken, bir anda ‘ben dokuma tezgahı yapacağım’ dedim. Ailem dokumacılık yapmadığımı söyleyerek başarılı olamayacağımı söylediler. Ancak benim kökenim dokumacı. Tekstilin kentinden gelmeyiz" ifadelerini kullandı.
"YAPTIM, YAPTIM BİR BAKTIM Kİ ELİMDE 25 TANE MAKİNE OLMUŞ"
15 yıl çalışmasının sonunda 25 eser elde eden Yurtsever, "Neticede ben bir atölye yaptım kendime, bir tek matkapla başladım. Zaman içerisinde bunları çoğalttım. İlk makinemi uzun uğraşlar sonucunda yaptım ama tabii ilk denemem çalışmadı. Azmin elinden bir şey kurtulmaz. El maharetimi de bir tarafa koymamamız gerekiyor. İkinci tezgaha başladım. İkinci tezgahta mekiğin gidip gelmesini sağladım. İşte o zaman kendimde bir kapının açıldığını hissettim. Ben artık dokuma tezgahları yapabilirim diye kendime büyük bir güven geldi. Ondan sonra bu makineleri yapmaya başladım. Otomatik olarak yapıyorum. İki çerçeveli dokuma tezgahı ile başladım. İki çerçeveli bir tezgah yapınca daha fazla ne yapabilirim diye düşündüm. Bunun neticesinde 4,6,8 çerçeveliyi yaptım. En sonunda 10 çerçeveli üzerinde çalışıyorum. Bunun yanında çok daha zor olan jakarlı dokuma tezgahları üzerinde çalıştım. Onlar da çok senelerimi aldı. Armürlü dediğimiz tezgahları da yaptım. Netice de yaptım, yaptım, yaptım bir baktım ki elimde 25 tane makine olmuş. Hepsi değişik model ve geçmiş dönem mekikli dokuma tezgahları" şeklinde konuştu.
“SERGİLİK HALE GETİRDİM"
Amacının para kazanmak olmadığını ve koleksiyon oluşturduğunu ifade eden Yurtsever, "Bunu yapan dünyada da pek kimse yok. İnternette baktığımda iki çerçeveli basit şeklini yapanları gördüm ama benimki kadar düzgün çalıştığını zannetmiyorum. İp dokuyanını da görmedim. 25 tane makine var bir müzelik hale getirdim. Fırsat buldukça bir sergi yapma imkanım oluyor. Davet olursa sergilere götürüp, sergiliyorum. Satış işi çok zor. Ben bunları üretip satayım diye çalışmıyorum. Sadece hobi olarak yapıyorum. Sene de bir tane satarak diğerlerinin maliyetini çıkarıyorum. Yapımı biraz masraflı, pahalı bir hobi. Ülkemizde isteyenler çok var ama ben yetiştiremiyorum. Satış yapardım belki ama o zaman böyle bir koleksiyonu yapamazdım. Bir tek model üzerinde çalışıp, seri halde üretirdim. Benim amacım para kazanmak değil. Emekliliğimi değerlendirmek ve hobi olarak uğraşmak. Sağlık için kendimi meşgul etmek için sosyal faaliyet olarak yapıyorum. Çevrem genişliyor, bana faydasını saymakla bitiremem" diye konuştu.
"SATMAYA KIYAMIYORUM"
Minyatür dokuma tezgahlarının yapımının ortalama 3 ay olduğunu belirten Abdullah Yurtsever, "Bugün en basit bir tezgaha başlasam ortalama 3 ay sürer. Bir jakarlı, armürlü gibi tezgahlar 6-7 ay sürüyor. Yaptıklarım içinde yaklaşık 2 sene sürenler oldu. Yaptıklarımı bugün bir daha yapmak istersem, yapmış olduklarımdan esinlenerek, onlara bakarak yapıyorum çünkü bir plan yok. Onlar bana aslında bir plan. O yüzden onları satma imkanım da yok. 15 seneden beri bu işe ömrümü verdim. Emekli olduktan sonra başladım. Emekli olduktan 5-6 sene sonra arayış içindeydim. 77 yaşındayım. Makine yapmak gün geçtikçe, yaş itibariyle zorlaştı. Allah ne kadar kısmet ederse. Bunları satmasına satarım fakat çok el emeği göz nuru istediği için satmaya kıyamıyorum" dedi.