DENİZLİ’DE KURAKLIK OLAĞANÜSTÜ SEVİYEYE ULAŞTI!

Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün (MGM) yayımladığı 24 aylık meteorolojik kuraklık haritasına göre, Denizli’de kuraklık olağanüstü boyutlara ulaştı. Ağustos 2023 – Temmuz 2025 dönemini kapsayan verilere göre kent, Türkiye genelinde kuraklıktan en ağır etkilenen bölgeler arasında yer aldı.

DENİZLİ VE ÇEVRESİNDE "OLAĞANÜSTÜ KURAKLIK"

MGM’nin Standart Yağış İndeksi (SPI) metoduna göre hazırlanan haritada, Denizli ve çevresi “olağanüstü kurak” kategorisinde işaretlendi. Bu durum, bölgedeki su kaynaklarının kritik seviyelere gerilediğini, tarımsal üretimde ciddi kayıplar yaşanabileceğini ve yer altı sularında büyük azalmalar görülebileceğini ortaya koyuyor. Haritada siyah renk ile gösterilen “olağanüstü kurak” alanlar, Türkiye genelinde özellikle Ege, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’nun bazı bölgelerinde yoğunlaştı.

EGE VE İÇ ANADOLU’DA TEHLİKE SİNYALİ

Denizli’nin yanı sıra Afyonkarahisar, Isparta, Burdur ve Kütahya’nın da büyük bölümünün çok şiddetli ve olağanüstü kuraklıkla karşı karşıya olduğu belirlendi. İç Anadolu’nun önemli tarım merkezleri olan Konya, Karaman, Niğde ve Aksaray’da da benzer şekilde kuraklık seviyesinin tehlikeli boyutlara ulaştığı görüldü. Haritada, bu bölgeler kahverengi ve siyah tonlarla “çok şiddetli kurak” ve “olağanüstü kurak” kategorilerinde işaretlendi.

KURAKLIK TÜRKİYE’NİN GENELİNİ ETKİLİYOR

MGM’nin verilerine göre Türkiye’nin büyük bölümü son iki yılda yağış azlığı nedeniyle kuraklık tehdidi altında. Marmara ve Ege’nin geniş kesimleri “şiddetli” ve “çok şiddetli” kuraklık yaşarken, Güneydoğu Anadolu’nun önemli bir kısmı da aynı şekilde risk altında bulunuyor. Buna karşın yalnızca sınırlı bölgelerde yağışlar normal veya normalin üzerinde gerçekleşti.

TARIM VE SU KAYNAKLARI İÇİN KRİTİK UYARI

Uzmanlar, özellikle tarımsal üretimin yoğun olduğu Denizli, Afyonkarahisar ve Konya gibi illerde kuraklığın uzun vadeli etkilerinin su kaynaklarının azalması, tarımsal verim kayıpları ve ekonomik zararlarla kendini göstereceğini belirtiyor. Harita, gelecek dönemde su yönetimi, sulama planlamaları ve kuraklığa dayanıklı tarımsal stratejilerin önemini bir kez daha ortaya koyuyor.