BU FOTOĞRAFTA NE EKSİK?

Çal’ın Aşağıseyit Mahallesi’nde yüzyıllardan beri geleneksel olarak her yıl ağustos ayında düzenlenen Sudan Koyun Geçirme ve Çoban Bayramı, bu yıl susuzluk ve şap hastalığı nedeniyle yapılamadı. Kınalı koçlar, tamamen kuruyan Büyük Menderes’in yatağından sembolik olarak geçti.

Çal’ın Aşağıseyit Mahallesi’nde her yıl ağustos ayında düzenlenen 850 yıllık Sudan Koyun Geçirme ve Çoban Bayramı etkinliği, bu yıl susuzluk ve şap hastalığı nedeniyle yapılamadı. Çallılar, Büyük Menderes’teki susuzluğa, bozulan ekolojik dengeye ve telef olan canlılar için sembolik bir etkinlik düzenledi. Çal Yöresi Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Çallı Sanayici ve İş İnsanları Derneği ile Aşağıseyit Mahallesi Muhtarlığı’nın organizasyonu ile düzenlenen etkinlikte kınalı koçlar, kuruyan Büyük Menderes’in yatağından sembolik olarak geçti.

Büyük Menderes havzası tarımsal sulama nedeniyle suyun kesilmesi yüzünden tamamen kururken,  bölgede kelimenin tam anlamıyla doğa katliamı yaşanıyor. Her yıl Büyük Menderes’teki sudan koyunlarını yüzdürerek geçiren çobanlar, bu yıl kuraklık nedeniyle koyunlarını kuru dere yatağından geçirdiler. Çal’da asırlar boyu devam ettirilen “Sudan Koyun Geçirme” etkinliğinin 852.’si kuruyan nehir yatağında gerçekleştirildi. Etkinlikte, kuraklığa dikkati çekmek amacıyla Aşağıseyit Mahallesi'nde su olmayan Büyük Menderes Nehri yatağından 30 kadar koyun sembolik olarak geçirildi.

BU FOTOĞRAFTA NE EKSİK?

GELENEĞİN DEVAM ETMESİNİ İSTİYORUZ

Çal Yöresi Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Bülent Topuz, Büyük Menderes havzasında doğa katliamı olduğuna dikkat çekerek, susuzluk nedeniyle 850 yıllık geleneğin yapılamadığını belirtti. Sudan koyun geçirilecek bir Menderes kalmadığına işaret eden Topuz, “Kınalı koçlar, kuruyan nehir yatağından geçti ve bizler de burada doğa için, su için çağrıda bulunmaya çalıştık. Buradan yetkililere sesleniyoruz, kuruyan Büyük Menderes Nehri’ne sahip çıkılması lazım. Buranın susuz kalmasını kabul etmemiz mümkün değil. Bu geleneğin devam etmesini istiyoruz." ifadelerini kullandı.

BU FOTOĞRAFTA NE EKSİK?

“MENDERES SUSARSA , TOPRAK SUSAR, HAYAT SUSAR”

Çal Belediye Başkanı Ahmet Hakan, yüzyıllardır hayat verdiği topraklarda can çekişen Büyük Menderes’e dikkat çekmek için bir araya geldiklerini belirterek, “Atalarımızdan bize miras kalan Menderes’ten Koyun Geçirme Geleneği'ni bu kez farklı bir anlamla, kuruyan yatağında sembolik olarak gerçekleştirdik. Aşağışeyit Mahallemizde, suyu çekilmiş Menderes’in ortasında “Kınalı Koç'umuzu yürütürken aslında bir geleneği değil, binlerce yıllık bir çığlığı yaşattık. Bu çığlık, toprağın, doğanın ve gelecek nesillerin bize haykırdığı bir çağrıdır. Bugün burada yaptığımız şey yalnızca bir ritüeli sürdürmek değil, doğamızın yok oluşuna karşı durmaktır. Çünkü biliyoruz ki; eğer Menderes susarsa, toprak susar, hayat susar, geleneklerimiz susar” dedi.

Yüzyıllardır Anadolu’nun can damarı olan bu nehrin adım adım kurumaya terk edildiğini savunan Hakan, “Bizler, bu sessiz çığlığa kayıtsız kalmamak için bir aradayız. Bugün yaptığımız etkinlik, sadece geçmişe bir saygı değil; geleceğe bir sözdür. Biz bu geleneği yaşatırken, aynı zamanda çocuklarımıza, torunlarımıza yaşanabilir bir Çal, yaşanabilir bir doğa bırakmak için mücadele edeceğiz. Bu etkinliğe katılarak sesimize güç katan, geleneklerimize ve doğamıza sahip çıkan tüm hemşehrilerime, Çal Yöresi Derneği'ne, Çalsiad'a ve Aşağıseyit Muhtarlığımıza gönülden teşekkür ediyorum. Gelin, hep birlikte Büyük Menderes’in yeniden hayata dönmesi için el ele verelim” diye konuştu.

BU FOTOĞRAFTA NE EKSİK?