YÖRÜKLER 7 ASIRLIK GELENEĞİNİ YAŞATTI

Denizli'de Beyağaç Belediyesi'nce düzenlenen 7 asırlık Kartal Gölü ve Eren Günü etkinlikleri geniş bir katlımla gerçekleşti. Geceyi 2 bin 300 rakımlı Sanrıdas Dağı'nın zirvesindeki Kartal Gölü kenarında kurdukları çadırlarda geçiren Yörükler, yaylalardan kışlaklara göçü simgeleyen etkinlikte, Eren Dede türbesinde bereket ve sağlık için dua etti.

 

Denizli'nin Beyağaç ilçesindeki 2 bin 300 rakımlı Sandıras Dağı zirvesinde 7 asırdan bu yana yapılan Kartal Gölü ve Eren Günü etkinlikleri, bu yılda yoğun katılımla gerçekleştirildi. Beyağaç Belediyesinin ev sahipliğinde gerçekleşen geleneksel etkinlikler, Türkiye'nin farklı bölgelerinden gelen binlerce Yörük'ü bir araya getirdi. Dağın zirvesindeki Kartal Gölü etrafında kurdukları çadırlarda geceleyen Yörükler, geçmişte yaylalardan kışlaklara göçün başlayacağının ifadesi olarak yaşatılan geleneklerine göre patikalardan yürüyerek ulaştıkları Eren Dede türbesinde bereket ve sağlık için dua etti.

Sabah erken saatlerde yaklaşık 5 kilometrelik patika yoldan ilerleyerek Çiçek Baba zirvesindeki Eren Dede türbesine ulaşan Yörükler, burada bulunan 42 metre uzunluğunda, 4 metre genişliğindeki mezarın başında yapılan duaların ardından adaklar adadı. 7'den 70'e her yaş grubundan insanların yer aldığı etkinlikte, türbe ziyaretinin ardından aynı güzergâhtan geri dönülerek tekrar Kartal Gölü'nde buluşuldu.

Kartal Gölü kenarına çadır kurarak bu yıl ilk kez etkinlikte yerini alan Denizli'nin Güçlü Kadınları Platformu Yöneticisi Emine İlgeç, "Beyağaç Belediye Başkanımız Sezayi Pütün'ün davet üzerine Topuklu Yaylası'nda düzenlenen bu etkinliğe katıldık. Buraya hayran kaldık. Sabah erkenden kalkıp yürüyüşe katıldık. Başkanımız Sezayi Pütün'e asırlardır devam eden bu geleneği sürdürdüğü ve bizleri bu güzel toplulukla bir araya getirdiği için teşekkür ederim" dedi.

"BU ETKİNLİĞİN ASIRLAR SONRA DA DEVAM ETMESİNİ DİLİYORUM"

Kartal Gölü ve Eren Günü etkinliklerine katılımın bu yıl geçen yıllara göre çok yüksek olduğuna işaret eden Beyağaç Belediye Başkanı Sezayi Pütün de, "Bu etkinliğimiz uzun zamanlardan beri devam eden, yaklaşık 700-800 yıldır süregelen bir etkinliğimiz. Bu yıl da Kartal Gölü'nün çevresinde toplandık. Sabahın ilk ışıklarıyla beraber, 1 saat yürüyerek Eren Dede türbesine ulaşıyoruz. Mezarın etrafında dolaştırılan hayvanlar, daha sonra adak olarak kesiliyor. Burada eş dostla yenilen yemeklerin arta kalanları götürülüp, konu komşuya dağıtılıyor. İstesek bu iki nokta arasına yol yaparız ama yüzyıllardır devam eden geleneğin yaşatılması için her şeyi doğal haliyle koruyoruz. Atalarımız her yıl ağustos ayının son günlerinde Eren Dede'nin mezarı başına gelerek, dua ederlermiş. Mezarın etrafında 3, 5 ve 7 tur atılarak dua edilmesi, adaklar adanması geleneğimizi yaşatmaya gayret ediyoruz. Bu geleneği bizden sonra gelecek nesillere de aktarmak istiyoruz. Biz atalarımızdan böyle gördük, gelecek nesillere de aynı şekilde aktaracağız inşallah. Atalarımız ulaşım araçları olmadığı için Köyceğiz ve Beyağaç'tan buraya konaklayarak birkaç günde ulaşabilirlermiş" dedi.

"YIL BOYUNCA BEREKET VE SAĞLIK GETİRECEĞİNE İNANILIYOR"

Yüzyıllardır yaşatılan etkinlik hakkında bilgiler veren Başkan Pütün, "Burada bazı vatandaşlarımız poşetlere toprak almaya taş almaya çalışıyor. Aldıkları toprağı, kendi arazilerinin içine karıştıracaklar. Taşları da buğday ambarlarının içlerine koyacaklar. Buradan alınan toprağın arazilere bereket getireceği, ambara koydukları taşların da kazancın bereketinin artacağına inanılır. Zirvedeki mezarın başında dileklerinin kabul olması, sağlıklı ve bir hayat yaşanması için dualar edilip, kurbanlar kesiliyor. Buraya gelen insanlar, burada yaptıkları ritüelin yıl boyunca kendilerine bereket, sağlık ve mutluluk getirdiğine inanıyor. İnşallah bundan 700 yıl sonra da bu etkinlik yapılır" diye konuştu.

Her yıl olduğu gibi bu yıl da Kartal Gölü kenarına çadır kurarak etkinlikte yerini alan Ahmet Akakça ise, "Geleneksel bir Eren şenliği için her sene geldiğim gibi yine geldim. Horasan erenlerinden, Allah dostu bir zatın burada metfun olduğunu öğrendik. Yörük gelenekleri açısından buranın büyük bir önemi var. Yazın bitmesi, yaylalardan kışlaklara doğru göçün başlamasını temsilen burada Allah'a dualar ediliyor ve adaklar adanıyor. Bu etkinlikler, göçün başlayacağının bir ifadesi olarak yüzyıllardır yaşatılmış" şeklinde konuştu.