KAYAK MERKEZİNİ GERİ VERMEZSENİZ OLACAKLARIN SORUMLUSU BEN DEĞİLİM!

Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, CHP Pamukkale İlçe Başkanlığının 5. Olağan kongresinde yaptığı konuşmada, şehir ve ülke gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. İncilipınar'daki Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen kongrede Çavuşoğlu, CHP'de Özgür Özel'le başlayan değişim süreci ve partiye kayyum atamaları ile Kayak Merkezi'nin Büyükşehir Belediyesinden alınmasına ilişkin önemli açıklamalar yaptı.

DEĞİŞİM SÜRECİNE DİKKAT ÇEKTİ

Çavuşoğlu, sosyal demokrat belediyecilik anlayışının kazanma sürecini anlatarak başladığı konuşmasında, "CHP'de yaşanan o değişim sürecine geri dönüp hep beraber hatırlamamız gerekiyor. O değişim sürecinin içerisinde Denizli örgütünün almış olduğu tavrın ne kadar önemli olduğunun bugün bir kez daha net bir şekilde farkını görebiliyoruz. O günün şartlarında il başkanlığımızın öncülüğünde 19 ilçe başkanımız, 14 kurultay delegemiz, kadın kolları, gençlik kolları tüm örgütleriyle birlikte o değişim sürecinde aktif rol almaları hemen akabinde sadece Denizli’de değil aynı zamanda Türkiye’nin birçok ilindeki o değişim örgütlenmesinde aktif rol almaları ve hep beraber yaşadığımız o değişim kurultayı sonucunda da bugün gerçekten Türkiye’nin birinci partisi olmasını sağlayan ve her ankette birinci parti olmasını sürdüren ve açık ara bir halde Türkiye’nin iktidarına giden bir CHP yaratılmasında o kurultayın akabinde genel başkan olan Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel'in liderliğinde bugün bu güzel noktalara gelmiş bulunmaktayız." dedi.

KAYYUMA TALİP OLAN PARTİNİN LANETLİ İNSANLARI OLARAK TARİHE GEÇER

Tabii o sürecin sonunda mevcut iktidarın beklediğinin ötesinde bambaşka bir CHP yaratıp bugün ülkenin yüzde 65'inden fazlasının CHP'li belediyeler tarafından yönetildiğine işaret eden Çavuşoğlu, "Bu arkadaşlarımızın birlikte başardıkları organizasyon ve şehrin bu anlamda dizayn edilmesinde kısa bir süre de olsa Parti Meclisi görevi esnasında gördüm ki Türkiye’nin birçok ilinden farklı bir noktaya gelmiş bir Denizli örgütü ile karşı karşıyayız. Her anlamda birlikte yol yürüyebilen teşkilatla bugün gerçekten iyi bir noktaya gelmiş bulunmaktayız. Bütün bunların sonucunda mevcut iktidarın hoşuna gitmeyen bir sürecin sonucu ile karşılaşmaktayız. Kendisine uygun aparatlarıyla mevcut iktidar başta İstanbul Büyükşehir Belediye başkanımız aynı zamanda Türkiye Belediyeler Birliği başkanı aynı zamanda da 15,5 milyon seçmenin iradesiyle cumhurbaşkanı adayımız olan Ekrem İmamoğlu'na yaptıkları ve aynı zamanda Antalya'sından Adana'sına ve ilçe belediye başkanlarına yaptıklarını da hep beraber yaşayıp görüyoruz. Kendine uygun aparatlarla bu ülkeyi dizayn etmeye çalışanların bilmesini istediğimiz bir şey var ki ne kadar çok bu konuda çaba sarf ederseniz sarf edin günün doğumu yakın olduğunun da herkes tarafından bilinmesi gerekiyor. İktidar elinde bulunan imkanlarıyla her koşulda ve her aşamada bizleri durdurmak için bir çaba içerisinde. Böyle bir çaba içerisine giren iktidara karşı sokakta birbirine güven duyabileceği, sırtını dayabileceğimiz arkadaşların olması bizlerin çalışma azmini her geçen gün daha da artırıyor. Ülkemizin birçok noktasında operasyona çekerek belediye başkanlarımızı durdurmaya çalışanlar, aynı şekilde partimize yarın itibarıyla görülecek olan davada kayyum atamaya çalışanlar İstanbul’a kayyum atananlar, bu konuda da hevesli olup apronda bekleyenler bilsinler ki bu CHP rüzgârının karşısında ne içimizdeki hainler ne dışımızdaki düşmanlar bundan asla ve asla prim yapamayacaklar, tarihin çöplüğünde yok olmaya mahkumdurlar. Buradan yarın görülecek davanın sonucunda ola ki çıkacak bir butlan kararının akabinde o koltuğa kim talip olmaya kalkarsa kalksın ne insanların ahlaki vicdanlarında ne toplumun vicdanında ne de bu partinin siyasi vicdanında ne de sokakta karşılık bulamayacak, bu partinin lanetli insanları olarak tarihe geçeceklerinin de bilinmesini istiyorum. Bizler iktidarın her türlü baskısına ve zulmüne rağmen dimdik ayakta durduk ve durmaya devam edeceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın. Onlarca suç duyurumuz beklemekte. Biz yılmadık bunlarla mücadele etmeye devam edeceğiz." dedi.

Hep beraber bu şehrin kaynaklarını en güzel şekilde kullanmaya devam edeceklerini vurgulayan Çavuşoğlu, "Çünkü biz biliyoruz ki bize emanet edilen her kuruşta bu şehirde yaşayan 1 milyon 50 bin kişinin, insanımızın, yetimin, garibin, fakirin fukaranın hakkı olduğunu biz biliyoruz. Ve bunu da bu şekilde savunmaya ve mücadele etmeye de devam edeceğiz." diye konuştu.

TEKEYE YEDİRMEM ORAYI

Çavuşoğlu, Kayak Merkezinin tahsisinin iptali ile ilgili şunları söyledi: "En son baktılar ki biz işi o kadar ahlaklı yapıyoruz ki artık yapacak bir şey bulamadılar, en son kayak merkezinin tahsisini iptal ettiler. Herhalde en son baktılar olmayacak, teke aç kaldı tekeye süt verelim diye yaptılar bu işi muhtemelen. Ama öyle kolay değil bu iş. Ben tekeye yedirmem orayı. Dün söyledim yanlış anlaşılmış bugün altını çizerek bir kez daha söylüyorum Denizli Büyükşehir‘in gayrimenkullerinde tahsisi olmadan ya da süresi dolup da diğer kamu kurumlarının kullandığı mülkiyetlerim varsa, menkullerim gayrimenkullerim varsa yarın itibarıyla hepsine yazımı yazıyorum. Ya bu Kayak Merkezini geri Denizli Büyükşehir Belediyesine tahsis ederler ya da hepsine güle güle derim. Biz onların bildiği siyasetçilerden, biz onların bildiği başkanlardan değiliz. Biz bir tokatla yılacak adam değiliz. Birinci tokattan sonra öbür yanağını çevirip ikinciyi de vurun diyeceklerden hiç değiliz. Çünkü biz çiğ yemedik, karnımız ağrımıyor. Ne boğazımızdan haram geçer ne de bu şehrin bir lirasını da kimseye yedirmem. Onun için de ya bu Kayak Merkezinin tahsisini geriye getirecekler Denizli Büyükşehir Belediyesi verecekler ya da bu saatten sonra olacakların sorumlusu ben değilim. Bak neler yapıyorlar? Tahsis istiyoruz vermiyorlar, yer istiyoruz vermiyorlar, aktarma merkezi yapacağız vermiyorlar Spor Toto denilen kuruluş ben gelinceye kadar şakır şakır paraları ödemiş. Ben geldim 50 milyon lira ödemeyi yapmıyorlar. EDS denilen sistem var, orada birikmiş 100 milyon liramız var vermiyorlar. Bunun gibi onlarca daha. Biz bu şehrin kaynaklarını doğru yönetiyoruz. Allah'a şükür bizim hiçbirine de ihtiyacımız yok."