DERS KİTAPLARI DEĞİŞECEK

Türk Tarihi’nin önemli zaferlerinden biri olan Miryokefalon Savaşı’nın 849’ncu yıl dönümü çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Çivril’deki Kufi Vadisi’nde gerçekleşen savaşa dair araştırmacılar ve gönüllülerin çalışmaları, savaş hakkında yeni bulgular ve akademik çalışmalar ortaya çıkardı.

İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Muharrem Kesik, Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden Prof. Dr. Murat Keçiş, Dumlupınar Üniversitesi’nden Prof. Dr. Altay Tayfun Özcan, Pamukkale Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hasan Kara, Prof. Dr. Tülay Metin, Doç. Dr. İbrahim Balık, yazar Münir Sayhan ve araştırmacı yazar Hasan Gümüş bugün Denizli Gazeteciler Cemiyeti’nde Miryokefalon Savaşı’na ilişkin açıklamalarda bulundu.

Denizli Büyükşehir Belediyesi ve Çivril Belediyesi işbirliğinde gerçekleştirilen kutlama programı kapsamındaki basın toplantısında savaş Türk tarihinin en önemli zaferlerinden birisi olarak nitelendirildi. Açıklamada; “Bundan 849 yıl önce Bizans İmparatoru Manuel Komnenos ile Türkiye Selçuklu sultanı II. Kılıç Arslan, 17 Eylül 1176 tarihinde Çivril ilçemiz sınırları içerisindeki Kufi Vadisinde karşı karşıya geldi. Bu savaşta bölge Türkmenlerinin üstün gayretleri ve II. Kılıç Arslan’ın dahiyane stratejileri ile Bizans ordusu büyük oranda imha edildi. 26 Ağustos 1071 tarihinde kazanılan Malazgirt Zaferinden yaklaşık 100 yıl sonra elde edilen bu ikinci büyük zafer ile Anadolu tarihinin seyri değişmiştir. Malazgirt Zaferi ile başlayan Selçuklu Türklerinin Anadolu’yu vatanlaştırma süreci, Miryokefalon Zaferi ile nihayete ermiş ve Anadolu toprakları Türkün ebedi vatanı haline gelmiştir” denildi.     

FARKLI YÖNÜ İLE ELE ALINDI

Akademisyenler büyük zaferin bugüne kadar Türkiye gündemine farklı yönüyle geldiğini hatırlatarak;O da bu savaşın yerinin neresi olduğu… Nerede ise yüz yıldır devam eden bu tartışma zaman zaman güncel politik yaklaşımlar ya da yerel algılar sebebiyle tam bir karmaşa ve kaosa dönüşmüştür. Artık bu konudaki gayr-ı ilmi söylem ve tutumların bir kenara konulması, konunun tamamen tarih biliminin kendi metodolojisi çerçevesinde değerlendirilip incelenmesinin vakti gelmiştir.

Miryokefalon Savaş alanı olarak öngörülen yerlerden birisi olan Çivril Kufi Vadisi ile ilgili görüşler uzun süreden beri akademik düzeyde konuşulmaya ve tartışılmaya başlanmıştır. Konu ile yapılan her çalışma çok kıymetlidir ve tarihimizin en önemli askeri başarılarından birisi olan Miryokefalon Zaferinin doğru anlaşılabilmesi için büyük katkı sağlamaktadır. Nitekim bizler, dönemin kaynakları üzerinde yaptığımız çalışmalar ve değerlendirmeler neticesinde Manuel Komnenos ile II. Kılıç Arslan arasındaki bu büyük savaşın Çivril Kufi Vadisinde olduğu kanaatine ulaşmış bulunuyoruz. Nitekim bu konudaki bilimsel yayınlarımız ile de bunu ortaya koymuş durumdayız. Honaz’dan hareket eden Bizans ordusu Kaklık’tan itibaren bölge Türkmenlerinin yoğun baskısı altında ilerleyişine devam etmiş ve Subleon (Çivril-Gümüşsu) kalesine varmıştır. Burada gerekli lojistik desteği temin eden Manuel Komnenos, en kestirme ve ulaşımı en uygun yer olan Kufi Vadisini takip ederek Sandıklı’ya varmak ve buradan da Akşehir yolu ile Konya’ya ulaşmak niyeti ile hareket etmiştir. İmparatorun yol güzergahını önceden kestiren II. Kılıç Arslan, Kufi Vadisinin topoğrafik yapısını çok iyi değerlendirmiş, uyguladığı pusu taktiği ile Bizans ordusunu ağır bir mağlubiyete uğratmıştır. Bu zafer ile Anadolu’nun yaklaşık yüz yıldan beridir devam eden vatanlaşma süreci tamamlanmış ve bu toprakların ebedi Türk yurdu olduğu teyit edilmiştir” ifadelerine yer verildi.

ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR YAPILMALI

Miryokefalon Savaşı üzerine çalışmalar yapan akademisyenler, bu güne kadar elde edilen bulgularla ders kitaplarındaki bilgilerin yenilenmesi gerektiğini kaydederek, bu yöndeki girişimleri hakkında bilgi verdi. Bazı üniversitelerde bilgilerin güncellendiğini, tüm okullarda yeni bilgiler ışığında zaferin anlatılması gerektiğini kaydeden akademisyenler bu amaçla girişimlerde bulunduklarını kaydettiler.

Miryokefalon Savaşı’na dair yapılan çalışmaların devamında arkeolojik çalışmalar gelmesi gerektiğini de kaydeden akademisyenler bölgede mutlak kazı çalışması yapılması gerektiğini ifade etti.