İFADE İDDİALARI GERÇEK DIŞI
Merkezefendi’de belediye başkan yardımcısı ve belediye personelinin polise ifade verdiği yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyleyen Başkan Doğan, bir meclis üyesinin müfettişlere verdiği şikayet dilekçesi üzerine muhakkik atandığını açıkladı.

Merkezefendi Belediye Meclisi’nin 2025 yılı Ekim ayı toplantısı birinci birleşimi, Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan başkanlığında gerçekleştirildi. Gündeme geçmeden önce başkan yardımcısı ve bazı belediye personelinin ifadeye çağırıldığı yönündeki iddiaları gündeme getiren Doğan, neler yaşandığını anlattı.
Ortaya atılan iddiaların kendisini yıpratmaya yönelik olduğunun altını çizen Doğan, doğru işleri yapmaya devam edeceklerini vurguladı. Bu iddiaların çalışmalarını etkilemediğini ama insanların merak ettiğini dile getiren Doğan, “Şehirde bir aydır Büyükşehir, Merkezefendi, Pamukkale, Bozkurt, Babadağ, bunların hepsi parti fark etmek sizin her ilçede mülkiye müfettişi var. Hatta kaymakamlık, ilçe emniyet, diğer kurumlarda da mülkiye müfettişi var. Biz belediyeler her yıl Sayıştay tarafından denetleniriz. Ama 5 yılda bir de Mülkiye müfettişlerinin rutin denetimleri olur. Şimdi bu rutin bir denetim” dedi.
MECLİS ÜYESİ ŞİKÂYET ETMİŞ
Mülkiye müfettişinin verdiği raporu okuyan Doğan, “Merkezefendi Belediye Meclis Üyesi tarafından verilen şikâyet dilekçesi üzerine Denizli Valiliği’nden konuyla alakalı uzman teknik elemanlarca dilekçede belirtilen hususlar tek tek ayrıntılı şekilde incelenmiş, incelenecek gibi de bize bir rapor verildi. Yani, öyle bir haber yapılmış ki sanki mülkiye müfettişi bizim burada bir şey bulmuş, biz sıkıntıdayız. Mülkiye müfettişi bize raporunu verdi. Mülkiye müfettişinin bize verdiği rapordan, bunu paylaşabiliriz, zaten sitemizde yayınlıyoruz galiba, hiçbir problem yok. Ama bu bir meclis üyesi arkadaşımızın verdiği şikâyet dilekçesi işleme alınmış. Normal. Niye normal? Türkiye’de şu anda her şey normal mi? Konjonktür normal mi? Siyaset normal mi? Hukuk, adalet normal mi işliyor mu? Bürokratların üzerinde, kaymakamların üzerinde, müfettişlerin üzerinde, valilerin üzerinde öyle bir baskı var ki biz bunu hissediyoruz. Benim bir kurumla işim oluyor, geçen dönem bile ben bunu yaşamamıştım ve hep bunu söylerdim, teşekkür ederdim. Çünkü yeni belediye başkanı olmama rağmen bütün kurumlarda çok güzel işler yapardık. Bu dönem herkes bir korku içinde, bir baskı içinde. Yani, bu verilen dilekçeyi de mecburen işleme almış, ona da saygı duyuyorum” ifadelerini kullandı.
EMNİYET İFADESİ OLMADI
Emniyet’e ifadenin olmadığının altını çizen Doğan, “İşte 5 müdürlüğümüz ve ilgili başkan yardımcılarımız, bu anlamda emniyet filan yok. Buradan şehirden bir muhakkik atanıyor. Biz bunu geçen sene de yaşadık. Geçen sene de şikayet ettiler bizi, hiçbir şey olmadı. Muhakkik atanıyor, burada cevap veriyorsun. Sonrasında tekrardan rapor olumsuz geliyorsa valiye gidiyor, İçişleri Bakanlığı... Böyle uzun bir süreç. Şu da var, bir şey de olabilir. Her muhakkik atanması ya da her soruşturma açılması ya da her yargılanma bir kişinin, kendim avukatım, burada avukat arkadaşlarım var, insanın suçlu olduğu ya da yargılananın suçlu olduğu anlamına gelmez. Bu anlamda biz de çıkar, hesabını veririz” diye konuştu.
AMAÇ BU ŞEHİR DEĞİL
Bu dönemde, Ekrem İmamoğlu’nun alındığı günden itibaren CHP’li belediyelere yapılan hem medyasal algı hem hukukun çok kötü bir şekilde bir baskı aracı olarak belediyelere kullanılmasına alışık olduklarını vurgulayan Doğan, “Bir şeyimiz yok ama biz büyük bir belediyeyiz, gözde bir belediyeyiz, sevilen bir belediyeyiz, göz önünde bir belediyeyiz. Buna da hazırlıktayız. Bunda hiçbir şey yok. Bunun cevabını veririz. Yargı nasıl işler? Muhakkik onu yapar, bunu yapar, o süreç içinde belli olur. Fakat bu şekilde bir algı yaratılmasının ve yalan haber yapılmasının, kamuoyunun yanıltılmasının ben habercilik olduğunu düşünmüyorum.
Buradaki amaç ve baktığımızda o bir meclis üyesi arkadaşımızın verdiği şikayet dilekçesindeki şikayetlere baktığımızda, amacın şehir olmadığını, amacın şehir için, şehrin düzeni için bir şey olmadığını, sadece Merkezefendi’de bir karışıklık var gibi yansıtmak istediğini, çalışma arkadaşlarımızın arasında bir huzursuzluk yaratmak istediğini, ben yazılan şikayet dilekçesinden zaten çok net ve ayrıntılı bir şekilde anladığımı da ifade etmek istiyorum. Biz arkadaşlarımızla birlikte, sizlerle birlikte bu şehrin hemen hemen üçte birini birlikte yönetiyoruz. 350 bin nüfusumuz var. Tabii ki de doğru yapmaya çalışıyoruz, en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Arkadaşların yanıldığı zaman, hata yaptığı zaman olabilir. Bunu tekrar anlatırız, bunun hesabını veririz, anlatmaya gayret ederiz. Ama şunu belirtmek istiyorum ki, bu şekilde çalışma arkadaşlarım, ben alışığım, ben siyasetçiyim, ben her şeyi gösteririm. Ama bu şekilde Şeniz Doğan’ı vurmak isteyerek çalışma arkadaşlarıma yapılan bu itibarsızlaştırma operasyonunu asla kabul etmediğimi bir kez daha ifade etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
ÖNCE YANLIŞ YAPTIĞI İŞİN HESABINI VERECEK
İmar ve ruhsat gibi belediyenin yaptığı bazı işlemlerden dolayı bir meclis üyesinin dilekçe verdiğinin altını çizen Doğan, “Hani belediyecilik, imar. İmar, gerçekten belediyeciliğin gövde işlerinden bir tanesidir. İmarla ilgili bir sürü, bir sürü, bir sürü madde var. Dün de bizim elimize bir karar geldi. Bazı medya organları da bu kararı paylaştı. O kararda diyor ki, o bir meclis üyesi arkadaşımızın mensubu olduğu partinin geçen dönem Büyükşehir Belediye başkanının yapmış olduğu yaklaşık 370 dönümlük yer satılmıştı. Orada usulde, satışta yanlışlık oldu, dedi. Bu büyük bir şey, bu büyük bir mağduriyet ve demiş ki kararda, 5 binlik planı Büyükşehir, binlik planı da ilçe belediyesi yapar, dedi. Usulden bozdu. Çünkü o bir bizi şikayet eden bir meclis üyesi arkadaşımızın şikayet dilekçesinde imarla ilgili olan projeler, ruhsatlar, iskanlar, bunun adı her neyse, üçte biri o bölgeyle ilgili. Yani geçmiş dönem Büyükşehir Belediye başkanının sattığı o Çakmak’taki büyük sitelerin, büyük evlerin yapıldığı yerle ilgili ne varsa oraları şikayet etmiş. Ama her ne hikmetse bizi şikâyet ediyorlar, kendileri bir satışı dahi beceremiyorlar, işte burada. Hani ben bu işleri yapıyorum, burada karışık işler var, bilmem ne kamu zararı var ya… Buradaki olay çok büyük. Eğer bu binlik plan işi çözülmezse, orada yer alan, orada inşaata başlayan müteahhitlerin hepsi büyükşehir belediyesine çok ağır tazminatlar açar ve bunun altından kalkılması zor. Önce herkes; bir yaptığı işi alelacele yangından mal kaçıracağız, onu satacağız, bunu satacağız, bunu ayarlayacağız, elimiz ayağımız dolaştı derken yanlış yaptığı işin önce bir hesabını verecek, bizi şikayet etmeden önce” diye konuştu.