DAR GELİRLİYE AYRILAN ARSALAR SATILAMAZ

Mimarlar Odası Denizli Şube Başkanı Özlem Durdu Kabel, Çakmak Mahallesi’nde dar gelirlilere konut yapılması için ayrılan 370 bin metrekare arsanın parsellere ayrılarak Osman Zolan döneminde satılmasına karşı açılan davada mahkemenin verdiği kararı değerlendirdi. Mahkemenin iptal kararı ile tüm sürecin başa döndüğünü belirten Kabel, “Bu karar, teknik açıdan süreci başa çevirmekten öteye gitmese de asıl mesele dar gelirliye ayrılan parsellerin satışa çıkarılmasıdır” dedi.

Dönemin CHP’li Belediye Başkanı Ali Marım tarafından dar gelirlilere konut yapılması amacıyla satın alınan, Ak Partili Osman Zolan’ın başkan olduğu dönemde Denizli Büyükşehir Belediyesi tarafından alınan kararla 33 parsele ayrılarak satılan Çakmak Mahallesi’nde bulunan 370 bin metrekare aranın satışıyla ilgili Denizli 2. İdare Mahkemesi’nin verdiği usulden bozma kararı ile ilgili tartışmaya Mimarlar Odası Denizli Şube Başkanı Özlem Durdu Kabel de katıldı.

Söz konusu arsa ile ilgili meclis kararı ve satış sürecinde itirazlarını dile getiren, mahkemeye iptal için başvuran Mimarlar Odası Denizli Şube Başkanı Özlem Durdu Kabel, kararın süreci teknik açıdan başa çevirdiğini, asıl meselenin dar gelirliye ayrılan parsellerin satışa çıkarılması olduğunu söyledi.

BAŞVURUMUZ REDDEDİLDİ

Oda olarak yargıya başvurduklarını ancak ehliyetsizlik gerekçesiyle açtıkları davanın reddedildiğini belirten Kabel, “654 ada 1 parselde, dar gelirli yurttaşlar için sosyal konut alanı olarak tahsis edilmiş parsellerin satışına yönelik imar planı değişikliğine Mimarlar Odası olarak itiraz etmiş, ancak davalarımız ehliyetsizlik gerekçesiyle reddedilmişti. Daha sonra vatandaşların açtığı davalar sonucunda mahkeme, plan hiyerarşisine uyulmadığı gerekçesiyle söz konusu plan tadilatını iptal etmiştir.  Bu karar, teknik açıdan süreci başa çevirmekten öteye gitmese de asıl mesele dar gelirliye ayrılan parsellerin satışa çıkarılmasıdır” açıklamasını yaptı.

DAR GELİRLİYE AYRILAN PARSELLER SATILAMAZ

Kabel, kamu yararı ve şehircilik ilkeleri gereği bu alanların hiçbir koşulda ticari satışa konu edilmemesi gerektiğini vurgulayarak, “Dün söylediğimiz gibi bugünde tekrar ediyoruz.  Kentin geleceğini ilgilendiren kararlarda meslek odalarının görüş ve itirazlarının dikkate alınması, kamu yararının korunması ve olası mağduriyetlerin önlenmesi için hayati önem taşımaktadır” dedi.

İMAR KAOSUNDA NELER YAŞANDI?

Çakmak’taki imar kaosunun geçmişi 27 yıl öncesine dayanıyor. Dönemin CHP’li Denizli Belediye Başkanı Ali Marım, dar gelirlilere konut yapılması amacıyla Milli Emlak Müdürlüğü’ne ait olan 2 milyon metrekarelik arsayı satın aldı. Yapılan protokol gereği Milli Emlak Müdürlüğü arsayı sadece dar gelirliler için konut inşa edilmek amacıyla satmasına rağmen, tapuya bir şerh düşmedi. Alanın bir kısmında dar gelirliler için Umut konutları yapıldı. Kalan 450 bin metrekarelik kısmı ise uzun süre boş kaldı, proje bekledi.

Kovid19 salgını döneminde AKP’li Osman Zolan’ın başkanı olduğu Denizli Büyükşehir Belediyesi, meclis kararıyla arsanın 370 bin metrekarelik bölümünü 33 parsele ayırdı. Meclis bu alan için 1/25000 ve 1/5000 planları hazırlayarak onadı. Arsaların 5 kat olan kat yoğunluğu 15 kata çıkarıldı. Dönemin meclis kararına CHP ve İYİ Partili meclis üyeleri 19 ret oyu vermesine rağmen 38 Ak Parti ve MHP kabul oyu verdi. 10 bin metrekareden az olmayan parseller süreç içinde ihaleye çıkarılarak satıldı.

Mimarlar Odası, alanın dar gelirli vatandaşlara konut yapılması amacıyla ayrıldığını bu nedenle satılamayacağını savunarak yargıya gitti. Yerel mahkeme Mimarlar Odası’nın itirazını dosyanın tarafı olmadığı gerekçesiyle reddetti. Üst mahkemeler de yerel mahkemenin kararına uydu. Ancak plan değişikliğine karşı dava açan 3 vatandaş daha oldu. Parsel sahibi vatandaşların açtıkları davanın 2’si geçtiğimiz günlerde sonuçlandı. Mahkeme büyükşehir belediyesinin yaptığı plan değişikliğinin ardından, ilgili ilçe belediye meclisinin de bir yıl içinde 1/1000 ölçekli imar planı hazırlayıp onaması gerektiğini gerekçe göstererek değişikliği usulden bozdu. Mahkeme kararından sonra; plan değişiklikleri, satış kararı, ihale süreçleri büyük tartışmalara neden olan alan yeniden ‘plansız alan’ haline geldi. Süreçte başa dönülmüş oldu.