9 AYDA 290 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ!
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) tarafından yayımlanan rapora göre, 2025 yılının ilk 9 ayında 290 kadın, erkekler tarafından cinayete kurban gitti. Kadınlar en çok ateşli silahlarla öldürülürken, cinayetlerin yüzde 63.5’i kadınların evlerinde gerçekleşti.

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF), “2025 Yılı İlk 9 Ayında Kadın Cinayetleri” ile “Eylül 2025 Kadın Cinayetleri” araştırmasını yayımladı. Rapora göre, 1 Eylül - 30 Eylül 2025 tarihleri arasında 27 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Öldürülen kadınların 27'sinin "kadın cinayeti" olduğu belirtilirken 7'sinin "şüpheli ölüm" olduğuna dikkat çekildi.
Eylül ayına ilişkin rapora göre, cinayete kurban giden kadınların medeni durumlarına bakıldığında, 10’unun evli, 8’inin bekar, 2’sinin boşanmış olduğu tespit edilirken, katledilen kadınlardan 19-35 yaş aralığındakilerin yüzde 48 ile en yüksek orana sahip olduğu görüldü. Bu dönemde 4 kadın boşandığı veya boşanma aşamasında olduğu erkek tarafından öldürülürken, 1 kadın birlikte olduğu erkek tarafından, 3 kadın ayrılmak istediği erkek, 1 kadın tanıdığı bir erkek tarafından katledildi.
Öldürülme yöntemleri incelendiğinde, en yaygın yöntemin ateşli silahlar olduğu görüldü. Cinayetlerin 13’ünde ateşli silah kullanılırken, 6 kadın kesici aletlerle, 2 kadın darp edilerek ve 1 kadın boğularak öldürüldü. Cinayetlerin gerçekleştiği mekanlara bakıldığında, 17 kadın yaşadığı alanda, 5 kadın kamusal alanlarda, 1 kadın ormanlık alanlarda ve 2 kadın işyerinde öldürüldü.
9 AYDA 290 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ
TKDF’nın araştırmasına göre, 2025 yılının ilk 9 ayında 290 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Rapora göre, 1 Ocak - 30 Eylül 2025 tarihleri arasındaki kadın ölümlerinden 219’u cinayet ve 71’i şüpheli ölüm olarak kayıtlara geçti. Yılın 9 ayında öldürülen kadınların 125'inin evli, 73'ünün bekar, 27'sinin boşanmış, 8'inin dini nikahlı olduğu belirtilirken, 57’sini medeni durumunun bilinmediği kaydedildi.
Yılın ilk 9 ayında öldürülen kadınların yaş dağılımı itibarıyla yüzde 45’inin 19-35 yaş aralığında, yüzde 21’inin 36-45 yaş aralığında, yüzde 14’ünün 46-60 yaş aralığında olduğu görülürken kadınların en çok ateşli silahlarla öldürüldüğü vurgulandı. Kadınların yüzde 63.5’inin evlerinde katledildiği bilgisine yer verilen raporda 290 kadından 184’ünün kendi evinde, yaşadığı alanda, 47’sinin kamusal alanda, 12’sinin işyerinde, 20’sinin ormanlık alanda, 7’sinin deniz, göl kenarında öldürüldüğü bilgisine yer verildi.
Rapora göre 2025'in ilk 9 ayında öldürülen kadınların, 147’sinin ateşli silahla, 56’sının kesici aletle, 14’ünün ise boğularak, 9’unun yüksekten düşme, 9’unun asıl halde bulunma, 10’unun darp şeklinde yaşamını yitirdiği aktarıldı. Katillerin kadınlarla bağlantısına yer verilen rapora, 108 kadının aile içinden erkekler tarafından, 41 kadının boşandığı veya boşanma aşamasında olduğu erkek tarafından, 18 kadının ayrılmak istediği erkek tarafından, 29 kadının birlikte yaşadığı erkek tarafından, 12 kadının tanıdığı bir erkek tarafından, 71 kadının ise "şüpheli" şekilde öldürüldüğü bilgisi yer aldı.
Cinayetlerin görüldüğü şehirlere yer verilen raporda bunların 43'ünün İstanbul'da, 17'sinin Diyarbakır'da, 12'sinin Adana'da, 13'ünün İzmir'de, 11'inin Antalya'da yaşandığı vurgulandı.
CHP MİLLETVEKİLİ KARACA
CHP Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, en son Keziban Pars cianyetine dikkat çektiği paylaşımında, “Memleketim Denizli’den bir haber: "Bir koca karısını öldürdü, ardından intihar etti." Bir kadın daha erkek cinayetinin mağduru oldu, yaşamı eşi tarafından sona erdirildi. Keziban Pars'ın faili bir ay önce evlendiği Tunay Acar... Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu raporu ortada. Bu tabloya ne yazık ki eşi tarafından öldürülen bir kadın cinayeti daha eklendi. Yaşanan şiddet döngüsü bu toplumun yüzleşmek zorunda olduğu en temel sorunların başında geliyor. Kadın cinayetleri münferit değil politik... Yer, zaman, medeni durum fark etmeksizin kadınlar eşlerinin, eski eşlerinin, sevgililerinin, erkek faillerinin hedefi oluyor. Kadına yönelik şiddet ve cinayet vakalarının önlenmesi için zihniyet dönüşümünden söz edenlere bir kez daha hatırlatmak, bu döngüyü sonlandırmak sorumluluğumuz.” ifadelerine yer verdi.