İNŞAAT GİRDİ MALİYETLERİNDE TARİHİ ZİRVE
Konut piyasasında gözlenen hareketlilik ve devletin 500 bin sosyal konut projesi hazırlıkları, temel inşaat malzemelerine gelen sert zamlarla gölgeleniyor. İnşaat sektörünün ana girdilerinden olan demir, çimento ve beton fiyatlarında rekor artışlar yaşanırken, müteahhitler bu yükselişlerin ekonomik gerekçelerle açıklanamayacağını ve sektörü olumsuz etkileyeceğini belirtiyor. Demirin ton fiyatının 30 bin TL seviyesini aşması, sektörde endişeye neden oldu.
Güncellenme : 09 Kasım 2025 10:19 /
Yayınlanma: 09 Kasım 2025 10:19
Sektör temsilcileri, döviz kurlarında kayda değer bir hareketlilik ve ham madde maliyetlerinde önemli bir artış yaşanmamasına rağmen temel inşaat malzemelerine peş peşe gelen zamların, piyasa canlanınca ortaya çıkan yapay maliyet artışları olduğunu iddia ediyor. Müteahhitler, bu yükselişlerin üretim maliyetlerini artırarak yeni konut fiyatlarına doğrudan yansıyacağı ve sektörde yavaşlamaya neden olacağı uyarısında bulunuyor.
DEMİR FİYATLARINDA REKOR ARTIŞ
İnşaat sektörünün temel girdisi olan demir fiyatları, son günlerde tarihi zirvelere ulaştı. İstanbul piyasasında bir ton ince demirin fiyatı 30 bin 700 TL’ye yükselirken, önemli üretim merkezlerinden biri olan Karabük'te bile ton fiyatı 30 bin TL sınırına dayandı. Fiyatlardaki bu hızlı ve sert yükseliş, sektör genelinde büyük şaşkınlık yarattı.
Sektör uzmanları ve müteahhitler, döviz kurlarında ve enerji maliyetlerinde kayda değer bir artış olmamasına rağmen yaşanan bu zammın makroekonomik nedenlerle açıklanamayacağını vurguluyor. Müteahhitler, bu durumun yeni proje yapmayı zorlaştırdığını ve artan maliyetlerin direkt olarak son tüketiciye yansıyacağını dile getiriyor. Konut üretim maliyetlerinin artması, özellikle sosyal konut hamlesi öncesinde dikkat çekiyor.
ÇİMENTO VE BETONDA DA YÜKSELİŞ TRENDİ
Demir fiyatlarındaki artışın ardından, diğer temel yapı malzemeleri olan çimento ve beton fiyatlarında da yükseliş trendi başladı. Müteahhitler, bu zam fırtınasının özellikle kamu projeleri ve kentsel dönüşüm alanlarındaki maliyetleri katlayacağını ve üretim sürecini olumsuz etkileyeceğini belirtiyor. Girdi maliyetlerindeki bu yükselişin, hem özel sektör hem de planlanan sosyal konut projelerinde yavaşlamaya yol açacağı endişesi sektörde hâkim durumda.
Çimento fiyatlarına yönelik artış hazırlıkları ise müteahhitlik camiasını yeniden harekete geçirdi. Sektör temsilcileri, özellikle büyük deprem felaketlerinin ardından yoğun inşa sürecinin devam ettiği bu dönemde yapılan zam planlarının kabul edilemez olduğunu ifade ederek, sektörde boykot seslerinin yükseldiğini dile getiriyor. Müteahhitler, yaptıkları açıklamalarda “Döviz yerinde sayarken, üretim maliyetleri sabitken bir anda fiyatların artması normal değil. Bu sektöre zarar veriyor” ifadelerini kullanarak tepkilerini dile getirdiler.