PAÜ’DE AKADEMİK KUDÜS BULUŞMASI
Pamukkale Üniversitesi’nde düzenlenen “İlk Dersimiz Filistin ve Kudüs” etkinliği, Osmanlı’dan günümüze Kudüs’ün çok katmanlı tarihsel ve kültürel hafızasını akademik bir bakış açısıyla ele aldı.
Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen Akademi Buluşmaları’nın yedincisi, 19 Kasım’da İsmail Çetişli Konferans Salonu’nda “İlk Dersimiz Filistin ve Kudüs” başlıklı etkinlikle gerçekleştirildi.
Osmanlı Kudüs’ü üzerine yaptığı bilimsel çalışmalar ve uluslararası projelerle tanınan PAÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasemin Avcı, programın açılış konuşmacısı ve panel yöneticisi olarak etkinlikte yer aldı. Prof. Dr. Yasemin Avcı’nın yanı sıra Dr. Yunus Emre Akyol ve Dr. Mihriban Uçar Gönüllü de konuşmacı olarak katıldı. Etkinlikte, Osmanlı döneminde Kudüs’ün kurumsal yapısı, şehrin üç din açısından taşıdığı anlam, mekânsal hafızanın dönüşümü ve güncel tartışmaların tarihsel temelleri üzerine kapsamlı sunumlar yapıldı.
KUDÜS’Ü HARİTALANDIRAN ULUSLARARASI PROJENİN ÇIKTILARI PAYLAŞILDI
İslam İşbirliği Teşkilatı’na bağlı bir araştırma kurumu olan İslam, Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) tarafından desteklenen “Osmanlı Kudüs’ünü Haritalandırmak (19. Yüzyıl Sonu-20. Yüzyıl Başı)” projesinin bilimsel çıktıları etkinlikte tanıtıldı. Proje; IRCICA’dan Prof. Dr. Cengiz Tomar’ın danışmanlığında, PAÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasemin Avcı’nın yürütücülüğünde devam ediyor.
Projede ayrıca Doç. Dr. Kamuran Şimşek, Doç. Dr. Rauf Belge, Doç. Dr. Alaattin Dolu, Dr. Mihriban Uçar Gönüllü, Dr. Yunus Emre Akyol, Doktora Öğrencisi Emre Mutlu ve Yüksek Lisans Öğrencisi Semanur Güneş araştırmacı olarak görev yapıyor.
“TAPU KAYITLARI KUDÜS’ÜN TARİHSEL SAHİPLİĞİNİ ANLAMADA KRİTİK”
Açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Yasemin Avcı, IRCICA tarafından desteklenen bu projenin Kudüs çalışmalarına uluslararası ölçekte nitelikli veri sağladığını belirtti. Avcı, 19. yüzyılın idari, sosyal ve dini yapısını hem belge hem de harita temelli olarak görünür kılmayı hedeflediklerini vurguladı.
Prof. Dr. Avcı, 1871–1917 yıllarına ait Osmanlı tapu kayıtlarının önemine dikkat çekerek şunları söyledi:
Bu kayıtların Kudüs’ün çok katmanlı sosyal ve dini yapısını ortaya koymakla kalmadığını, aynı zamanda Müslümanların şehirdeki mülkiyet haklarını belgelemek açısından kritik bir değer taşıdığını ifade etti. Tapu kayıtlarının incelenmesinin, Kudüs’ün tarihsel sahipliğinin anlaşılması ile günümüzde devam eden mülkiyet tartışmalarının doğru değerlendirilmesinde hayati bir rol oynadığını belirtti.
DİJİTAL HARİTALARLA OSMANLI KUDÜS’ÜNÜN YAPISI GÖRSELLEŞTİRİLDİ
Programın ikinci bölümünde söz alan Dr. Yunus Emre Akyol, dijital tarih uygulamalarıyla hazırlanan yeni Kudüs haritasını katılımcılara sundu. ArcGIS programını kullanarak oluşturulan haritanın, Osmanlı dönemi Kudüs’ündeki Müslüman, Hıristiyan ve Yahudi yapılarını bütüncül bir şekilde ortaya koyduğunu belirten Dr. Akyol, bu çalışmanın Türkçe literatüre önemli bir katkı sağladığını ifade etti.
Dr. Mihriban Uçar Gönüllü ise sunumunda Kudüs’ün yalnızca dini bir merkez olmadığını, Osmanlı döneminde farklı din ve etnik grupların mahallelerde, çarşılarda ve sosyal alanlarda iç içe yaşadığını vurguladı. Gönüllü, şehrin çok kültürlü yapısının Osmanlı yönetimi ve günlük yaşam pratikleriyle şekillendiğini aktardı.
“ÜÇ ZAMANIN ŞEHRİ KUDÜS” SERGİSİNE YOĞUN İLGİ
Etkinlik kapsamında “Üç Zamanın Şehri Kudüs” adıyla fotoğraf ve video gösterimi yapıldı. Konuşmaların ardından Dr. Yunus Emre Akyol ve Dr. Mihriban Uçar Gönüllü tarafından hazırlanan fotoğraf sergisinin açılışı gerçekleştirildi.
Sergide, Prof. Dr. Yasemin Avcı’nın yürüttüğü TÜBİTAK 1001 Projesi “Kudüs’te İmparatorluk Normları: Kamusal Mekân ve Toplumsal Kimlik” kapsamında 2023 yılında Kudüs’ün sur içi ve sur dışı bölgelerinde çekilen özgün fotoğraflar yer aldı. Serginin görsel düzenlemesi ise PAÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Safi Avcı tarafından hazırlandı. Katılımcılar, Kudüs’ün tarihi mekânlarını, mahallelerini ve günlük yaşamını yakından görme imkânı buldu.
KUDÜS ÇALIŞMALARINA BİLİMSEL KATKI
Etkinliğin, Osmanlı Kudüs’üne ilişkin yeni veriler sunması ve Filistin meselesini akademik düzlemde çok yönlü biçimde ele alması bakımından Pamukkale Üniversitesi’nin bilimsel faaliyetlerine önemli katkı sağladığı belirtildi.




