DOĞUM VE BABALIK İZNİ ARTIYOR

Uzun süredir kamuoyunun gündeminde olan ve çalışan anneleri yakından ilgilendiren doğum izni düzenlemesinde taslak çalışma tamamlanma aşamasına geldi. Hazırlanan yeni düzenleme ile doğum izninin 24 haftaya çıkarılması ve işçi ile memur arasındaki izin farklarının giderilmesi hedefleniyor.

Çalışma hayatında yer alan kadınların ve ailelerin merakla beklediği yeni düzenleme için AK Parti Meclis Grubu harekete geçti. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından titizlikle hazırlanan taslak metin üzerinde son değerlendirmeler yapılıyor. Önümüzdeki hafta gerçekleştirilecek toplantılarla birlikte taslaktaki son pürüzlerin giderilmesi ve düzenlemenin nihai halini alması bekleniyor. Yapılacak düzenlemenin temel amacı, hem aileyi desteklemek hem de kadınların iş gücü piyasasındaki konumunu güçlendirmek olarak öne çıkıyor.

ANNE ADAYLARINI İLGİLENDİREN TASLAK ÇALIŞMADA SONA GELİNDİ

Hazırlanan taslak metinde en dikkat çekici madde, doğum izni sürelerindeki ciddi artış öngörüsü olarak göze çarpıyor. Mevcut mevzuat gereği çalışan annelere doğumdan önce 8 hafta ve doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere toplam 16 haftalık bir izin hakkı tanınıyor. Yeni düzenlemenin yasalaşması halinde bu sürenin toplamda 24 haftaya çıkarılması planlanıyor. Hükûmet kaynakları, izin sürelerinin daha da artırılması yönünde görüş bildirse de, bu durumun kadın istihdamını olumsuz etkilememesi için dengeli bir yol izleniyor. Kadınların iş hayatından kopmadan annelik haklarını kullanabilmesi adına titiz bir denge gözetildiği belirtiliyor.

BABALIK İZNİ GÜNCELLENİYOR

Yeni düzenleme sadece anneleri değil, aynı zamanda babaları ve statü farkı bulunan çalışanları da kapsıyor. Mevcut uygulamada memur babalara 10 gün babalık izni verilirken, özel sektörde çalışan işçi babalar yalnızca 5 gün izin kullanabiliyordu. Hazırlanan taslak ile bu ayrım ortadan kaldırılarak, eşi doğum yapan işçilerin de 10 gün babalık izni kullanmasının önü açılıyor. Ayrıca işçi annelerin süt izni haklarının da memur annelerin sahip olduğu standartlara yükseltilmesi ve statüden kaynaklı hak kayıplarının giderilmesi amaçlanıyor.

Yalnız yaşayan nüfus oranının yüzde 20 seviyelerine ulaşması üzerine hükûmet, hayatın "aile ve çocuk dostu" hale getirilmesi için ek tedbirleri de masaya yatırdı. Bu kapsamda ev hanımlarına yönelik emeklilik ve vergi istisnası gibi teşviklerin yanı sıra, çalışan anneler için kreş imkanlarının yaygınlaştırılması ve bakım desteğinin artırılması gündemde yer alıyor.