30. FELSEFE OLİMPİYATLARI BAŞARIYLA TAMAMLANDI
Türkiye Felsefe Kurumu Çocuklar İçin Felsefe Birimi tarafından, bu yıl otuzuncusu gerçekleştirilen Türkiye Felsefe Olimpiyatı, 11 ilde eş zamanlı olarak çevrimiçi yapıldı. Denizli’de İbrahim Cinkaya Sosyal Bilimler Lisesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen yarışmaya 26 lise öğrencisi katıldı.
Türkiye Felsefe Kurumu Çocuklar İçin Felsefe Birimi tarafından, 1997 yılından bu yana lise öğrencileri arasında düzenlenen bir felsefi deneme yazma yarışması olan Türkiye Felsefe Olimpiyatı’nın bu yıl otuzuncusu gerçekleştirildi. Ülke genelinde Ankara, Antalya, Bursa, Denizli, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Mersin, Adapazarı ve Samsun olmak üzere 11 ildeki 12 okulda eş zamanlı olarak elektronik ortamda çevrimiçi (online) yapılan yarışma, başarıyla tamamlandı.
26 ÖĞRENCİ KATILDI
Denizli’de İbrahim Cinkaya Sosyal Bilimler Lisesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen 30. Türkiye Felsefe Olimpiyatı’na 26 lise öğrencisi katıldı. İbrahim Cinkaya Sosyal Bilimler Lisesi Felsefe Öğretmeni Dr. Yüksel Marım’ın Denizli Bölge Komisyonu Başkanlığını yürüttüğü yarışmada öğrenciler, derin sorgulamalar ve güçlü tartışmalar barındıran özgür düşüncenin kapılarını aralamaya çalıştı.
Sonuçlar, ödül töreni ve yabancı dil sınavının, 30. Türkiye Felsefe Olimpiyatı’nda birinci seçilen öğrencinin okulunda komisyon üyelerinin gözetiminde 16 Ocak 2026 tarihinde yapılacağı öğrenildi.
ÜÇ GÜÇLÜ TEMA
Denizli Bölge Komisyonu Başkanı Yüksel Marım, sosyal medya hesabından Felsefe Olimpiyatıyla ilgili yaptığı paylaşımda şunları kaydetti: “7 Aralık 2025 Pazar günü düzenlenen bu özel etkinlik, öğrencilerimizi hakikatin peşinde yeni yollar keşfetmeye çağıran unutulmaz bir felsefî atmosfer sundu. Bu yıl öğrencilerimiz, üç güçlü tema etrafında şekillenen şu çarpıcı sorular üzerine düşündü:
* “Neden kara cahil diyoruz da, siyah cahil demiyoruz? (…) Kelimelerin çokluğu zenginliktir, ama ama bir şartla: Fransızların nuance dedikleri ‘ince ayrılıklar’ olursa… Siyah ekmek ile kara ekmek’ten başka bir şey anlatıyorsa, o zaman zenginliktir. Yoksa karışıklıktır. Bu çeşit zorluğu Fransızlar da yaşadıkları için, dillerini düzeltirken ilk işleri böyle eş kelimeleri temizlemek olmuştur. Bir dilde yabancı kelimelerin şansı yeni kavramlar getirmelerine dayanır.”
Suat Yakup Baydur, Dil ve Kültür, Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayın Ajansı AŞ. 1999,s.99
* “Ruhunu nasıl terbiye edeceğini bilemeyen kişi, aklına estiği gibi davranarak hayatını sürdüreceğine, ruhunu huzura erdirsin ve hiç yaşamasın daha iyi. Ama illa ki yaşaması gerekiyorsa o zaman böyle birinin özgür insan olarak değil de (…) aklının dümenini bir başkasına insanları idare etme sanatını bilen birine emanet ederek yaşaması daha hayırlıdır.” 408b
-Sokrates bana kalırsa sen, erdem yolunda henüz yüreklendirilmemiş biri için paha biçilmemiş bir cevhersin, ama yüreklendirilmiş biri için erdemin nihai amacına erişip de mutlu olmak konusunda adeta bir ayak bağısın. 410e
Platon, Kleitophon, Çev. Eyüp Çoraklı- Cini Vilken Çoraklı, Alfa Yayınları
2021, s.23 ,35
* “Cehennem artık dini bir inanç ya da fantezi değil: evler, taşlar ve ağaçlar kadar gerçek bir şey. Belli ki kimse içinde yaşadığımız zamanın yeni bir insan türü yaratmış olduğunu bilmek istemiyor: Düşmanları tarafından toplama kamplarına ve arkadaşları tarafından temerküz kamplarına konulanlar.”
HannahArendt, Kaynak: “WeRefugees”, (Biz Mülteciler, Çev Erdem Üngür)
TheMenorahJournal, 1943; AltogetherElsewhere: Writers on Exile, yay. haz.
MarcRobinson, Boston: Faber.”




