DOĞA YÜRÜYÜŞÜNDE YENİ BİR TÜR KEŞFETTİ

Denizli’nin Çameli ilçesinde emekli fen bilgisi öğretmeninin doğa yürüyüşü sırasında fark ettiği pelemir bitki türü, “Çameli Pelemiri” adıyla literatüre geçti. Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Yıldırım ve ekibi, yeni bitkiyi bilim dünyasına kazandırdı.

 

Türkiye’nin bitki çeşitliliği, bilim insanlarının yürüttüğü arazi ve laboratuvar çalışmaları sonucu her yıl yeni türlerle zenginleşmeye devam ediyor. Bu keşiflerin en yenisi, Denizli’nin Çameli ilçesinden geldi. Ege Üniversitesi Botanik Bahçesi ve Herbaryum Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Yıldırım ve ekibinin yaklaşık iki yıldır yürüttüğü Biyoçeşitlilik Envanteri çalışmaları sırasında fark edilen bitki türü, Phytotaxa dergisinde yayımlanan makale ile bilim dünyasına duyuruldu.

Muğla’nın Fethiye ilçesinde yaşayan ve arazi gözlemlerinde bulunan emekli fen bilgisi öğretmeni Rıfat Özdemir’in iki yıl önce Çameli’nde doğa yürüyüşü sırasında fark ettiği bitki üzerinde Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Yıldırım ile Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümünden pelemir konusunda önemli çalışmalar yürüten Prof. Dr. Ramazan Süleyman Göktürk araştırma başlattı. Kapsamlı morfolojik değerlendirmelerde bitkinin mevcut türlerle örtüşmediği görülürken, türün yakın akrabalarından ayrıldığı noktaları moleküler düzeyde netleştiren ISSR analizleri Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ergun Kaya tarafından gerçekleştirildi.

Prof. Yıldırım ve ekibinin yürüttüğü bilimsel çalışmanın tamamlanmasıyla birlikte türün bilim için tamamen yeni olduğu kanıtlandı. Söz konusu bitkinin bilim için yeni bir tür olduğu ortaya koyan  makale, taksonomi alanının saygın dergilerinden Phytotaxa’da yayımlanarak uluslararası literatüre girdi. Cephalaria cameliensis adıyla bilim dünyasına duyurulan bitkiye Türkçe olarak “Çameli Pelemiri” adı verildi.

PROF. YILDIRIM MÜJDELİ HABERİ PAYLAŞTI

Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Yıldırım, doğasına gösterdiği özen ve saygıyla gönüllerde özel bir yer edinen Çameli ilçesinden güzel bir haberi paylaşmak istediğini belirterek, şunları kaydetti: “Yaklaşık iki yıldır yürüttüğümüz Biyoçeşitlilik Envanteri çalışmalarımız sırasında, ilk olarak Rıfat Özdemir abimizin dikkatli gözleri sayesinde fark edilen ve sonrasında ayrıntılı popülasyon analizlerini gerçekleştirdiğimiz bir Cephalaria örneği bizi oldukça heyecanlandırdı.

Bitki üzerinde yaptığımız kapsamlı morfolojik ve moleküler değerlendirmeler sonucunda, ülkemizde Cephalaria cinsi üzerine çok değerli katkılar sunmuş olan Akdeniz Üniversitesinden Prof. Dr. Ramazan Göktürk hocamızla birlikte yürüttüğümüz ortak çalışma nihayete erdi. Türün yakın akrabalarından farklarını moleküler düzeyde ortaya koyan analizler ise Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinden Ergun Kaya hocamız tarafından titizlikle gerçekleştirildi.

Tüm bu çalışmaların sonucunda, söz konusu bitkinin bilim için yeni bir tür olduğu ortaya kondu ve makalemiz Phytotaxa dergisinde yayımlanarak, tür Cephalaria cameliensis adıyla bilim dünyasına duyuruldu. Bitkiye Türkçe olarak “Çameli Pelemiri” adını verdik.

Bu süreçte bize destek olan Çameli’nin misafirperver halkına ve bizlere her türlü imkânı sağlayan, doğa koruma konusundaki duyarlılıklarıyla örnek olan Çameli yerel yönetimine ve özelde Çameli Belediye Başkanı Sayın Cengiz Arslan Bey’e içtenlikle teşekkür etmek isterim. Sunulan destek, bu keşfin bilim dünyasına kazandırılmasında büyük rol oynadı. Doğanın mucizevi güzellikleriyle tanıştığımız daha nice keşiflerde buluşmak dileğiyle…” ifadelerine yer verdi.

TÜR TEHLİKE ALTINDA

Prof. Yıldırım, “Araştırma sonuçlarına göre Cephalaria cameliensis, yalnızca Denizli-Çameli ve Muğla-Fethiye arasında yer alan dar bir coğrafyada, 1350-1850 metre arasındaki habitatlarda yayılış gösteriyor. Türün genel görünümü, yaprak yapısı ve çiçek özellikleri; Cephalaria saldaensis, Cephalaria dirmilensis ve Cephalaria lycica gibi yakın türlerden belirgin farklar taşıyor. Moleküler analizler de bu ayrımı güçlü şekilde destekleyerek türün bağımsız bir takson olduğunu doğruladı. Türün yaşam alanının sınırlı olması ve bölgede gözlenen yoğun otlatma baskısı nedeniyle, Cephalaria cameliensis’in IUCN kriterlerine göre ‘Tehlikede (EN)’ kategorisinde değerlendirilmesini öneriyoruz" diye konuştu.

TÜRKİYE BU BİTKİ İÇİN ÖNEMLİ BİR MERKEZ

Türün dünyadaki dağılımına değinen Prof. Dr. Yıldırım, "Cephalaria cinsi dünya genelinde yaklaşık 100 tür ile temsil edilen, Akdeniz Havzası’ndan Orta Asya’ya ve Güney Afrika’nın Cape bölgesine kadar uzanan geniş bir yayılışa sahip bir gruptur. Türkiye ise bu cins için önemli bir çeşitlenme merkezi olup, yakın dönem çalışmalarla birlikte en az 47 türün varlığı kesin olarak ortaya konmuştur; bu türlerin neredeyse yarısı endemiktir. Son tanımlanan Cephalaria cameliensis ve Cephalaria dumanii türlerinin de eklenmesiyle Türkiye’deki toplam Cephalaria tür sayısı 49’a yükselmiş, böylece ülkemizdeki endemik Cephalaria türlerinin sayısı da 25’e ulaşmıştır. Bu artış, Anadolu’nun cins içindeki küresel önemi ve yüksek endemizm oranını daha da belirgin hale getirmektedir" dedi.