81 İLDE EŞ ZAMANLI DENETİM BAŞLADI

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, gastronominin sadece ticari bir sektör olmadığını, aynı zamanda bir ülkenin kültürü, kimliği ve medeniyetinin en güçlü anlatım biçimlerinden biri olduğunu vurguladı. Bakanlık olarak gıda güvenilirliği, markalaşma ve israfla mücadele konularına büyük hassasiyet gösterdiklerini belirten Yumaklı, tecrübe ve bilgi birikimi aktarımının sektörün güçlenmesine katkı sağlayacağını ifade etti. Bakan Yumaklı, gıda güvenilirliğinin bakanlık nezdinde "kırmızı çizgi" olarak kabul edildiğini ve bu alanda tavizsiz bir duruş sergilediklerini dile getirdi.

YIL SONUNA KADAR SIKI TAKİP

Türkiye genelinde denetim mekanizmasının aralıksız işlediğini hatırlatan Bakan Yumaklı, her yıl ortalama 1 milyon 300 bin gıda denetimi gerçekleştirdiklerini açıkladı. Bu yılın başından itibaren yapılan denetim sayısının 1 milyon 291 bine ulaştığını belirten Yumaklı, yılın son günleri için özel bir çalışma başlattıklarını duyurdu. Bakan Yumaklı, “Bugünden itibaren 31 Aralık'a kadar özellikle vatandaşımızın çok yoğun bir şekilde tükettiği yiyecek ve içecek üreten, satan bütün işletmeleri 81 ilde denetlemek üzere bir program başlattık” ifadelerini kullanarak, denetimlerin ülke genelinde eş zamanlı ve yoğun bir şekilde sürdürüleceğini kaydetti.

COĞRAFİ İŞARETLİ ÜRÜN SAYISI ARTIYOR

Türk mutfağının markalaşma sürecinde coğrafi işaretlerin stratejik bir öneme sahip olduğuna dikkat çeken Bakan Yumaklı, tescilli ürün sayısındaki artışa vurgu yaptı. Türkiye genelinde bugüne kadar 1798 ürünün coğrafi işaret tescili aldığını belirten Yumaklı, uluslararası arenadaki durumu ise şu sözlerle özetledi: “44 ürünümüz Avrupa Birliği'nden (AB) coğrafi işaret tescili almıştır. 41 ürünümüzün ise AB tescil süreci devam etmektedir.” Yumaklı ayrıca, bir tarımsal ürünün sadece coğrafi işaret almasının yeterli olmadığını, bu ürünlerin katma değerli birer marka haline dönüştürülmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

TARLADAN SOFRAYA ZİRAİ İLAÇ DENETİMİ

İnsan sağlığının telafisi olmayan bir konu olduğunu hatırlatan Bakan Yumaklı, üretimden tüketime kadar uzanan süreçte pestisit, yani zirai ilaç kalıntısı konusunun üzerinde hassasiyetle durduklarını bildirdi. Üretilen ürünlerin insan sağlığını tehlikeye atmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Yumaklı, “Bu konuda sadece üreticilerimizin ürettikten sonra değil; tarlasında, serasında, daha sonra paketleme yerlerinde, hallerde, satış yerlerinde ve en sonda perakende satış yerlerinde pestisit denetimlerini yapıyoruz” dedi. Sektör temsilcilerine de çağrıda bulunan Bakan, TÜRES’in kendi içinde bir otokontrol mekanizması kurarak “çürük yumurtaları” sistem dışına itecek bir metodoloji geliştirmesini talep etti.

HER ÜÇ GIDADAN BİRİ ÇÖPE GİDİYOR

Konuşmasında küresel bir sorun olan gıda israfına da değinen İbrahim Yumaklı, israfın sadece çevresel bir sorun değil, aynı zamanda ülke kaynaklarının heba edilmesi anlamına geldiğini belirtti. Dünyada üretilen her üç gıdadan birinin sofraya ulaşamadan kaybolduğuna veya israf edildiğine dikkat çeken Yumaklı, her yıl yaklaşık 1,3 milyar ton gıdanın çöpe gittiğini söyledi. Bakan Yumaklı, bu sorunun görmezden gelinemeyeceğini belirterek, “Bakanlık olarak TÜRES başta olmak üzere sektörle bu konuda daha önceki çalışmalara ilaveten uzun soluklu bir çalışmanın başlayacağını, bununla ilgili hazırlıkların devam ettiğini özellikle ifade etmek istiyorum” şeklinde konuştu.