DEPREM ÖNCEDEN TAHMİN EDİLEBİLİR Mİ?

​​​​​​​Uluslararası Yer Kaynaklı Afetleri Azaltma Korsorsiyumu'na üye olan Pamukkale Üniversitesi'nde bilim adamları depremi önceden tahmin edebilmek için araştırmalar yapacak. Prof. Dr. Halil Kumsar, ön hazırlıkları tamamladıklarını söyledi.

Türkiye, 6 Şubat'ta Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 şiddetinde meydana gelen iki büyük depremle sarsıldı. Depremler sonucunda Türkiye'de resmi rakamlara göre en az 50 bin 783, Suriye'de ise en az 8 bin 476 kişi hayatını kaybetti. Son depremler bilim adamlarını depremlerin önceden belirlenebilmesi noktasında araştırmalar yapmaya yöneltti. Pamukkale Üniversitesi de bu konuda bilimsel çalışmalar yapacak.

ÖN HAZIRLIKLAR YAPILDI

Pamukkale Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Halil Kumsar, depremlerin önceden tahmin edilmesi konusunda oluşturulan çalışma grubu içinde yer aldıklarını söyledi. Uluslar arası  6 Şubat 2023 Kahramanmaraş Depremleri ve Çıkarılması Gereken Dersler  Sempozyumu için PAÜ'ye Japonya'dan iki,  Çin'den 13  araştırmacı geldiğini söyleyen Prof. Dr. Kumsar; "PAÜ de bu araştırma gurubu içerisinde Uluslararası Yer Kaynaklı Afetleri Azaltma Korsorsiyumu'na üye oldu. Açılış oturumunda üyelik sertifikası da verildi. Bu uluslararası ekiple Denizli'de yeni proje ve çalışmalarımız var. Bu proje çalışmalarımızdan bir tanesi de depremi önceden tahmin edebilir miyiz konusu. Biz de böyle bir çalışmayı Denizli'de uygulayacağız. Bununla ilgili ön hazırlıklar yapıldı" diye konuştu.

5 METREYE YAKIN YER DEĞİŞTİRME ÖLÇTÜK

Kahramanmaraş depremlerinin diğer depremlerden farkı hakkında bilgiler de veren Prof. Dr. Kumsar; "Kara içerisinde olan büyüklüğü 7.7 ve 7.6 olarak birbirini takip eden yaklaşık 12 saat içerisinde meydana gelen 2 büyük deprem meydana geldi. Bu tür depremler, dünyada kara içerisinde genelde az görülüyor ama geniş bir alanda meydana geldi ve çok sayıda yerleşim yerlerimizi olumsuz etkiledi. Büyük can kaybımız oldu. Uzun süreden beri bölgedeki yer kabuğunda gerilim birikmesiyle açığa çıkan enerjinin arka arkaya oluşturduğu bu iki depremlerden sonra da dünyada çok az görülen yüzey deformasyonları meydana geldi. Biz, ikinci depremin olduğu yerde 5 metreye yakın yer değiştirme ya da yanal atım ölçtük" dedi.

YER KABUĞUNDA ÇOK BÜYÜK DEĞİŞİMLER GÖZLEMLEDİK

Deprem bölgesindeki  bir çok mühendislik yapısında; barajlarda, tünellerde ağır hasarlar meydana geldiğine dikkat çeken Kumsar, “ Bazı kara yolları büyük heyelanlarla kapandı. Heyelanların gerisinde biriken dere yatağındaki sular heyelan gölü oluşturdu. Bunlar, ikincil afeti oluşturma riski taşıdı. Yer kabuğundaki çok büyük değişimleri gözlemledik. Bu depremlerde bir çok şey öğrendik" şeklinde konuştu.