27. DÖNEM MİLLETVEKİLİ SANCAR'DAN DEPREM KREDİSİ TEPKİSİ
27. Dönem Denizli Milletvekili Teoman Sancar bakanlık ve bankalar arasında kentsel dönüşüm kredisi protokolü imzalanmasına rağmen bankaların kimseye kredi vermediğini belirterek; “Türkiye genelinde milyonlarca insan riskli binalarda yaşıyor. Vatandaş evini yıkıyor ama krediyi vermiyorlar. Denizli’de 100 bin yapı risk altında. Bankalar bir tane kredi vermiş değiller. Türkiye genelinde de verdiklerini sanmıyorum” ifadelerini kullandı.
SELAMİ AYDIN
27. Dönem Denizli Milletvekili Teoman Sancar, bankaların bakanlık ile protokol yapmalarına rağmen vatandaşların güvenli bina yapması için kentsel dönüşüm kredisi vermediklerini belirtti. Denizli’nin iki merkez ilçesi olan Pamukkale ve Merkezefendi’deki yapı stokunun 200 bin olduğunu, bu yapıların yarısının güvenli deprem yönetmeliklerinden önceki tarihlerde yapıldığını belirten Sancar, “Her an deprem olacak gibi yaşama kültürünü ve teknik donanımları artık ülkemizde hayata geçirmek gerekir. Seçimler öncesinde hem iktidar hem de muhalefet depreme karşı önlem almaya çalışan vatandaşı unuttu” ifadelerini kullandılar.
‘PARASINI BİZ VERECEĞİZ DEDİLER’
Hükümetin kentsel dönüşümü teşvik ettiğini hatırlatan Sancar; “Vatandaşı depremle mücadele konusunda uyardılar. Anadolu’nun her yerinde mücadele edeceğiz, yorgun yapı stoklarını yani depreme dayanıksız binaları yıkın, kentsel dönüşümün parasını biz vereceğiz dediler. Dayanıksız yapısını yıkan vatandaşa kredi vereceğiz diye söz verdiler. Vatandaşın yaşadığını anlatayım… Eski, ahşap, kerpiç binası var. Vatanhdaş bu evi yıkıp yenisini yapmak zorunda. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, kentsel dönüşüm kredisinden konutlarını yeniden inşa etmek isteyen hak sahipleri yararlanabilir demiş. 18 banka ile protokol yapmış. Vatandaşa bu bankalardan kredi alarak evinizi yıkabilir ve bu kredi ile yeni evinizi yapabilirsiniz demiş. Buraya kadar da çok doğru bir adım. Ardından bankalar kredilerle ilgili faiz oranı açıklamış. Bakanlık sitesinde yayınlıyor. Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi kapsamında hak sahiplerince bankalardan kullanılacak kredilerde sağlanacak faiz desteğine ilişkin bakanlığımız ile protokol imzalayan bankalar aşağıdadır diyor. Bu banka için ne demektir. Artık sen binasını yıkacak vatandaşa kredi temin etmek zorundasın demektir. Ama hal böyle değil” diye konuştu.
‘DAHA TEK BİR KREDİ VERMEDİLER’
Sancar sözlerini şöyle sürdürdü: “Vatandaş gitmiş bankaya sormuş, ‘kredi veriyoruz’ demişler. İnternete girmiş oranları hesaplamış, alacağı parayı hesaplamış. Bakmış evi 1950 yılında 70 yıllık kerpiç evde niye oturayım demiş… Hazır bakanlık bana böyle bir imkan veriyor, kira yardımı yapıyor, kentsel dönüşüm kredisi veriyor diye düşünmüş. Ardından gitmiş çevre şehircilik müdürlüğüne başvuruda bulunmuş. Evinin tespitini yaptırmış. Bina depreme dayanıksız çıkmış. Belgesini vermişler, binanı yık oturulamaz demişler. Sadece Denizli’de bu tarz yüzde 55 ‘in üzerinde bina var. Yıkılmaya yüz tutmuş, ahşap, kerpiç. Yani olası bir depreme sadrece İstanbul değil Denizli de hazır değil. Vatandaş bu beyanlara inanarak evinin tapusu ile beraber yıkım kararı aldırmış. Ondan sonra gidiyor bankalara. Banka kredi vermiyor. Kentsel dönüşüm ile ilgili bankalar Denizli’de daha bir tane kredi vermiş değiller. Türkiye’de de verdiklerini sanmıyorum. Hatta bu protokol yaptığınız bankaların bir çoğu yüzde 80’i kentsel dönüşüm kredisinin ne olduğunu bilmiyor. Protokol imzaladık diye internete koyuyorsunuz, vatandaşa evini yıktırıyorsunuz adam evini yıktığı zaman gidiyor, ‘biz böyle kredi veremeyiz’ diyorlar. O zaman nasıl depremle mücadele edeceğiz. Bu ev yıkılır diyorsun. Tamam diyor adamlar. Kredi veriyorum diyorsun ama krediyi vermiyorsun”
‘BANKALAR KEYFİYET İÇİNDE’
Bankaları keyfi davranmakla suçlayan Sancar; “Kimseyi dinlemiyorlar. Ne bakanı ne de cumhurbaşkanını. Bu protokolün gereği yok, bu protokol şu an yalan. Bankalar tarafından reddediliyor. Vatandaştan başvuru dilekçesi bile almıyorlar. Bir de süslüyorlar; bir yıl geri ödemesiz iki yıl geri ödemesiz diye… Yok böyle bir şey. Para yok ortada. Bu kredi ile ilgili mücadele edilmezse bir çok vatandaş o kerpiç evlerde, Türkiye genelinde milyonlarca vatandaş depreme dayanıksız evlerde oturmaya mecbur kalacak. Herşeyi TOKİ çözemez. Türkiye’nin tamamını TOKİ yapamaz. Vatandaş da TOKİ’yi bekleyemez” ifadelerini kullandı.
Deprem riski altındaki her kentte kredi kullandırılması gerektiğini söyleyen ve Denizli’de yaşanan bir örneği anlatan Sancar; “Bankalar sözleşmeye riayet etmiyorlar. Bir çok örneği var. Denizli’de bir vatandaşın binası. 1950 yılında yapılmış. 1958’de iskan almış. Kerpiç bina yıkılmaya yüz tutmuş.
Vatandaş bu kredilere inanarak binası için başvuruda bulunmuş. Güvenli bir binaya çıkmak istemiş.
Şubat ayındaki başvurudan sonra il müdürlüğü oturulamaz raporu vermiş. Yıkılması için de aileye tebligat göndermiş. Aile evi boşaltacak ama banka böyle bir kredi yok diyor. Banka yıkım kararını tanımıyor. Uygulamamız yok diyor. Buna bir önmlem lazım. Bu binada deprem olduğunda ölen canların bedelini kim ödeyecek. Vatandaş sorumluluk sahibi, vatandaş aydınlanmış ama bankalar protokolün gereğini yerine getirmiyor” diye konuştu.