DENİZLİ'NİN 800 YILLIK TECRÜBESİ YATAĞAN BIÇAĞI
Denizli’nin Serinhisar ilçesine bağlı Yatağan Mahallesinde üretilen kılıçlar tüm dünyada Türk kılıcı olarak biliniyor. İsmini Selçuklular döneminde buraya yerleşen ve bölge halkına demirciliği öğreten Yatağan Baba’dan alan bıçaklar, günümüzde dünyanın birçok noktasında tüketicilerin beğenisine sunuluyor.
Güncellenme : 20 Temmuz 2023 16:12 /
Yayınlanma: 20 Temmuz 2023 16:03
HABER MERKEZİ
Denizli’ye özgü ürünlerden biri olan ve çoğunlukla Serinhisar ilçesinde faaliyet gösteren atölye ve firmalar tarafından üretilen Yatağan Bıçağının tarihi 800 yıl öncesine dayanıyor. Yatağan bıçağı Osmanlı askerinin en vazgeçilmez silahı olarak karşımıza çıkıyor.
Denizli İhracatçılar Birliği Başkanı Hüseyin Memişoğlu, Yatağan bıçağının Denizli için oldukça önemli bir değer olduğunu, 8 asırlık tarihiyle tüm dünyaya ün saldığını söyledi. Türkiye’de bıçak denildiğinde akla gelen ender bölgelerden birinin Yatağan Mahallesi olduğunu ifade eden Memişoğlu, “Bu durum da ilimize kültürel zenginlik katıyor. Kalitesiyle ön plana çıkan Yatağan bıçağı oldukça katma değerli bir ürün olarak ihracatta fark yaratırken aynı zamanda ürünün markalaşma potansiyelinin de yüksek olduğunu gösteriyor. Mevcut durumda, yurt dışına satışlar küçük ölçekte e-ihracat şeklinde yapılırken, bir kısmı da yolcu beraberi adı verilen ticaretle gerçekleşiyor” dedi.
YATAĞAN BIÇAĞININ ÖNEMİ TEKNOLOJİYLE HARMANLANMIŞ EL İŞÇİLİĞİNDE
Yatağan’da birçok evin altında atölyenin yer aldığını belirten Başkan Hüseyin Memişoğlu, “Yeniçeri ocağına pala üretiminden tutunda İstanbul’un fethinde kullanılan Yatağan bıçaklarının üretiminde bölge sakinleri kadınlar da aktif rol oynuyor. Titiz ve kaliteli üretim tabi ki kadın eli değmesinden de kaynaklanıyor.
Günümüzde özellikle dönem dizilerinde Yatağan bıçaklarının kullanıldığını biliyoruz. Türk dizilerinin de dünya genelinde popülerliği ve ihracatı oldukça yüksek. Bu sayede yöreye özgü bıçaklarımızın bilinirliği her geçen gün artıyor” diye konuştu.
ÜRETİM KAPASİTESİ ARTIYOR
Bölgede daha çok el işçiliğine dayanan üretim süreçlerinin yanı sıra özellikle son yıllarda makine seslerinin de duyulduğuna vurgu yapan Memişoğlu, “Böylelikle, üreticiler teknolojiyle el işçiliğini harmanlayarak yeni teknikler ekliyor. Böylelikle üretim kapasitesi giderek artıyor. Yurt içi satış hacmi de oldukça yüksek olan Yatağan bıçağına birçok e-ticaret sitesinden ulaşmak mümkün. Aynı şekilde, dünya genelinde de bir marka olarak bilinir olacağına ve ihracatının da daha katma değerli bir şekilde gelişeceğine inanıyorum” açıklamasını yaptı.
