KAYA RESİMLERİNE BÜYÜK İLGİ

Çal Yöresi Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından Çal, Baklan ve Bekilli İlçeleri’ne gezi düzenlendi. Bekilli İlçesi’nde keşfedilen kaya resimleri, geziye katılanların yoğun ilgilisini çekti.   

İHA

Çal Yöresi Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nce; Çal, Baklan ve Bekilli İlçeleri’ne tanıtım gezisi düzenlendi. Güzergah içinde yer alan Bekilli'deki kaya resimleri, geziye katılan davetlilerin büyük ilgisini çekti. Gün boyu devam eden geziye katılanlar; Baklan İlçesi’nde Boğaziçi Camii, Hüsamettin Gazi Türbesi, Çal İlçesi’nde Değirmenderesi tarihi un değirmeni, Kayı Pazarı, Çakırlar Cemevi, Süller Mahallesi’nde Ahmet İzzet Efendi mezarı ve evi, Apollon Lermenos Tapınağı, Kuzubağ Tesisleri ve Hançalar Mahallesi’nde bulunan tarihi köprüyü görüp bilgiler aldı.  

KAYA RESİMLERİNE BÜYÜK İLGİ

“İNSANOĞLU BULUNDUĞU YERDE BİR İZ BIRAKMAK İSTEMİŞ”

Kaya resimleriyle ilgili olarak açıklama yapan Çal Yöresi Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği 2. Başkanı Prof. Dr. Bülent Topuz, “Kayaların üzerinde resimler var. İnsanoğlu bulunduğu yerde bir iz bırakmak istemiş. Kendini farklılaştırmak istemi ve bununla ilgili olaraktan sembolleri kullanmış. Orta Asya'ya, Kırgızistan’a Azerbaycan’a gittim. Biz Türkler daha çok dağ keçisini kullanmışız. ‘Geyik’ derler ama dağ keçisi boyu kadar boynuzu olan keçiyi kullanmışlar. Onunla daha çok av sahneleri, şaman resimleri, davul, şaman davulu insan figürleri kullanmışlar bulundukları yerlerde. Yılın belirli dönemlerinde gidip o tepelerde yenilerini yapıyorlardı” dedi. 

KAYA RESİMLERİNE BÜYÜK İLGİ

“İSLAMİYETE GEÇİŞLE BİRLİKTE TEMİZLİĞİ SEMBOLİZE EDEN RESİMLER GÖRÜYORUZ” 

 Bölgede sürekli bir göçebe hareketliliğin olduğunu belirten Prof. Dr. Topuz, “Herhalde her yıl bunu daha çok o işi yapmaya ehil kişiler yapıyordu. Şimdi sonra İslamiyet kabul ediliyor, yazıya geçiliyor. Arap alfabeleri kullanılıyor. Artık bir kültür değişiyor ama nerede değişiyor. Saray da değişiyor, okumuş insanların arasında değişiyor. Halbuki Yörük göçer Türkmenler değişen bir şey yok onların değişmesi yüzyıllar alır. Onlar o eski geleneği kültürü buraya getiriyorlar ve çok büyük ihtimalle bu Sarıgölden itibaren Gediz Ovası’nda kışları kuytu yerde kaldıktan sonra yazları bu tarafa göçüyorlar. Yaylaya göçtükleri yerlerde, yani bu barındıkları yerlerde görüyorsunuz. Biraz şamanı andıran daha sonra İslamiyet’e geçişle birlikte ibrik yani temizliği sembolize eden resimler görüyoruz” diye konuştu.