BAŞKAN AYDOĞAN, TALEPLERİNİ DİLE GETİRDİ
7. Dönem Sözde Toplu Sözleşme görüşmeleri devam ederken; Birleşik Kamu-İş’in Denizli İl Başkanı Namık Kemal Aydoğan, yaptığı yazılı açıklamada konfederasyonun taleplerini dile getirdi.
7. Dönem Sözde Toplu Sözleşme görüşmeleri devam ediyor. Dün yapılan görüşmelerde hükümet, ilk zam teklifini açıkladı. Hükümetin ilk teklifi; 2024 yılı ilk 6 ay için yüzde 14, ikinci 6 ay yüzde 9, 2025 yılı ilk 6 ay için yüzde 6, ikinci 6 ay yüzde 5 zam oldu. Teklifin Memur-Sen tarafından kabul edilmemesi nedeniyle hükümet, 17 ve 22 Ağustos'ta yeni tekliflerle masaya gelecek. Tarafların yine anlaşamaması durumunda ise 23 Ağustos'tan itibaren Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na başvurulacak. Bu aşamada Kurul, en geç ay sonuna kadar sözleşmeye dair kararını açıklayacak.
7. Dönem Sözde Toplu Sözleşme görüşmeleri devam ederken; Birleşik Kamu-iş’in Denizli İl Başkanı Namık Kemal Aydoğan, konuya ilişkin yazılı basın açıklamasında bulundu. Başkan Aydoğan; “Kamu emekçilerinin toplu pazarlığı ağustos ayına bilinçli olarak sıkıştırılmaktadır. Bu görüşmelerin ağustos ayına denk getirilmesi ve bir ay ile sınırlandırılmasının amacı kamu emekçilerinin ekonomik, sosyal, özlük haklarının oldu-bittiye getirmektir. Bunun 20 günü pazarlığa on günü ise Kamu Görevlileri Hakem Heyeti’ne ayrılmış durumdadır. Yani bu süre zarfı içerisinde toplu görüşmeler noktalanması gerekmektedir. Toplu görüşmelere bir aylık süre sınırı koymak zaten başlı başına toplu görüşme hakkını sınırlandırılması anlamına gelmektedir. Kamu emekçilerinin zammını belirleyecek Hakem Heyeti 11 kişiden oluşurken kurulda 4 kişi sendikalardan, 7 kişi ise Cumhurbaşkanı tarafından belirlenmektedir. Hakem Heyeti’nin iktidara bağımlı tavrı, yapısı ve iktidarın vermiş olduğu zam oranını onay mercii gibi hareket etmesini yıllardır dile getiriyoruz” dedi.
İŞTE TALEPLER!
Başkan Aydoğan, taleplerini şöyle dile getirdi: “Mesleki saygınlığımızı ayaklar altına alan bir toplu sözleşme yönteminden vazgeçilmelidir. AKP iktidarı; yaşanan ağır tabloyu görmezden gelmemeli ve ekonomik kriz koşullarını emekçilerin sırtına yıkmaktan vazgeçmelidir. Enflasyon verilerinin sağlıklı olmaması nedeniyle, ücret artışları belirlenirken açlık ve yoksulluk sınırı ve temel yaşam maliyetini esas alan yeni bir yöntem uygulanmadıkça emekçiler enflasyon karşısında ezilecektir. Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı nedeniyle işçi ve kamu emekçileri açısından enflasyona endeksli ücret/maaş düzenlemesi uygulamasının anlamını yitirdiği anlaşılmıştır. Kamu emekçilerinin sorunlarının yüzdelik ve ek zamlarla çözülmesi mümkün değildir. İLO sözleşmeleri başta olmak üzere uluslararası sözleşmelerle, evrensel sendikal hak ve özgürlüklerle uyumlu grev hakkı ile tamamlanmış gerçek bir toplu sözleşme istiyoruz. Sendika özgürlüğünü sınırlayan yüzde 2 barajı kaldırılmalıdır. 2024-2025 yıllarında yapılması gereken ücret zamlarına temel oluşturacak şekilde tüm kamu çalışanlarının maaşları en az yüzde 115 oranında artırılmalıdır. 2024 ve 2025 yıllarında yapılacak zam oranları bu rakam üzerinden hesaplanmalıdır. Yüzde 115 oranında artırılarak belirlenecek bu tutarlara 2024 ve 2025 yılında Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarında (üçer aylık sürelerle) yüzde 15 zam yapılmalıdır. Ayrıca Ocak 2024’te yüzde 5 oranında refah payı eklenmelidir. Birikimli enflasyonun yüzde 15’i aştığı aydan itibaren enflasyon farkı maaş ve ücretlere aylık olarak yansıtılmalıdır. Kamu çalışanlarına Ocak 2024’ten başlayarak aylık 10 bin lira barınma yardımı verilmelidir. Bu tutar memur maaş katsayısı artışı oranında her ay artırılmalıdır. 8 bin 77 TL’lik seyyanen zammın emekliliğe yansımasını istiyoruz. Tüm memurların ek göstergeleri 3600’e çıkarılmalıdır. Kamu emekçilerine dayatılan Sözde Toplu İş Sözleşme düzeni ve Hakem Heyeti tam bir kurmaca ve aldatmacadır. 4688 sayılı yasanın özgür toplu pazarlık sistemini engelleyen toplu sözleşme masasının üçlü mekanizması ve Hakem Heyeti değiştirilmelidir. Kamu emekçilerinin evrensel normlara uymayan toplu sözleşme sistemi ve mevzuatı değiştirilmelidir. Kamu emekçileriyle adeta dalga geçilen teklife karşı kamu emekçilerini ortak mücadele yürütmeye, sözde konfederasyonun daha kararlı ve mücadeleci bir tutum almasını bekliyoruz. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak, TİS masada bitmedi ve Kamu Hakem Heyeti’nin kararını beklemeden tüm konfederasyonlara ve kamu emekçilerine ortak mücadele çağrısında bulunuyoruz.”