MÜŞTERİ ŞİKAYET ETTİ, MECBUREN FABRİKATÖR OLDU
Avrupa ülkelerine füme alabalık ihracaatı yapan iş insanı Mustafa Özpek, kullandığı yemden kaynaklı koku ve tat değişikliği şikayeti alınca kendi yem fabrikasını kurdu. Başlangıçta 3 kentteki balık çiftlikleri için yem üreten Özpek bir süre sonra diğer üreticilere de yem satmaya başladı. Yurt içi ve dışından talep o kadar arttı ki şimdi ikinci fabrikasını inşa etmeye başladı.
Güncellenme : 27 Ağustos 2023 11:34 /
Yayınlanma: 27 Ağustos 2023 11:34
78 yaşındaki iş insanı Mustafa Özpek’in serüveni 1973 yılında başladı. Denizli’nin Çal ilçesinde küçük bir alabalık işletmesi kuran Özpek önce yerel müşterileri için alabalık üretti. Sonraki yıllarda Denizli’nin yanı sıra Muğla ve Burdur’da çiftlikler kuran Özpek, Avrupa pazarına girebilmek için orta ölçekli bir işleme tesisi kurdu. Çiftlik sayısı artan, binin üzerinde üretim havuzuna sahip olan Özpek, Avrupalı müşterilerinden balığın tadı ve kokusuna dair şikayetler almaya başlayınca sebebinin kalitesiz yem kullanmak olduğunu tespit etti. Bu nedenle kendi yemini üretme kararı alan Özpek, 6 yıllık bir araştırmadan sonra Denizli Deri Organize Sanayi Bölgesi içinde 7 yıl önce bir yem fabrikası kurdu.
‘KENDİSİ İÇİN ÜRETTİ, MÜŞTERİLER SIRAYA GİRDİ’
Başlangıçta sadece kendi çiftlikleri için yem üreten Özpek daha sonra Türkiye’deki diğer üreticilerin de taleplerde bulunmasıyla 600’ün üzerinde firmaya yem satmaya başladı. Kısa sürede sektörde kabul gören firma bir süre sonra Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan, Gürcistan, Belarus ve Rusya'daki balık çiftliklerine de yem üretmeye başladı. Saatte 5 ton yem üretebilen firmanın kapasitesi talepleri karşılamamaya başlayınca ikinci fabrikayı kurma kararı aldı.
‘HAM MADDEYE KUM ÖĞÜTÜP KOYMUŞLAR’
Yıllık bin 300 ton füme balık ihracatı yapan, yem fabrikasında yılda 12 bin ton yem üreten Özpek, yeni fabrikasını da mevcut tesisinin yanına kurma kararı aldı. 6 milyon dolarlık yatırımla çalışmalara başlanan yeni fabrikada saatlik 15 ton yem üretilmesi planlanıyor. Müşteri şikayeti nedeniyle kendi fabrikalarının sahibi olmak zorunda kalan Özpek, “İlk yem fabrikasını kurduğumuzda tuhaf durumlar yaşadık. Tedarikçilerin getirdiği ürünlerin içinden öğütülmüş kum çıktığını bile gördük. Ham maddeyi tesisimize sokmadan önce laboratuvarda inceliyor, kalitesini uygun görürsek üretime alıyoruz. Kendi ürettiğimiz ürünlerle balıkların çok daha hızlı ve sağlıklı büyüdüklerini gördük. Müşterilerin şikayet ettiği koku ve tat değişikliği de tamamen ortadan kalktı” ifadelerini kullandı.
‘ÇOBANLIKTAN BALIK İMPARATORLUĞUNA’
Gençliğinde çobanlık yaptığını anlatan Özpek; “Bu çoban ülkeye döviz kazandıracak sloganıyla yola çıktım. Bunu başardım. Avrupalı gıda konusunda çok titiz. O kadar titiz ki 'senin balıklarda çamur kokusu var' dediler. Bu gibi şikayetlerden kurtulamadık yani. En sonunda yem fabrikası kurmaya karar verdim. Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan, Gürcistan, Belarus ve Rusya'ya balık yemi ihracatı yapıyoruz. Talepleri yetiştiremedik. Yeni fabrika kuralım dedik. Biz üretiyoruz. Ürettiğimizi başka bir ülkeye satmak için var gücümüzle çalışıyoruz. 78 yaşındayım, sabah namazıyla birlikte ayaktayım işimi takip ediyorum. Başarılı olmak için çok çalışmak lazım, çok iyi işini takip etmek lazım” diye konuştu.