AFATOĞLU O ARAŞTIRMAYI YAYINLADI
Araştırmacı Yazar İbrahim Afatoğlu, Denizli’nin Alevi-Bektaşi Tarihi üzerine yaptığı araştırmasını yayınladı. Yazar kentin bir dönem merkez olduğunu söyledi.
‘Denizli’nin Evliyaları ve Türbeleri’, ‘Sarı İsmail Sultan’ ve ‘Denizli’nin Sarnıçları’ gibi 15 kitabı bulunan Araştırmacı Yazar İbrahim Afatoğlu’nun 16’ncı kitabı, Dorlion Yayınları’ndan çıktı. Afatoğlu, Denizli Alevi-Bektaşi Tarihi’ adını verdiği 584 sayfalık kitabın tanıtımını, Denizli Gazeteciler Cemiyeti’nde yaptı. Aleviliği; ‘İslam’ın Türk yorumu’, ‘Türk İslamı’ olarak yorumlayan Yazar Afatoğlu, “Bu anlamda tarihte ‘Türkmen’, ‘Kızılbaş’, ‘Yörük’, ‘Alevi’, ‘Bektaşi’ diye isimlendirilen insanlarımızın tamamı günümüzde Alevi diye tanımlanan Türkmenlerdir. Anadolu Selçuklu Devleti ve Osmanlı Devleti’nin kurucu unsurları Alevi-Türkmen topluluklarıdır. Türkmenler, yaylak ve kışlak arasında göç eden; at, koyun ve keçi sürüleri besleyerek geçimlerini sağlayan Alevilerdir. Batı Toros dağları, yerel adıyla ‘Türkmen Dağları’, Yörüklerin sürülerini beslemeleri için bulunmaz nimetler sunan yaylalara sahip dağlardır. Bu anlamda Türkler Anadolu’yu fethettiği 1071 tarihinden itibaren hemen Denizli bölgesine gelerek Türkmen Dağları etrafına yerleşmişler” diye konuştu.
“1275’TE ANADOLU’DAKİ İNSANLARIN 1/5’İ DENİZLİ BÖLGESİNDE YAŞAMAKTA”
Yazar Afatoğlu, “Arap gezgin Ebul Fida’dan faydalanan İbn-i Said 1275 yıllarında, Denizli dağlarında 200 bin çadır konar-göçer Türkmen olduğunu yazmaktadır. Her çadırda ortalama 5 kişinin yaşadığını öngören araştırmalara göre 200 bin çadırda, Denizli dağlarında 1 milyon Alevi-Türkmen yaşadığı görülmektedir. O dönemde Müslim, gayrı Müslim Anadolu’nun nüfusu 5 milyon kadardır. Bu anlamda Anadolu’daki yaşayan insanların 1/5’i Denizli bölgesinde yaşamaktadır. Yine yaklaşık 80 yıl sonra 1333 yılında Denizli’ye gelen Arap gezgini İbn-i Batuta da Denizli bölgesini Türkmenlerle dolu bir yer olarak tasvir etmiştir. 1700 yıllarında Denizli’den geçen Batılı gezgin Paul Lucas ve 1900’lü yılların başında yine Denizli’den geçen Batılı gezgin F. W Hasluck da ‘Denizli, halen veya vaktiyle mühim bir (Alevi)-Bektaşi merkezi olduğu anlaşılıyor’ demektedir” dedi.
“DENİZLİ ALEVİ-BEKTAŞİ MERKEZİ”
Denizli’de 102 eren-evliya türbesinin bulunduğunu söyleyen Yazar Afatoğlu, “Bunlardan Sarı İsmail Sultan, Kazak Abdal, Teslim Abdal, Bostancı Baba, Yatağan Baba, Sultan Sarı Baba, Genç Baba, Abdi Bey Sultan gibi 40 türbede yatan azizin kesin Alevi-Bektaşi dervişi olduğu, 30 kadar türbede yatan azizin de büyük ihtimalle yine Alevi-Bektaşi dervişi olduğu görülmektedir.Bütün bunları göz önüne alarak yaptığımız saha araştırmalarında Denizli ve çevresinin Türklerin Anadolu’ya geldiği tarihten itibaren bir Türkmen, Kızılbaş, Yörük, Alevî, Bektaşi merkezi olduğunu bizde fark ettik. Bundan dolayı Denizli Alevi-Bektaşi tarihi ve kültür ürünleri derlenerek kayıt altına alınması, Denizli ve Türk tarihi ve kültürü açısından ne anlama geldiğinin ortaya çıkması için geniş kapsamlı araştırma ve incelemeye tabi tutulması, zaruret haline gelmişti. İşte bu kitap, 6 yıl gibi uzun bir sürede İzmir, Aydın, Uşak, Burdur, Antalya, Muğla ve Denizli vilayetlerinde 100’e yakın yerleşim merkezi veya kutsal mekân gezilerek, geçmişten günümüze taşınmış veya yok olmak üzere olan, maddi ve manevi Alevi-Bektaşi kültür ürünleri toplanmaya çalışılmıştır” ifadelerini kullandı.
“DENİZLİ’DE ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK HAKKINDA YAZILAN İLK KİTAP”
Kitabın yazılı edebiyatın en zor hazırlanan kültür ürünlerinden birisi olduğunu belirten Afatoğlu, “Eserde mutlaka eksiklikler ve yanlışlıklar olacaktır. Bu eser en azından eksik yazılan bilgilerin tamamlanması ve yanlış yazılan bilgilerin doğrusunun yazılması fırsatını vereceği için, başlangıç olarak Denizli Alevi-Bektaşi tarihi ve kültürü için önemli bir kitap olacaktır. Denizli’de Alevilik-Bektaşilik hakkında yazılan ilk kitap olduğundan dolayı da, bundan sonra yazılacak olan kitaplar için de önemli bir kaynak eser olacaktır” dedi.